Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) gündemde yer alan konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.
Konuşmasının en önemli bölümünü 23 Mart'tan bu yana tutuklu bulunan ana muhalefetin cumhurbaşkanı adayı - İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklandığı soruşturmaya ayırdı. Bu kez, diğerlerinden farklı olarak daha net işaretler verdi.
Bilindiği üzere Erdoğan daha önce de "Heybedeki büyük turplar ortaya saçıldığında bunların kendi yakınlarının suratlarına bakacak yüzleri dahi kalmayacak", "Ortaya çıkanlar, ortaya çıkacakların habercisi" gibi ifadeler kullanmış, ancak ne demek istediği konusunda herhangi bir bilgi vermemişti.
"Ana muhalefet İstanbul'da patlayan yolsuzluk barajının önünü tıkamak için ülke gündemini esir almaya çalışıyor. Niçin bu kadar hırçınlaştıklarını, neyi yargıdan kaçırmaya çalıştıklarını çok iyi biliyoruz" diyen Erdoğan, şunları kayda geçirdi:
"Firariler yakalanıp yargıya teslim edildikçe dananın kuyruğu asıl o zaman kopacak. İtiraflar ve yeni delillerle soruşturmalar derinleştikçe CHP'nin neden sokağı adres gösterdiği daha net görülecek. Bunların milletin yüzüne bakacak halleri bile kalmayacak."
TUTUKLANAN GENÇLER İÇİN CHP'Yİ SUÇLADI
Erdoğan, İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla büyüyen protestolara katıldığı için tutuklanan gençler için de CHP'yi suçladı.
"Başınıza ne geldiyse kavuk sevdanız, koltuk hırsınız, aç gözlülüğünüz yüzünden geldi. Kendiniz ettiniz, kendiniz buldunuz. CHP'yi bu mafya düzeninin içine siz soktunuz. Kendi içinizdeki meseleyi örtmek için sokakları ateşe veren sizsiniz. Gençleri öne sürüp belediye binalarına saklanan sizsiniz" ifadesini kullanıp şöyle devam etti:
"O gençlerin hayatları karardıysa o hayatları karartan CHP olarak sizsiniz. Tarih boyunca hep bunu yaptınız. Gençleri sokağa çağırıyor, küfrettiriyor, polise saldırtıyorsunuz sonra da timsah gözyaşları döküyorsunuz. Bu gençleri size yedirtmeyeceğiz, kullandırtmayacağız."
CHP'de yaşananlar için 'ortaoyun' nitelemesi yapan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
- "Hafta sonu yaptıkları baskın kurultayla kavuk Özgür Özel'in başına geçmiş oldu. Anlayamadığımız sahne ışıklarının sahneye doğrultulmuş olmasıdır. Oyunu yazan onlar, oyunu sahneleyen onlar, çalıp çırpan onlar, İstanbul'da Escobar düzeni kuran onlar, şikayeti yapan onlar, tanıklığı yapan onlar, savcıların kapısında ihbar sırasına giren yine onlar. Ama zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışanlar yine onlar.
- Sizin kavuk tartışmanız bizi hiç ilgilendirmez. Şimdi çıkmışlar, 'yok şu gözaltına alındı', 'yok şu tutuklandı', 'yok onu serbest bırakın.'
'GENÇLERİ ÖNE SÜRÜP BELEDİYE BİNALARINA SAKLANDINIZ'
- Başınıza ne geldiyse kavuk sevdanız, koltuk hırsınız, aç gözlülüğünüz yüzünden geldi. Kendiniz ettiniz, kendiniz buldunuz. CHP'yi bu mafya düzeninin içine siz soktunuz. Kendi içinizdeki meseleyi örtmek için sokakları ateşe veren sizsiniz. Gençleri öne sürüp belediye binalarına saklanan sizsiniz.
- O gençlerin hayatları karardıysa o hayatları karartan CHP olarak sizsiniz. Tarih boyunca hep bunu yaptınız.
- Gençleri sokağa çağırıyor, küfrettiriyor, polise saldırtıyorsunuz sonra da timsah gözyaşları döküyorsunuz. Bu gençleri size yedirtmeyeceğiz, kullandırtmayacağız.
- Bu ülkenin pırıl pırıl gençlerinin omuzlarına basarak onları çiğneyerek onları bozup para gibi harcayarak kariyer basamaklarını tırmandınız. Çoğu zaman koskoca bir hiç uğruna bu ülkenin çocuklarını feda ettiniz. sonra da utanmadan sıkılmadan çıktınız hep başkalarını suçladınız.
'DENİZ GEZMİŞ'İ KULLANAN SİZ DEĞİL MİSİNİZ?'
- Her zaman yaptığınız bu kurtla avladığınız çobanla yediniz sonra sürünü sahibi ile oturup timsah gözyaşları döktünüz. Buradan soruyorum: Bugün sürekli üzerinde tepindiğiniz Deniz Gezmiş'i sahaya süren siz değil misiniz?
- Meclis'te oylamadan kaçarak idamını onaylayan siz değil misiniz? İdamını izleyen, güya mezarı başında gözyaşı döken siz değil misiniz?
- Tüm bunlardan sonra utanmanız gerekirken, işinize her geldiğinde Deniz Gezmiş'i kullanan siz değil misiniz? Sadece Deniz Gezmiş'e değil, Sabahattin Ali'ye bakın, Nazım Hikmet'e bakın. Aynı riyakarlığı, aynı nebbaşlığı orada da görürsünüz.
