Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İtalya ziyaretinin dönüşünde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

ABD-Türkiye ilişkilerine yönelik konuşan Erdoğan, "Trump ile ilk fırsatta yüz yüze görüşmemizi yapacağız. Telefon görüşmemiz oldukça samimiydi, verimliydi ve dostaneydi. İki ülke ilişkileri köklü ve derindir" dedi.

Erdoğan, "Türkiye PKK terörü konusunda sona geldi mi?" sorusuna "Terör örgütü çağrının gereğini yerine getirmeli" yanıtını verdi.

Erdoğan, sürece dair değerlendirmesinde "Türkiye’de tefrikaya artık yer olmadığını dost-düşman görecek, milletimizin toplu vuran sinesini hiçbir topun sindiremeyeceğini anlayacaklardır. Daha önce de söyledim: Terörsüz Türkiye, bir al-ver süreci değil, bir kardeşlik iklimidir. Milletimizin onlarca yıllık özlemidir" ifadelerine yer verdi.

Suriye'nin kuzeyindeki konferansa dair yaklaşımı sorulan Erdoğan "Suriye ve bölgenin kalıcı istikrarını tehdit edecek, tehlikeye sokacak hiçbir girişime izin vermeyeceğiz. Soğukkanlılıkla, binlerce yıllık devlet müktesebatımızla, sükunetimizi koruyarak barışa hizmet ediyoruz" dedi.

İBB soruşturmasındaki otel görüntüleri sorulan Erdoğan, kamera bantlama ve jammer kullanımı üzerinden süregelen tartışmaya dahil oldu.

BANT VE JAMMER AÇIKLAMASI: İZAH ETMEK ZORUNDALAR

Cumhurbaşkanı "Bantlama yaptırıyor musunuz? Bavullarla jammer taşıyor musunuz, taşıtıyor musunuz? Bakanlarımız bantlama yapıyor mu, yaptırıyor mu? Jammer taşıyorlar mı?" sorusuna şu yanıtı verdi:

- Bunun cevabını İçişleri Bakanımız zaten en güzel şekilde verdi ve bu tür bir uygulamanın olmadığını, olamayacağını bildirdi. Fakat ana muhalefetin başındaki zat, inanın sorsanız “jammer nerede, ne işe yarar?” bunu bile bilmez. Benim kendi çalışma ofisimde, kendi odamda hangi aletler var, bunun hesabını herhalde Özgür Özel'e verecek değilim.

- Kalkıp da kameraları bantlamak, onlarla uğraşmak, bu tür davranışlar bizim kitabımızda yazmaz. Öyle bir uygulama bizde yok, buna gerek de yok. Çünkü bu tür yolsuzluğa biz tevessül etmeyiz. Orada valizlerle ne taşınmış? Bu benim işim mi? O valizlerle kim ne getirdi, ne götürdü onun hesabını onlar versin. Ama bunu yapmıyorlar, yapamıyorlar. Paniklemiş vaziyetteler.

- Bu süreçte tüm iddialar yargıya intikal etmiş durumdadır. Hatırlarsınız, eskiden gazeteler, ayıplı iş yapanların fotoğraflarını yayımlar, gözlerine de bant çekerlerdi. Ayıplı siyasetin odağı CHP, millete bantların arkasına yine neyi sakladıklarını, hangi şaibeli işlere giriştiklerini izah etmek zorundadır. Ayrıca konunun güvenlik kaygısı olmadığı, güvenlik güçlerimizin açıklamalarıyla açık bir şekilde ortaya çıkmıştır.