Galatasaray’ın Brezilyalı orta sahası Gabriel Sara, transfer sürecinden İstanbul’daki yaşantısına kadar birçok konuda ESPN Brezilya’ya samimi açıklamalarda bulundu.
Transfer döneminde “Galatasaray beni transfer etmek için en çok çaba gösteren takımdı. Premier Lig'den de bazı teklifler aldım ama bence hiçbiri Galatasaray'ın gösterdiği ilgiyi göstermedi” diyen Sara, eşi hamileyken Türkiye’ye gelmenin kendisi için büyük bir karar olduğunu, ancak Avrupa sahnesinde yer alma isteğinin ağır bastığını dile getirdi.
Orta saha oyuncusu olarak Avrupa’da oyununu geliştirdiğini belirten Brezilyalı futbolcu, “Avrupa'da defansif oyunumun çok geliştiğini düşünüyorum. Burada biraz daha ofansif bir pozisyonda oynuyorum. İngiltere'de ise biraz daha geriye çekilip orta saha oyuncusu gibi oynadım. Defansif olarak çok geliştiğimi düşünüyorum. Fiziksel olarak da biraz daha kas kütlesi kazandım. Yani fiziksel oyunumun çok geliştiğini söyleyebilirim ama psikolojik oyunumun da çok geliştiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
"AİLEMİN YENİ HAYAT UMUDUYDUM"
Futbol yolculuğunun arkasında ailesinin daha iyi bir yaşam hayali olduğunu aktaran Sara, “Sanırım Brezilya'daki futbolcuların yüzde 90'ı gibi ben de ailemin yeni bir hayat umuduydum. Yani kafamda şu düşünce vardı: ‘Haydi bunu başarmalıyım.’ İkinci, üçüncü lige kiralanacak bir oyuncu olmak istemiyorum. İşler yolunda gitmiyor, anlıyor musun ?” diyerek Brezilya’daki futbolculuk gerçekliğine dikkat çekti.
İSTANBUL'DA KILIK DEĞİŞTİRİYOR
Tarihi şehir İstanbul’da yaşarken tanınmamak için zaman zaman kılık değiştirdiğini söyleyen oyuncu, “Futbolcu olduğum için sokakta insanlar bana bedava şeyler verdi. Kendimi gizlemek zorunda kaldığım anlar oldu çünkü tarihi bir şehirdeyiz. Ben turistik yerleri, bazı şeyleri görmeyi seviyorum ama eşimle öyle gidemeyiz. Sonra bir an geldi ki şapka, gözlük takmak zorunda kaldım” diyerek İstanbul’da yaşam deneyimini anlattı.
BREZİLYA MİLLİ TAKIM HAYALİ
Milli formanın kendisi için en büyük hedef olduğunu vurgulayan Sara, “En önemlisi Brezilya Milli Takımı. O kadar ki Galatasaray'a transferim Brezilya Milli Takımı'nı düşünerek oldu. Sanırım sahada attığım her adımda sarı Brezilya formasını hayal ediyorum.” dedi.
ALEX VE ZIDANE HAYRANLIĞI
Fenerbahçe’nin efsanesi Alex de Souza’yı gördüğünde yaşadığı heyecanı anlatan Sara, “Alex'in her zaman büyük bir hayranıydım ve biz onlara karşı oynadık. O Antalya'da çalışıyordu. Soyunma odasında selamlaştık ve ben maça odaklanmıştım, ta ki onu görene kadar. Onu gördüğümde kalbim küt küt attı. Onu selamladım, ne diyeceğimi bilemedim çünkü o diğer tarafın temsilcisi. O an midemde bir ürperti hissettim. Dostum bu Alex. Sonra Instagram'da birbirimizi takip ettik. Hatta bana mesaj bile attı, biraz sohbet ettik. Sanırım şimdi biraz daha sakinim ama o an gerçeküstüydü” şeklinde konuştu.
Fransız futbol efsanesi Zidane’dan da ilham aldığını dile getiren Brezilyalı futbolcu, "Her zaman hayranı olduğum bir adam vardı, o da Zidane'dı. Saha içindeki davranışları, topu iki ayağıyla her iki tarafa da sürmesi... İnanılmaz bir zarafet, topu kontrolü gerçeküstüydü, top asla ayağından kaçmazdı. Yani onu izlemeyi seviyordum. Zarif ve izlemesi keyifli bir futbolcu söylemek gerekirse Zidane olurdu.” ifadelerini kullandı.
EN ZOR TARAFTAR: FENERBAHÇE
Röportajda kendisine yöneltilen “Karşılaştığın en sinir bozucu taraftar grubu hangisi” sorusuna ise Gabriel Sara tek kelimelik net bir yanıt verdi: "Fenerbahçe."
Inter'den Galatasaray ültimatomu: Hakan Çalhanoğlu’na süre verdilerFutbol