İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, yüksek faiz ortamının reel sektörü olumsuz etkilediğini belirterek indirim için temmuz ayına işaret etti.
Aran, Konya Sanayi Odası (KSO) tarafından, Ekonomi Gazetesi işbirliğiyle düzenlenen Konya Ekonomi Forumu’nda konuştu.
"Enflasyonu öncelikleyen politikada reel sektör, özellikle de imalat sanayii sektörü üzerine düşen fedakârlığı, sorumluluğu yerine getiriyor. Bu süreçte küçülüyor" diyen Aran, "Ancak istihdamı artmıyor ve milli gelire katkısı azalıyor. Reel sektör süreci yönetmeye çalışıyor" sözleri ile eleştirilerini dile getirdi.
Enflasyonla mücadelenin herkes için en önemli konu olduğunu belirten Aran, "Ancak enflasyon düşerken özellikle sanayinin, imalat sanayinin de ne durumda olduğunu kontrol etmemiz, mutlaka programı daha bütünsel, daha dengeli bir şekilde evriltmemiz gerekiyor" dedi.
TEMMUZDA FAİZ İNDİRİMİ KONUŞULMALI
Hakan Aran, faizlere ilişkin değerlendirmesinde şu anda politika faizi yüzde 46 iken piyasadaki gecelik faiz oranının yüzde 49 olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
- Merkez Bankası’nın Haziran ayındaki toplantısına kadar önümüzde bir ay var. Bu bir ayda piyasadaki yüzde 49’un politika faiz seviyesine inmesini bekliyorum. Haziran toplantısına kadar bu gerçekleşmezse, Merkez Bankası’nın şahin duruşu nedeniyle politika faizini yüzde 46’dan 49’a çıkartmasını beklememiz gerekir. Yüzde 49’a çıkan politika faizini takiben gecelik faiz oranı bu sefer yüzde 52’ye doğru hareket edebilir. Bu reel sektörü daha da zorlar. Merkez Bankası’nın bu şahin duruşu elbette enflasyonla mücadelede önemli bir mevzi kazandırır. Enflasyonu kontrol altına alma konusunda büyük bir manevra alanı sağlar."
Yüzde 46’lık faiz oranında bile kredi talebi yetersizken faiz oranının artması ile kredi talebinin daha da azalacağını düşündüğünü ifade eden Aran, bunun enflasyon üzerindeki olumlu etkilerine karşın reel sektörün finansmanı üzerinde önemli olumsuz etkileri olacağını söyledi.
Aran, “Reel sektörün böylesine zorlandığı bir ortamda enflasyonun düşmesi ne kadar iyi bir gelişme olur, bu da ayrıca tartışılmalı. O yüzden reel sektörü düşünüyorsak, reel sektörün geleceğini önemsiyorsak piyasadaki normalleşmeyi hızlandırmamız ve bizim faiz indirimlerinde kaldığımız noktaya yüzde 42,5’a süratle dönmemiz lazım. Alınacak tedbirler ve tüm beklentilerin yönetimi, Temmuz toplantısında tekrar faiz indirimini konuşacak bir noktaya gelinmesini sağlamalı. Benim öngörüm, bunun yönetilebileceğidir” diye konuştu.
BU FAİZLE SANAYİCİNİN KREDİ KULLANMASI ANLAMLI DEĞİL
Hakan Aran, dünya pazarına ürün satan ve Türkiye’ye döviz geliri kazandıran üreticilerin enflasyonla mücadele döneminde hem dönüşüm için hem de maliyetlerinin daha fazla kâr marjı bırakacak şekilde yönetilmesi için bir iki yıl boyunca desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Şu andaki kredi faiz oranlarıyla sanayicilerin kredi kullanımlarının çok anlamlı olmadığını, çünkü bu oranların sanayiciyi daha iyiye götürmeyeceğini belirten Aran, "Döviz kazandıran üreticilere yönelik desteğin, mutlaka cazip bir şekilde daha düşük oranla, destek mahiyetinde krediyle yapılması gerekiyor. Dünya pazarına ürün satan dünya pazarında müşterisi olan üreticilerimizin müşteri kaybetmemesi için kullanılacak bir kaynağa ihtiyacımız var. Pazarları bir defa kaybedersek bir daha oyuna girmekte çok zorlanırız" dedi.
Aran son olarak şu ifadeleri kullandı:
"Yeni bir hikâye yazarken bu hikâyeyi desteklememiz, yeni hikâyeye kaynak ayırmamız lazım. Bunun için katma değeri yüksek üretime geçmek isteyenler, bu alana yatırım yapmak isteyenler desteklenmeli. Ama bu reel sektöre yönelik ‘sen de katma değerini yükselt, katma değeri yüksek alana geç’ söylemiyle olmamalı.
Geleneksel sanayi bir günde bir alandan başka bir alana geçemez. Üstelik bu çok maliyetli. İnsanı mutlu eden bir yaklaşım da değil. Bir yol haritası hazırlamak lazım. Bu dönüşüm sırasında sanayiciler, üreticiler 4-5 yıl içerisinde bu yolculuğun yapılması için desteklenmeli. Mevcut üretimleri de gelir yaratacak şekilde muhafaza edilmeli.”
BMW’nin kârı beklenenden az düştüOtomotiv