Katoliklerin aykırı lideri: Kim bu Papa Francis?
Katoliklerin aykırı lideri Papa Francis, sabah saatlerinde hayatını kaybetti. Zaman zaman hem muhafazakârların hem de ilericilerin eleştirdiği Arjantinli din insanı nasıl biriydi?

Jorge Mario Bergoglio, daha bilinen adıyla da Papa Francis, 13 Mart 2013'te papa seçildi. Bu seçim pek çok Kilise gözlemcisini de şaşırttı. Zira Arjantinli din insanı, pek çokları için "yabancı"ydı, 1300 yıldır seçilen ilk Avrupalı olmayan ruhani liderdi.

Francis, Katolik Kilisesi'ne bağlı bazı rahiplerin çocuklara cinsel istismarda bulunduğuyla ilgili skandalların patladığı bir dönemde başa geçti. Ayrıca o dönem Vatikan bürokrasisi içinde de çok büyük tartışmalar dönüyordu. Dolayısıyla yeni Papa'nın istismar skandalıyla nasıl başa çıkacağı merak ediliyor, Vatikan'a düzeni getirmesi isteniyordu.

Olabildiğince sade bir yaşam sürmeye çalışan Francis, seleflerinin kullandığı Apolistik Sarayı'ndaki süslü daireleri kullanmayı reddederek, "psikolojik sağlığını" gerekçe göstererek topluluk içinde yaşamayı tercih etmişti.

Ne var ki Francis baştayken hem muhafazakâr hem de ilerici kesimin tepkileriyle karşılaştı. Muhafazakârlar Francis'i gelenekleri bozmakla suçlarken, ilericiler onun 2 bin yıllık Kilise'yi yeniden şekillendirmek için daha fazlasını yapabileceğini ama yapmadığı konusunda eleştirdi.

Francis'in selefi Benedict 2022'de ölene kadar Vatikan'da beyaz giyinen iki kişi olması kafa karışıklığına neden olmuş, emekliye ayrılan papaların rolüyle ilgili normların yazılı olması gerektiği belirtilmişti.

Katolikler içindeki muhafazakâr hareketin önemli bir ismi olan ve Benedict'in müttefiki olarak bilinen Avustralyalı Kardinal George Pell, 2022'de yayınlanan ve içinde Francis'in papalık görevinin "felaket" olduğunu belirten anonim bir yazının yazarı çıkması da bunun bir örneği.

Papa'nın muhafazakârların tepkisini çeken uygulamaları arasında kadınların ve Müslümanların da Kutsal Perşembe'ye katılmasına izin vermesi, Kilise'nin LGBTİ bireylere daha ılımlı yaklaşmasını söylemesi ve Aralık 2023'te eşcinsel evliliklere koşullu da olsa desteğini göstermesi vardı.

Vatikan içindeki muhalefetle zorluklar yaşasa da Francis dünya genelinde "süperstar" haline geldi. Sık sık yurt dışını ziyaret eden Papa, dini fark etmeksizin zor durumda hayatını sürdürmeye çalışanlarla bir araya geldi. Örneğin 30 Kasım 2015'te Orta Afrika Cumhuriyeti'nde Müslümanların çoğunlukta olduğu başkent Bangui'de büyük bir kalabalıkla karşılandı.

Benzer bir şekilde 29 Kasım 2014'te İstanbul'da Saint Esprit Katedrali'nde kutsal ayini yönetmeden önce beyaz bir güvercini serbest bırakmıştı.

Francis, yeni papayı seçmekten sorumlu kardinal seçmenlerin yüzde 80'ini atayan kişi oldu. Ancak bu, yeni gelecek papanın ilerici olmasını garantilemiyor. Bazı Vatikan uzmanları Francis'in halefinin "daha ılımlı ancak daha az bölücü" olacağını düşünüyor.

Francis döneminde Vatikan anayasası da elden geçirilmiş, kadınlar dahil vaftiz edilmiş herhangi bir kişinin Katolik Kilisesi'nin merkezi yönetiminde rol alması mümkün kılınmıştı. Yine Francis döneminde daha fazla kadın üst düzey görevlerde yer aldı.

Seçildiğinde 76 yaşında olan Francis, papalığının büyük kısmını sağlıklı bir şekilde geçirdi. 2021'de bağırsak ameliyatı olan papa, sonrasında diz problemleri yaşamaya başladı. Dolayısıyla baston ve tekerlekli sandalye kullanmaya başlayan Francis yavaş yavaş kilo almaya da başladı.

Papa Ukrayna savaşında aldığı pozisyonla da pek çokları için hayal kırıklığı yaşatmıştı. Halkın karşısına çıktığı neredeyse her koşulda barış çağrısı yapmış olsa da bazıları bu çağrıları yetersiz bulmuştu. Savaş ayrıca Vatikan ve Rus Ortodoks Kilisesi arasındaki anlaşmazlığı da yeni bir boyuta taşıdı. Özellikle de Papa Francis, savaşı destekleyen Patrik Kirill'i "Putin'in patriği" olmaması çağrısı yaptığında...

Papa Gazze savaşıyla ilgili olarak da hem İsrailli rehinelerin serbest bırakılması hem de Gazze'deki ateşin kesilmesi yönünde çağrılar yapmıştı.

Arjantin, İspanya ve Şili'de eğitim gördükten sonra 1969'da Cizvit rahibi olarak atanan Francis kısa sürede Arjantin'deki kilisenin başına geçti. Bu da Arjantin'de askeri diktatörlüğün hakim olduğu 1976-1983 yıllarına denk geliyordu.

Bu dönemde 30 bine yakın kişi kaçırılıp öldürülmüştü. Bazıları Francis'in o dönem insan hakları ihlallerine karşı sessiz kaldığını ve diktatörlüğe karşı gelen iki rahibi korumadığını iddia etti. Ancak Vatikan bu suçlamaları reddetti.

Bu arada Papa'nın görüştüğü son siyasetçi ABD Başkan Yardımcısı JD Vance oldu.