MAHMUT AYDIN - TARIK IŞIK / NEFES

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçildikten sonra artık her bahar kabine değişikliği gündeme geliyor. Bunun nedenini kıdemli bir AKP’liye sorduk. “Kiraz mevsimi, kabine mevsimi” esprisini yaptıktan sonra şunları söyledi: “Siz gazeteciler ‘değişiklik’ lafını pek seviyorsunuz. Bu sistemde kabine değişirse ne olur, değişmese ne olur? Bakanların artık siyasi kişilikler değil, memur olduklarını unutuyorsunuz. Kabine değişikliği haberlerinin sürekli gündemde kalması Reis’in işine geliyor. Aslında bu bir iletişim stratejisi. Değişiklik beklentisi yaratarak kendisini tartışmaların uzağında tutuyor.”

“Kabine” Fransızca “cabinet”den geliyor. “Mahrem oda” demek. Esasında Anayasa’da ve yasalarımızda böyle kurum yok. Duvarların Dili Olsa ekibi olarak “kabine” yerine tıpkı TBMM’deki Başkanlık Divanı gibi “Cumhurbaşkanlığı Divanı” kelimesinin kullanılmasını öneriyoruz. Böylece yürütme organı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ile ortak dil açısından da uyum içinde olur.

Türk kirazı Rusya’da neden daha ucuz?

‘Kiraz mevsimi kabine mevsimi’ - Resim : 1

Nisan ayında hava sıcaklıklarındaki ani düşüş ve kar yağışı 36 ilde zirai dona neden oldu. Gülken, gülistan olduk; pazar tezgahları artık seyirlik. Astronomik fiyatlı tarım ürünlerinin sembolü kilosu 500 TL’den başlayan kiraz oldu. Bir okuyucumuz, Rusya’daki bir marketin internet sitesinde gördüğü Türkiye menşeli meyvelerin fiyatlarını göndermiş. Kiraz 499 Ruble (250 TL), nektarin 199,90 Ruble (100 TL), siyah üzüm 249 Ruble (125 TL), sarı üzüm 229 Ruble (115 TL), sıkmalık portakal 199,99 Ruble (100 TL). Hepsi Türkiye’den daha ucuz. “Rusya’da Türkiye’den ithal edilen meyveler nasıl daha ucuz olabilir?” sorusunun peşine düştük. Sektörü bilenlerle konuştuğumuzda üç neden olabileceğini gördük:

1) Çiftçi, tüccar ile daha önceden yaptığı anlaşma gereği ürünü daha ucuz vermek zorunda kalıyor.

2) Tüccar pazarı kaybetmemek için zararı göze alıyor.

3) Ürün, bir başka ülkeden temin edilip Türkiye üzerinden gönderildiği için menşei olarak Türkiye yazılıyor.

Bir yerden sonra teferruatın çok da önemi kalmıyor; Çiftçi emeğinin karşılığını alamıyor, vatandaş meyveye hasret kalıyor, kazanan “aracı” oluyor.

Baykal’ın nasihati

CHP’li belediye başkanlarının peşi sıra gözaltına alındığı bir süreç yaşadık. Milletvekilleri belediye başkanlarının durumunu konuşurken, CHP’li bir milletvekili İstanbul’da ilçe başkanı olduğu dönemde dönemin CHP Genel Başkanı merhum Deniz Baykal ile ilgili anısını anlattı. Vekilin ağzından aktarıyoruz: “Ben, ‘Efendim adaylarımızı değiştirirsek bütün ilçeleri alırız. Şu şu isimleri mutlaka aday yapmalıyız’ diye yırtınıyorum. Baykal durdu, beni dinledi ve ‘Evladım çok gençsiniz. CHP’nin her zaman her ilçeyi kazanmasına gerek olmadığını tecrübe etmelisiniz’ dedi.” Ardından vekil espriyi patlattı; “Rahmetli meğer bu günleri görerek nasihat vermiş…”

Yeniden Abdullah Gül mü?

‘Kiraz mevsimi kabine mevsimi’ - Resim : 2

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ismi 24 Haziran 2018’de ve 14 Mayıs 2023’te yapılan seçimler öncesinde “muhalefetin adayı” olarak sık sık gündeme geldi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 2007’de “Adayım Abdullah Gül kardeşim” diyerek Çankaya Köşkü’nün kapısını açmasından dolayıdır mı bilinmez Gül hiçbir zaman “net” olmadı. “Muhalefetin adayıyım” da demedi, “değilim” de. Gelelim, şimdi bu konuyu neden açtığımıza. Epeydir görünmeyen Gül, D-8’in 28. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Çırağan Sarayı’nda düzenlenen programa katıldı. AKP’nin adı ancak vefat yıldönümünde, Yeniden Refah ve Saadet Partilerine nazire yaparcasına andığı merhum Necmettin Erbakan’ın büyük önem verdiği D-8, Milli Görüş’ün en önemli projelerden biriydi. Türkiye dahil 8 İslam ülkesinin katıldığı birlik, “İslam Birliği”ne de örnek gösteriliyordu. Abdullah Gül de Refah-Yol iktidarında Devlet Bakanı olarak bu projede görev almıştı. Programa Gül’ün yanısıra Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da katıldı. Meclis kulislerinde konuşulanlara göre DEVA, Gelecek, Saadet, YRP ve belki DP birleşecek. Bu birleşme ile doğacak partinin başına da Abdullah Gül geçecek. Acaba D-8 toplantısı Gül’ün siyasete dönmek için ısınma turları mı?

