Gazze'den geriye moloz yığını kaldı
Gazze'de ateşkesin yürürlüğe girmesinin ve İsrail ordusunun sarı hata çekilmeye başlamasının ardından güneydeki Han Yunus kentine dönen Filistinliler, gördükleri manzara karşısında şaşkına döndü ve "hiçbir hayat emaresi kalmayan bu yerde nasıl yaşayacaklarını" düşünmeye başladı. Bazı aileler mezarlıkta çadır kurdu...
İsrail'in Gazze Şeridi'ne Ekim 2023'ten ateşkes ilan edilene kadar düzenlediği saldırılarda 68 bine yakın Filistinli hayatını kaybetti, 170 binden fazla kişi de yaralandı.
ABD Başkanı Donald Trump 9 Ekim'de İsrail ile Hamas'ın, Gazze'de ateşkes planının ilk aşamasını onayladığını duyurmuştu.
Müzakerelerin yapıldığı Mısır'da anlaşma imzalanırken İsrail hükümetinin onayının ardından 10 Ekim'de anlaşma yürürlüğe girmişti.
İsrail ordusunun anlaşmada belirtildiği üzere "Sarı Hat"ta çekilmesinin ardından Gazze Şeridi'nde ateşkesin aynı gün saat 12.00 itibarıyla yürürlüğe girdiği açıklanmıştı.
İsrail ordusunun çekilmesinin ardından Gazze kentinde yerinden edilmiş Filistinliler, evlerinde ve çevrede büyük yıkım manzarasıyla karşılaştı.
Evlerini kaybeden ve kalacak yer bulamayan Filistinli aileler, Han Yunus'taki bir mezarlığın çevresinde kurdukları çadırlarda barınıyor.
Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa, hükümetin Gazze Şeridi'nin yeniden imarı için hazır olduğunu ve bu hedef doğrultusunda ulusal, bölgesel ve uluslararası istişareleri sürdürdüğünü söyledi.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın (UNDP) Filistin'deki Özel Temsilcisi Jaco Cilliers, Gazze'de yeniden inşa çalışmalarının maliyetinin ne kadar olacağına dair bir tahminde bulunmak için Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB) ve Dünya Bankası tarafından ortaklaşa yürütülen Geçici Hızlı Hasar ve İhtiyaç Değerlendirmesinin (IRDNA) yaklaşık 70 milyar dolara ihtiyaç duyulacağını tahmin ettiğini bildirdi.
Gazze'de ateşkesin yürürlüğe girmesinin ve İsrail ordusunun sarı hata çekilmeye başlamasının ardından güneydeki Han Yunus kentine dönen Filistinliler, gördükleri manzara karşısında şaşkına döndü ve "hiçbir hayat emaresi kalmayan bu yerde nasıl yaşayacaklarını" düşünmeye başladı.
Zira İsrail ordusu, işgal ettiği bölgelerde taş üstünde taş ve yaşama elverişli yer bırakmadı. Yeni yerlerine çekilen İsrail ordusundan geriye ise askeri araçların kalıntıları kaldı.
Han Yunus'un Ketibe bölgesine dönen aileler, evlerinin yıkıldığını görmenin verdiği ilk şoku atlattıktan sonra çok tabii bir "yaşama" iç güdüsüyle enkaz altında eşya ve giysi aramaya koyuldu. Ancak büyük iş makinelerinin olmaması ve moloz yığınlarını kaldıramamaları nedeniyle bu çabaları da sonuçsuz kaldı.
Hal böyle olunca Filistinliler, kendi tabirleriyle "yurtlarına" dönmüş olsalar da yaklaşan kışla birlikte kendilerini bekleyen zorlu koşulları düşünmeye başladı.
Abdulmalik el-Fera (63), kendilerine ait 4 katlı ve 11 ailenin yaşadığı bir evlerinin olduğunu ancak geri döndüklerinde bu evi bulamadıklarını söyledi.
"Başımızı sokacak yerimiz olur umuduyla geri döndük ama her yer yıkılmış. Altyapı yok, okul yok, cami yok, yol yok, su, elektrik yok. Çadır kuracak bir yer buluruz dedik ama o bile yok." diyerek Han Yunus'un bir nevi hayalet şehre döndüğünü anlattı.
Abdulmalik el-Fera (63), kendilerine ait 4 katlı ve 11 ailenin yaşadığı bir evlerinin olduğunu ancak geri döndüklerinde bu evi bulamadıklarını söyledi.
"Başımızı sokacak yerimiz olur umuduyla geri döndük ama her yer yıkılmış. Altyapı yok, okul yok, cami yok, yol yok, su, elektrik yok. Çadır kuracak bir yer buluruz dedik ama o bile yok." diyerek Han Yunus'un bir nevi hayalet şehre döndüğünü anlattı.