Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Ekrem İmamoğlu’nun 23 Mart’ta tutuklanmasının ardından başlattığı “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingleri sürüyor.

Parti, hafta içi İstanbul’un farklı ilçelerinde, hafta sonları ise Anadolu’nun çeşitli illerinde düzenlediği buluşmalarla adalet çağrısını alanlara taşıyor.

Kurultay sonrası ilk miting! Özgür Özel asgari ücret teklifini açıkladı - Resim : 1

Geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirilen 39. Olağan Kurultay nedeniyle mitinglere ara veren CHP, bu akşam 73'üncü mitingin adresi olarak İstanbul Güngören’i seçti.

Silivri'de tutuklu bulunun CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun mektubunun okunmasının ardından 73'üncü kez miting kürsüsüne çıkan Özgür Özel meydanı dolduran kalabalığa hitap ediyor...

Kurultay sonrası ilk kez kürsüye çıkan CHP lideri Özel iktidar hedeflerini bir kez daha vurguladı. Asgari ücretten, çözüm sürecine, belediyelere yönelik soruşturmalardan partisinin yol haritasına kadar bir çok konuya değinen Özel, iktidar hedefi için çok kalabalık ekiplerle sahaya ineceklerini açıkladı.

Kurultay sonrası ilk miting! Özgür Özel asgari ücret teklifini açıkladı - Resim : 2

SANIYORLAR Kİ İÇERİ ATARIZ SUSARLAR

1994'ten bu yana Güngören'deki seçimleri sekiz kez kaybettiklerini ama yine de Güngören'e küsmediklerini ifade eden Özel, konuşmasında şunları söyledi:

"Bugün emeğin, alın terinin güzel ilçesi Güngören'deyiz. Dar sokakların, geniş gönüllü insanların gönüllü insanların ilçesindeyiz.

Kurultay sonrası ilk miting! Özgür Özel asgari ücret teklifini açıkladı - Resim : 3

Merter'de tezgah başında can verenlerin ilçesindeyiz. Haznedar'da komşuluğu yaşatanlarla, Tozkoparan'da ranta karşı direnenlerle, mücadelede edenlerle birlikteyiz.

Betonların arasında bir çiçek gibi açan bu güzel yürekli insanlara Güngören'e merhaba!

Basıkları rağmen hizmete devam ediyoruz. Sanıyorlar ki silkeleriz dururlar, sanıyorlar ki içeri atarız susarlar, sanıyorlar ki zulmederiz geri dururlar. And olsun ki ne mücadeleden ne hizmetten geri durmadık, durmayacağız.

Kurultay sonrası ilk miting! Özgür Özel asgari ücret teklifini açıkladı - Resim : 4

TÜM TÜRKİYE'YE EŞİTLİĞİ VE ADALETİ GETİRECEĞİZ

Cuma, cumartesi ve pazar günlerinde düzenlenen 39. Olağan Kurultay'ında aldığı bin 333 oyun asıl hak edenin 'Çağrılınca koşan gelen, darbeye direnen, seçtiğine sahip çıkan, mücadeleyi bırakmayan' meydandakilerin olduğunu ifade etti.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak bütün sorunları insana dair, emeğe dair, istihdama dair, barınmaya dair tüm sorunları halk için çözeceğiz. Halkın düzenini kuracağız!

Kurultay sonrası ilk miting! Özgür Özel asgari ücret teklifini açıkladı - Resim : 5

Tüm Türkiye'ye eşitliği ve adaleti getireceğiz. Güngören'in AK Partili, MHP'li yoksul emeği sömürülen 30 bin liraya kiranın olduğu ilçede 22 bin liraya çalıştırılan AK Partili kardeşim de MHP'ye oy veren işçiler de kazanacak.

Kurultay sonrası ilk miting! Özgür Özel asgari ücret teklifini açıkladı - Resim : 6

"HAK EDİLEN MAAŞ EN AZ..."

2026 yılında geçerli olacak asgari ücret rakamının belirlenmesi için işçi ve işveren tarafını 12 Aralık'ta toplantıya davet etti. Asgari ücret pazarlığını hatırlatan Özel şunları söyledi:

Bakın yoksulluk sınırı 97 bin liraya çıktı. Yani bir eve, bir haneye 97 bin lira girmiyorsa fakirsin. 97 bin liranın altında evine gelir girenler bir el kaldırsın göreyim.

Şimdi bu şartlarda sendikalar hesaplıyor. Öyle hani DİSK çok işçiden yana hesap yapıyor falan. TÜRK-İŞ yıllardır bu işin ortalamasını söyleyen, söylediği rakamlarda aslında açlık sınırının altında kalıyor diye de eleştirilen TÜRK-İŞ’in rakamı oldu 30 bin lira.