'İSMET İNÖNÜ KOLTUĞU ÇOK SEVERDİ'
- Gençleri yolsuzluklara paravan yapmanıza müsaade etmeyiz. Bu ortaoyunları artık bayatladı. Kendiniz çalıyor, kendiniz oynuyorsunuz. Güvendiğiniz dağlara da çoktan karlar yağdı.
- Bizi cuntacılıkla itham ediyor. CHP'nin ikinci genel başkanı İsmet İnönü. Koltuğu çok severdi. 88 yaşındayken isteyerek değil, Bülent Ecevit karşısında kaybedince bıraktı. İlk çok partili siyaset denemesinde koltuğu öyle bir sallandı ki, üç ay tahammül edip o partiyi kapattı.
- Sonra kendi isteğiyle değil, gönüllü olarak değil, uluslararası baskılar nedeniyle çok partili hayata geçmek zorunda kaldı. Şimdi o mecburiyeti lütufmuş gibi milletin yüzüne vuruyorlar.
ÖZEL'E: KENDİ TARİHİNİ İYİ OKU
- 1950'de ilk şeffaf seçimde CHP iktidardan uzaklaştırıldı ve o günden bugüne tek başına iktidara gelemedi.
- Tek başına iktidara gelemeyince ne yaptı? 27 Mayıs cuntasının taşlarını döşedi. 1961, 62, 63, 69, 71 yıllarında cunta girişimleri oldu. 12 Mart Muhtırası'nı alkışladılar. 12 Eylül cuntasına giden yolu açtılar. 28 Şubat darbesine alkış tuttular.
- 17 - 25 Aralık darbe girişiminin, Gezi kalkışmasının aktörü oldular, 15 Temmuz'da darbeden kaçıp TV karşısında keyifle kahvelerini yudumladılar. Her darbe girişiminin taşlarını döşediler. Arkasında durdular. Alkışladılar. Darbecilerin sırtını sıvazladılar.
- CHP Genel Başkanı'na kendi tarihini iyi okumasını tavsiye ediyorum. CHP Genel Başkanı'na şayet biraz cesareti varsa vesayet lekeleriyle katrana dönmüş geçmişiyle hesaplaşmasını öneriyorum.
'CHP FAŞİZMİN ETE KEMİĞE BÜRÜNMÜŞ HALİDİR'
- Siz yatın kalkın yargıya dua edin. Sizin kendi içinizden çıkan cuntadan onlar kurtardı.
- CHP faşizmin ete kemiğe bürünmüş halidir. Geçen hafta neler yaşandığını hep beraber gördük. Sessiz kaldı diye, açıklama yapmadı diye sanatçılara, medya kuruluşlarına, yerli şirketlere baskı yaptılar. Yıllardır yol yürüdükleri ekran yüzlerini sırf istedikleri kadar bağırmadılar diye linç ettiler. Bunun adı en ilkel haliyle faşizmin ta kendisidir.
- Daha iktidar umudu yokken bunu yapanlar, ellerine yetki geçse neler yaparlar varın siz düşünün.
- Ne sokak hareketleri ne kışkırtmalar ne tehditler ne boykot adını verdikleri linç listeleri... Bunlarla hiçbir yere varamazlar. Eski Türkiye artık yok. Anarşiyle sokaklarını teslim aldığınız Türkiye çok eskilerde kaldı.
- Üniversiteleri işgal edip hocaları, öğrencileri esir aldığınız Türkiye geçmişte kaldı. Ticareti, üretimi kilitlediğiniz günler çok geride kaldı.
- Sanatçıya, gazeteciye, medyaya, arkanıza aldığınız vesayet kurumlarıyla ayar çektiğiniz Türkiye tarihte kaldı.
'SANDIKTAN ÇIKAN İRADEYE KUZU KUZU TESLİM OLACAKSINIZ'
- Sayın Özel artık sadece millet var, artık sadece milletin muazzez iradesi var. Bugün Türkiye milletin takdirine sahip çıkan güçlü bir iktidar var. Bağımsız ve tarafsız bir yargı var. Cunta ve darbe girişimlerine göğsünü siper eden cesur bir millet var.
- Ne yaparsanız yapın bunu değiştiremeyeceksiniz. Cuntayla, darbeyle, ajanlarla, ajanslarla, kara parayla, para kuleleriyle sınır ötesine yaptığınız çağrılarla varabileceğiniz hiçbir yer yok. Bunu öğreneceksiniz, buna alışacaksınız. Sandıktan çıkan iradeye kuzu kuzu teslim olacaksınız.
- Kimse bunların faşizan baskılarına boyun eğmesin. Kimse çekinmesin. Kimse öfkeye, yılgınlığa, endişe kapılmasın. Korkaklar zafer anıtı dikemez. Korkaklar kaybetmeye mahkumdur. Türkiye'yi yerinde zıplayanlar değil, son 23 yıldır olduğu gibi hedeflerine doğru emin adımlarla yürüyenler istikbale taşıyacaktır.
'DANANIN KUYRUĞU O ZAMAN KOPACAK'
- Ana muhalefet İstanbul'da patlayan yolsuzluk barajının önünü tıkamak için ülke gündemini esir almaya çalışıyor. Niçin bu kadar hırçınlaştıklarını, neyi yargıdan kaçırmaya çalıştıklarını çok iyi biliyoruz.
- Firariler yakalanıp yargıya teslim edildikçe dananın kuyruğu asıl o zaman kopacak. İtiraflar ve yeni delillerle soruşturmalar derinleştikçe CHP'nin neden sokağı adres gösterdiği daha net görülecek. Bunların milletin yüzüne bakacak halleri bile kalmayacak."