Amazon Ormanları'nı siyah-beyaz kareleriyle dünyaya tanıtan Brezilyalı usta fotoğrafçı Sebastião Salgado, 81 yaşında yaşamını yitirdi.
Fransız Güzel Sanatlar Akademisi üyesi olan Salgado, fotoğrafçılığı yalnızca bir estetik mesele olarak değil, bir insanlık görevi olarak görüyordu. Akademi, Salgado’yu “İnsanlık durumunun ve gezegenin halinin büyük bir tanığı” olarak tanımladı.

Siyah-beyaz fotoğraflarıyla özellikle yoksulluk, göç, savaş ve doğa tahribatı gibi küresel krizleri gözler önüne seren Salgado, güçlü görsel diliyle milyonlarca insanı etkiledi.
“DAHA FAZLA YAŞAMAK İSTEMİYORUM”
Geçtiğimiz yıl The Guardian’a verdiği bir röportajda yaşamla ilgili dikkat çekici bir itirafta bulunmuştu: “Biliyorum, artık fazla yaşamayacağım. Ama daha fazlasını da istemiyorum. O kadar çok şey yaşadım ve gördüm ki…”
2024 yılında İstanbul Kültür Yolu Festivali kapsamında Türkiye'ye gelip sanatseverlerle buluşan Salgado fotoğrafçılık anlayışını ve fotoğrafın geleceğini AA muhabirine anlatmıştı.

Salgado, Genesis projesi için İstanbul'da sergi yapmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, "İstanbul'da olmaktan çok mutluyum. İstanbul'da çok yürüdüm. Çok iyi arkadaşım Ara Güler'in desteğiyle birkaç yıl önce yaklaşık 2 ay burada yaşadım ve bu şehri fotoğrafladım" demişti.

Sigma, Gamma ve Magnum ajanslarında çalıştığı yıllarda renkli fotoğraflar çektiğini, hatta Ara Güler'le de Magnum'da çalışırken tanıştığını dile getiren usta fotoğrafçı, siyah-beyaz fotoğraf çekmesinin nedenlerini şu şekilde anlatmıştı:
"Ben zengin bir insan değilim. Hayatta kalmak için dergilere iş yapmam, fotoğraf çekmem gerekiyordu. Bunlar renkliydi. Kırmızı gömlekli birini fotoğraflamak zorunda kaldığımda renk benim için çok rahatsız ediciydi. Arkamda maviler, yeşiller vardı. O an fotoğrafımın basılacağını biliyordum. Maviler, kırmızılar, yeşiller resimdeki görsel şok olarak çok önemli olurdu. Ancak siyah-beyaz bir soyutlamadır. Gezegendeki hiçbir şey siyah-beyaz değildir.

Siyah-beyaz fotoğraf çekmek için bir soyutlamanın içine girmelisiniz. Her türlü rengi dönüştürürsünüz. Siyah-beyaz bir fotoğrafı oluşturan farklı türde grilerimiz vardır. Siyah-beyaz resimlerde siyah ya da beyaz yoktur, koyu griden açık griye kadar her şey gridir. Siyah-beyaz çalıştığımda, renklerin tüm etkisini ortadan kaldırdığımda, fotoğrafını çektiğim kişiye, onun kişiliğine, onuruna dikkat etmek zorunda kalıyordum. Bu soyutlamanın içine girdiğimde fotoğrafladığım şeyden bir mesaj vermek on kat daha kolaydı. Hayatımda yaptığım son renkli resim 1987'de Moskova'da Sovyet devriminin 70. yıl dönümü anma törenleri vardı. Bu Life dergisinden aldığım son görevdi. Ondan sonra siyah beyaz fotoğraf çekmeye başladım."

Geçmişteki çalışmalarında "İşçiler" ve "Göçler" gibi sosyal konuları ele alan Sebastiao Salgado, bir belgesel fotoğrafçısı olarak yaptığı her şeyin toplumun bir işlevi olduğunu dile getirmişti
Salgado, çektiği fotoğrafların yaşadığı tarihsel anın işleviyle alakalı olduğuna dikkati çekerek, "Birkaç yıl önce tüm sosyal meselelerin içindeydim. Şimdi ise çevrenin derinliklerindeyim." demişti
Amazon Ormanları’nı konu alan dramatik ve etkileyici kareleriyle tanınan Salgado, gezegenin korunması için de aktif mücadele yürüttü. Kurduğu Instituto Terra, yıllardır doğa restorasyonu ve çevre bilinci konularında örnek çalışmalar sürdürüyordu.