Kurban Bayramı öncesinde Silivri’deki Marmara Kapalı Cezaevi’nde bulunan İBB operasyonları kapmasında tutuklanan aralarında Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, Medya AŞ Genel Müdürü Pınar Türker, İBB Basın Yayın Halkla İlişkiler Daire Başkanı Taner Çetin’in de bulunduğu 12 kişinin farklı şehirlerdeki cezaevlerine sevk edileceği öğrenildi. Son operasyonda tutuklanan 11 kişinin de Silivri dışındaki cezaevlerine gönderileceği kaydedildi.
“BU KARAR VİCDANİ DEĞİL”
Silivri’den İzmir’deki cezaevine sevk edilen Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, karara sosyal medyadan tepki gösterdi.
Çalık mesajında “İzmir’e naklediliyorum. Ailemden, sevdiklerimden koparılmak; en temel insani haklarımdan birinin daha elimden alınmasıdır. Silivri’de sağlık kontrollerim düzenli olarak sürerken, hiçbir gerekçe gösterilmeden alınan bu karar vicdani değildir. Ama biliyorum ki gittiğim hiçbir yerde yalnız değilim. Türkiye’nin her bölgesi, her ili, her ilçesi, her köyü benim vatanımdır. Asla ama asla yılmayacağım” dedi.
KEMİK İLİĞİ KANSERİ GEÇİRDİ
Öte yandan İzmir’e sevk edilen Beylikdüzü Belediye Başkanı Çalık’ın kemik iliği kanseri hastalığı geçirip iyileştiği ancak nüksetme ihtimaline karşı düzenli olarak İstanbul’da kontrollerinin yapıldığı öğrenildi.
AVUKATLARDAN ORTAK TEPKİ: İNSAN HAKLARI İHLALİ
İBB operasyonlarında tutuklanan isimlerin avukatları tarafından kurulan “İBB savunma avukatları” grubu da sosyal medyadan karara tepki gösterdi.
Ortak açıklamada “Aynı soruşturmadan tutuklu ve ikametgahları İstanbul olan müvekkillerimizin, tutukluluklarının üzerinden yalnızca 2 ay geçtikten sonra İzmir, Eskişehir, Balıkesir, Bolu, Tekirdağ gibi uzak illere herhangi bir hukuki ve makul gerekçe gösterilmeksizin nakledilmeleri kabul edilemezdir. Bu uygulama CMK, Anayasa ve AİHS ile güvence altına alınan adil yargılanma ve savunma hakkına açık bir müdahaledir. Avukat-müvekkil görüşlerini düzenli ve etkili şekilde yapmayı fiilen imkânsızlaştırmaktadır. Ailelerle temasın engellenmesi suretiyle sosyal izolasyon yaratmakta, bu yönüyle insan hakları ihlaline dönüşmektedir” denildi.
“GÜVENLİKLERİ TEHLİKEYE ATILIYOR”
Kararın savunmayı parçalamayı ve bireyleri yıldırmayı amaçladığı vurgulanarak şu ifadelere yer verildi:
- Sevk edildikleri ceza infaz kurumlarında müvekkillerimiz; kapkaç, gasp, yaralama gibi şiddet içeren adi suçlardan tutuklu veya hükümlülerle aynı koğuşlarda tutulmaktadır. Bu durum; kişi güvenliğini açıkça tehlikeye atmakta. Müvekkillerimizin savunma haklarının zayıflatılmasına, kişi güvenliklerinin tehlikeye atılmasına ve tutukluluğun cezalandırmaya dönüşmesine karşı sessiz kalmayacağız.
- Bu hukuksuz sevk uygulamalarının derhal durdurulmasını, tutuklu müvekkillerimizin ikametlerine en yakın cezaevlerine naklini ve benzer suçlardan itham edilen kişilerle aynı yerde tutulmalarını hukuka aykırı bu işlemler nedeniyle sorumlular hakkında adli ve idari işlem başlatılmasını talep ediyoruz.
İmamoğlu: Artık milletçe tutsağızGündem