Kurultay sonrası ilk miting! Özgür Özel asgari ücret teklifini açıkladı - Resim : 7

Memlekette 30 bin lira açlık sınırı. 97 bin lira yoksulluk sınırı. Asgari ücret 22 bin lira. Türkiye’nin en çok asgari ücret alınan ilçelerinden biri, asgari ücretin başkenti Güngören. Doğru mu? Memleket öyle bir açmazda ki, öyle bir açmaza geldi ki asgari ücret alan için çok düşük, veren için çok yüksek.

Eğer verildiği yer tekstilse, Merter’deki tekstil atölyesi Hindistan'ın asgari ücreti ile mücadele edemiyor. Dünyanın dört bir yanındaki yoksul ülkelerin asgari ücreti ile baş edemiyor. Asgari ücretli de bu maaşla geçinemiyor.

Bunun için biz geçen sene 30 dedik, sözü dinletemedik. Bu sene hem geçen seneki 30’a, sadece TÜİK yansıtması yapsak bile asgari ücret 39 bin lira olmak zorunda. 22 bin liralık asgari ücrete geçen seneki enflasyonu koysalar, bu seneki beklenti enflasyonunu koysalar, küçücük refah payını koysalar kendi asgari ücretleri bile 35 olmalı. Bugün bizim teklifimiz asgari ücret 39 bin lira olmalı.

Ama Merter’de çalışan emekçiye 39 bin lira asgari ücret olsa iyi gelir mi? Yetmez, ama bir nefes aldırır. Ama Merter’deki tekstil atölyesi bu maaşı ödeyebilir mi? O da ödeyemez, kapatır. İşte devlet burada ortaya çıkacak. Diyecek ki ‘Biz kanun teklifini hazırladık yarın veriyoruz.

1-10 çalışanı olan işyerlerine 10 bin 540 lira, 10-49 arasında işçi çalıştıranlara 8 bin 400 lira, 50 ve üzeri çalışanı olanlara 5 bin 100 lira asgari ücret için sosyal devlet destekleme primi verilsin.’ Yani birileri ‘İflas ederim ben veremem. Öbürü ‘Ben bu maaşla geçinemem’ diyorsa araya devlet girecek bu yükün önemli kısmını işverenin sırtından alacak. Biz bir kez daha tarih önünde söylüyoruz: Hak edilen maaş en az 39, biz bunun altında yokuz.”

"ASGARİ ÜCRETE İNSANCA ZAM HAKKIMIZDIR"

“Asgari ücrete 2023 yılında temmuzda zam verdiler. Tayyip Erdoğan dedi ki ‘Bunu gerekirse Aralık’ta olanın dışında üç kere daha güncellemeliyiz.’ Yani ‘Üç ayda bir asgari ücreti güncelleyeceğiz’ dedi. Oyu aldı Güngören’den. Ama sonra çekti gitti. Ne 2024’te, ne 2025’te.

2024’te 17 bin lirayı bir yıl sürdürdü. 2025’te 22 bin lirayı bir yıl sürdürdü. Şimdi 27 bin lira asgari ücret yapıp, bir yıl boyunca sürüm sürüm sürdürmeye niyetleniyor. Ben buradan sendikalara sesleniyorum. Asgari Ücret Tespit Komisyonunun yapısı için de önerimizi sunduk. Sendikalara sesleniyorum. Türkiye’de asgari ücret, temel ücret oldu.

Asgari ücret tüm dünyada ilk bir yıl alınan, kıdemle hızla uzaklaşılan bir ücrettir. Ama burada asgari ücret herkesin maaşına yön veriyor. Onun için sendikalar asgari ücret mücadelesine omuz vermelidirler. Asgari ücrete insanca zam hakkımızdır. Söke söke almak için tüm Türkiye’yi, tüm emekçileri, tüm işçileri mücadeleye davet ediyoruz. Yanlarında olacağız. Arkalarında olacağız.

“GELECEĞİMİZ İÇİN TÜRK VE KÜRT BİR OLMALIDIR”

Sayın Erdoğan bugün çıkmış, öyle eski havası cıvası yok ama yine partimize dünya kadar hakaretler yağdırmış. Bunu şunun için yapıyor: Efendim, kendisi hem milletten gizleyerek İmralı’ya milletvekili yolluyor. ‘Ama hareket yapmayıp, susun’ diyor. Bunu gizliyor. Bizim açık ve net tavrımızı, savunmamızı, milletimize izahımızı kıskanıyor.

Açık söyleyeyim, çok net. Erdoğan’a sorarsan ‘Kürt meselesi yoktur.’ Bizce var. Kürtler ‘Sorunum var’ diyorsa vardır. Bu sorunu çözmek için CHP’de irade vardır. Bunun için tek seçenek demokrasidir, demokratikleşmedir. Bunun için gerekli cesaret bizde vardır. Suriye’deki gelişmeleri doğru okuyoruz, okumalıyız. Türkiye’nin geleceği için Türk ve Kürt‘ün bir olması, kaçınılmazdır. Bunu asla ve asla ıskalamamalıyız. Doğru yerde durmalıyız.

