Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, geçen yıl 21 Aralık Cumartesi günü, partisinin Trabzon İl Kongresi "Suriye'ye demokrasi getireceklermiş. Oğlum sen önce kendi ülkene getir demokrasiyi. Dokuz tane genç İsrail'le ticaret yapıyorsun diye seni protesto etti diye tutukladın. Sen demokrasiyi önce kendi ülkene getir" demişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bu sözler nedeniyle 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasıyla re’sen soruşturma başlatmıştı.
Hazırlanan iddianamede, Baş’ın sarfettiği sözlerin ifade özgürlüğü ve eleştiri sınırlarını aşarak onur, şeref ve saygınlığı zedeleyici nitelikte olduğu belirtildi. Baş hakkında 8 yıla kadar hapis cezası istendi.
Davanın ilk duruşması İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya çok sayıda partili ve Baş’ın avukatları katıldı.
Dava sonucunda Baş’ın 9 aydır süren imza ve yurt dışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbirleri kaldırıldı.
"CUMHURBAŞKANI'NA SÖYLEMEDİM"
Baş savunmasında "Ben orada ekonomi politikalarına ilişkin değerlendirmeler yapıyorum. Bu da mı hakaret? Bir fail belirlenmiş ve o kişinin bir şekilde cezalandırılması isteniyor. İddianamenin içeriğine bakınca söylediğim hiçbir ifade hakaret değil. ‘Oğlum’ ifadesi, Cumhurbaşkanına söylenmiş gibi sosyal medyada çarpıtılarak bir saldırı düzenlendi. ‘Oğlum’ ifadesini Cumhurbaşkanına söylemedim. Bunun suç teşkil etmediğini düşünüyorum ve Yargıtay’ın da bu yönde kararları var. Bunun dışında ne tür bir rahatsızlık vermiş olabilir? Ben o konuşmamda demokrasi talep ediyordum. Bizim demokratik olarak yargılanacağımız yer sandıktır" ifadelerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral'ın kendisine "Besleme, süt oğlanı Hüseyin. Biz senin babanı da biliriz. Lafını edepli söyle, yoksa onu ağzına tıkarlar. Seni gidi sümüklü" dediğini, şikayeti üzerine kovuşturmaya yer olmadığı yönünde karar çıktığını anımsatan Baş, "9 aydır adli kontrol tedbirine tabiyim. Bu 9 aylık süreçte evdeki çocuk sayısı da iki katına çıktı. Haftada bir gün imza atmak zorunda kalmam, anayasal hakkım olan siyaset yapma özgürlüğümü kısıtlıyor. Adli kontrolün kaldırılmasını ve beraatimi talep ediyorum" dedi.
"EYLÜL HIZLI BAŞLADI"
Savunmanın ardından esas hakkında mütalaasını veren savcılık Baş’ın cezalandırılması yönünde ara mütalaasını verdi. Hakim ise Baş’ın 9 aydır süren imza ve yurt dışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına karar verdi. Bir sonraki duruşma 15 Ocak'ta görülecek.
Duruşma sonrası açıklama yapan Baş, “Süreci takip edeceğiz. Zaten ortada bir suç yok. Bütün muhalefetin yargılandığı süreçten geçiyoruz. Eylül ayı hızlı başladı. Karşılıklı anlayış ve nezaket içinde Türk siyaseti bir an önce durulmalı. Hukukla değil de siyasetle mücadele temenni ediyoruz” dedi.