TBMM Genel Sekreterliğinde değişim

‘Kiraz mevsimi kabine mevsimi’ - Resim : 3

Görev süresini tamamlayan TBMM Genel Sekreteri Talip Uzun, bayrağı Edirne Eski Valisi ve Sağlık Bakan Yardımcısı Hüseyin Kürşat Kırbıyık’a devretti. Görev süresi boyunca Talip Uzun’u makamın hakkını veren liyakati ve çözüm odaklı pozitif yaklaşımı ile tanıdık. Sık sık tansiyonun yükseldiği siyasetin kalbi Meclis’te iktidar-muhalefet ayrımı yapmaksızın bütün partilerin takdirini kazanmak hiç de kolay olmasa gerek. Talip Uzun’u başka bir etkin görevde görmek hiç de şaşırtıcı olmayacak.

Boris Johnson 70 bin Sterlin’i aldı, suya sabuna dokunmadı

Maliye Hesap Uzmanları Vakfı, Osmanlı İmparatorluğu’nun son Dahiliye Nazırı Ali Kemal’in torununun oğlu İngiltere’nin eski başbakanı Boris Johnson’ı panel için İstanbul’a davet etti. Dünya Ticaret Örgütü Eski Genel Direktörü Roberto Azevedo’nun da katıldığı panelde Boris Johnson’a, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ile ilgili düşüncesi de soruldu. Johnson, İmamoğlu’nu tanımadığını ve konu ile ilgili bilgisinin olmadığını söyledi. Sonra da Azevedo’ya dönerek, “Tanıyor musun?” diye sordu. Azevedo da “Beni buna karıştırmayın” dedi. Öğrendik ki söylediği ve söylemediği her söz “çok kıymetli” olan Boris Johnson’a panel için tam 70 bin sterlin (3 milyon 725 bin TL) ödenmiş.

Frak Meclis’te yaşatılıyor

‘Kiraz mevsimi kabine mevsimi’ - Resim : 4

TBMM Başkan ve vekillerinin birleşimi yönetirken frak giymesi Meclis İç Tüzüğüne göre zorunlu idi. Siyah renkli, uzun etekli ve eteğinin arkası bele değin yırtmaçlı ceketle pantolondan oluşan takımı papyon tamamlardı. 2017 yılında AKP ve MHP tarafından hazırlanan Meclis İçtüzük değişiklik teklifi ile frak giyme zorunluluğu kaldırıldı. Aynı günlerde TBMM Başkanvekili CHP’li Yaşar Tüzün, Atatürk’ün ilk defa Meclisi yönettiği kıyafetle geleneği yaşatmak istediğini söyleyerek Genel Kurulu frakla yönetmişti. Mecliste 2020-2023 yılları arasında başkan vekilliği yapan CHP’li Haydar Akar da frakla Genel Kurul’u yönetti. Son olarak CHP’den Meclis Başkanvekili seçilen Tekin Bingöl kürsüye frak ve papyonla çıktı. Böylece Atatürk ile başlayan sembolik önemi büyük bir gelenek yaşatılmaya devam ediyor.

Munzur Üniversitesi’nden bürokratlara diploma kıyağı

‘Kiraz mevsimi kabine mevsimi’ - Resim : 5

NEFES, Tarım Ekonomisi mezunu Munzur Üniversitesi Rektörü Kenan Peker’in aralarında hakim ve savcıların da bulunduğu yüksek lisans öğrencilerine İş Hukuku, Tarım Hukuku, İdare Hukuku ve İdari Yargı Hukuku dersleri verdiğini duyurmuştu. Meğer bu, buzdağının görünen kısmıymış. 4 savcı ve bir hakimin yanı sıra 2 Emniyet Müdürü ve 1 İŞKUR Müdürü de Peker’den hukuk dersi almış. CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi’nden aldığı işletme fakültesi diploması, yatay geçişle alınan bu hakkın “usulsüz” olduğu gerekçesiyle 35 yıl sonra iptal edildi. Bu süreçte Yükseköğretim Kurulu taraf oldu, işlemlerin usulüne uygun yürütülmediğini savundu. Aynı YÖK, hukukçulara hukuk anlatan tarımcı rektör ve diplomalar ile ilgili adım atacak mı? Takipteyiz.