Korkutan araştırma: Buzullar rekor hızla yok oluyor

Geophysical Research Letters dergisinde yayınlanan yeni bir araştırmada ABD'nin Washington ve Montana eyaletleri, Kanada'daki British Columbia ile Alberta bölgeleri ve İsviçre Alplerindeki buzulların 2021-2024 tarihleri arasındaki durumu incelendi.

Söz konusu dört yıl içinde buzul kaybı bir önceki on yıla kıyasla iki kat arttı. Araştırmaya göre buzullar yüzde 13 oranında küçülme yaşadı.

ABD ve Kanada'da yılda ortalama 24.5 milyar metrik ton, İsviçre Alpleri'ndeyse 1.7 milyar metrik ton buz parçası kaybedildiği tespit edildi.

60'LARDAN BU YANA EN KÖTÜ DÖNEM

Dünyadaki tüm buzullar 2000'den 2023'e kadar her yıl 301 milyar metrik ton buz parçası kaybetti. Deniz seviyesinde gözlemlenen yükselişten bir parça da bu kaybedilen buzullar sorumlu.

Araştırmacılar çalışma sırasında Dünya Buzul İzleme Servisi (WGMS) verilerinden, hava gözlemlerinden, uydu görüntülerinden, havadan yapılan ölçümlerden ve bilgisayar modellemeleri ile kütle değişim analizinden faydalandı.

ETH Zürih'te İnşaat, Çevre ve Harita Mühendisliği bölümünden Dr. Matthias Huss "Daha önceki tüm rekorlar kırıldı" diyerek sıkıntının sadece bölgesel değil, küresel bazda da büyük olduğunu vurguladı. 1960'lardan bu yana yapılan ölçümler içinde en kötü dönemin 2021-2024 olarak kaydedildiği aktarıldı.

SEBEBİ NE?

Bilim insanları bu hızlı erimenin sebepleri olarak kışın düşük kar yağışını, uzayan sıcak hava dalgalarını, sıcak ve kuru iklim koşullarını ve özellikle de 2023'te çıkan orman yangınlarını sıralıyor.

Yangınlarda ortaya çıkan kurumun buzulların üzerine çökerek yüzeyi kararttığını açıklayan bilim insanları bunun da daha fazla güneş ışığının emilmesine yol açarak erimenin hızlanmasına neden olduğunu söylüyor.

İSVİÇRE'DEKİ BUZ PARÇALARININ YÜZDE 10'U YOK OLDU!

Araştırmadaki en çarpıcı bulgulardan biri de İsviçre'de 2022-2023 yılları arasında toplam buzulun yüzde 10'unun yok olması. Bilim insanları bölgedeki bazı küçük buzulların tamamen ortadan kaybolduğunu belirtiyor.

Buzulların erimesi deniz seviyesinin yükselmesiyle kalmıyor, tatlı su kaynaklarının azaltarak tarım ve sanayi açısından su güvenliğini tehdit ediyor.