Bundan sonra Orta Doğu’ya Cumhuriyet Halk Partisi ve Türkiye’deki tüm partilerin bir barış, bir uygarlık, bir medeniyet, bir kalkınma ve birlikte kazanma perspektifi ile yaklaşması gerekmektedir. İsrail’in çeşitli emellerine karşı müteyakkız olmak, hep bir arada durmak, kavgayı bir tarafa bırakmak, huzuru, barış, kalkınmayı getirmek, Türkiye’yi güçlendirmek hepimizin görevidir. Biz Erdoğan gibi Kürt meselesinin varlığını inkar edip günü gelince büyük büyük laflar etmeyiz. Bu işin siyasetinde de ticaretinde de yokuz. Sonuna kadar samimiyiz.

Bu Meclis çatısı altında milletin verdiği görev neyse onu yapmakta kararlıyız. Kimse Kürt yurttaşlarımızla bizim aramıza bir set çekmeye, bizi ayrı düşürmeye, bu alanları enfekte etmeye çalışmasın. Cumhuriyet Halk Partisi, halkın partisidir; Türkiye’deki tüm insanları kardeş bilen, kardeşliği savunan partidir. Bundan sonra da kararlarını kendi verecek, hesabı da millete verecektir.

Kayyımların kaldırıldığı, kayyım atamalarına yasak getiren düzenlemelerin hızla yapıldığı, her türlü demokratik adımın cesaretle atıldığı, bu ülkede kardeş kavgasının yerin bin metre dibine gömüldüğü yarınlara birlikte yüründüğü bir Türkiye mümkün. Cumhuriyet Halk Partisi bunu savunuyor, sonuna kadar da savunacak.

“VAKİT MÜCADELE ETME VAKTİDİR”

“Başta biraz söyledim, sonda bunu bir kez daha ifade edeyim. Türkiye’nin önemli sorunları var. Sorunları çözümleri, bir yıl boyunca çalıştık, tartıştık. 600 akademisyen, 600 örgüt temsilcisi, sivil toplum meslek örgütleri, 250 parti dışından gençle ve partinin bütün organlarıyla hep birlikte çalıştık.

Şimdi artık yoksulluğu yönetmek değil, yok etmenin reçetesini de, Türkiye’yi tarımda hak ettiği noktaya getirmenin de, çiftçinin de kazanacağı satın alanın da gıdayı ucuza alacağı bir düzenin kurulmasını da, eğitimin bütün sorunlarının açılmasını da, işsizlikle ilgili yapacaklarımızı da biraz önce dediğim gibi Alevi meselesine de, Kürt sorununa da yaklaşımımızı da milletimize artık tane tane anlatmanın, basit, kolay anlaşılır, kolay anlatılır broşürlerle, kapı kapı çalışmanın vakti gelmiştir.

Sorunu olanı gidip yerinde biz bulacağız. Çözümü biz getireceğimizi ona tane tane biz anlatacağız. Vakit fabrikaları örgütlemek, vakit işçi servislerini uğurlamak, karşılamak, onlara emeğin partisi olduğumuzu anlatma vaktidir. Vakit çiftçiyi, köylüyü köyünde, tarlasında bulma vaktidir. Vakit ev hanımının kapısını çalma, ona konuk olma, ona çözümü anlatma, evladının güvencesinin biz olduğumuzu anlatma vaktidir.

Vakit sokakta olma, vakit ayakta olma, vakit mücadele etme vaktidir. 15,5 milyon oy almış Cumhurbaşkanı adayımız hapistedir, tutsaktır. Ancak onun yerine 2 milyon aday vardır, tüm Cumhuriyet Halk Partililer adaydır. Şunu söylüyoruz, benim Cumhurbaşkanı adayım, sizin adayınız Silivri’dedir. O çıkana kadar, çıkarmıyorlarsa biz seçimi kazanıp da onu çıkarana kadar 2 milyon üye Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayıdır. Var mısınız? Var mısınız? Var mısınız?

Ayrıca 15,5 milyon vatandaş kimi iki elinde iki bastonuyla, 96 yaşında tırmandı ilçe binasını, kimi karnında üç aylık bebeğinin geleceği için geldi. O 15,5 milyon kişi de bizimle birlikte bu mücadelenin bir parçasıdır. Şaka değil, bugün bu soğukta, aralık ayının ikisinde-üçünde bu meydanda olan irade Türkiye’ye bir şey anlatıyor. Biz kararlıyız, biz çalışacağız, biz örgütleneceğiz, biz başaracağız.

Arkadaşları da Türkiye’yi de kurtaracağız. Yoksulluğu da bitireceğiz, zenginliği de getireceğiz. Var mısınız? Var mısınız? O zaman birlikte yürüyelim mi? Yürüyelim mi? Haydi o zaman yürüyelim arkadaşlar. Haydi o zaman.”