Liseliler ayakta... Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 'proje okulu' olarak tanımlanan liselere yeni atamalar gerçekleştirildi.
Atamaların ardından çok sayıda öğretmenin görevine son verildi.
Bazı öğretmenlerin görevlerine son verilmesi başta İstanbul olmak üzere Türkiye'nin çeşitli noktalarında tepkiye neden oldu.
MİLLİ EĞİTİM BAKANI NE DİYOR?
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin TV'lerde canlı yayınlanan konuşmasında gazetecilerin sorusu üzerine, 38,000 öğretmenin görev süresinin dolduğunu belirterek, bu öğretmenlerin %80'inin görev sürelerinin uzatıldığını söyledi. Tekin, "Geriye kalan yaklaşık 6,000 öğretmenin ise görev süreleri uzatılmamıştır" dedi.
Tekin okullardaki protestolarla ilgili olarak da, "Siyasetçileri duyarlı tutarlı ahlaklı olmaya davet ediyorum. Okullarımız üzerinden, öğretmenlerimiz üzerinden kendi siyasi çıkarlarını lütfen ama lütfen manipüle edecek eylemler içerisine girmesinler" dedi.
Atama kararına tepki gösteren liseli gençler, okullarda eylem başlattı, sosyal medyada 'Öğretmenime Dokunma' paylaşımları yapıldı.
İzmir'de lise öğrencileri, öğretmenlerin ‘norm kadro’ gerekçesiyle yerlerinin değiştirilmesini okul bahçelerinde oturma eylemi yaparak protesto etti. Öğrencilere velileri de destek verdi.
DERSLERE GİRMEDİLER
İzmir Atatürk Lisesi’nde öğrenciler, 90 öğretmenden 50’sinin başka okullara atanmasını ‘oturma eylemiyle’ protesto etti.
Sabah töreninde oturma eylemine başlayan öğrenciler, eylem kapsamında ilk dört derse girmedi.
“Öğretmenime dokunma!” pankartı açan öğrenciler, sessiz şekilde oturarak Nutuk okudu.
"BU YAŞADIKLARI REVA MI?"
Veli Feyza Öge "Bir okuldan bu kadar öğretmenin gitmesi öğrenciler için okulun hafızasının ve kültürünün gitmesi" anlamına geldiğine dikkati çekti.
Öge "Okuldan henüz bir açıklama yok. Ama onlar da herhalde çocukların yanındadır, onlar da sanıyorum ki okullarının kültürünün ve hafızasının silinmesini istemiyorlardır. Çocuklarımız proje olmak istemiyor" ifadelerini kullandı.
Bir veli de dönem ortasında yapılan atamaların hem öğrencilerin hem de öğretmenlerin motivasyonunda ve öğrencilerin üniversiteye hazırlık süreçlerinde olumsuz etki yaratacağını belirterek şu ifadeleri kullandı:
- Üç ay içerisinde bu öğretmenler hangi motivasyonla derse girecekler, öğrenciler hangi motivasyonla üniversiteye hazırlanacaklar? Öğrencilerin en pasif eylemini görüyoruz. Çok güzel bir eylem gerçekleştiriyorlar. Ama bu eylem karşısında duyarlı olacak bir iktidarımız olduğunu sanmıyorum. Bu eylemlerin sonucunda ders çıkaracak bir yönetim olduğunu sanmıyorum. Doktorlara ‘Giderlerse gitsinler’ denildi. Neden şimdi çocuklarımızın hayallerine yurt dışını koyalım? Bu öğrenciler bizim değil mi? Zehir gibi çocuklar. Bizden önde giden öğrencilerin bu yaşadıkları reva mı?
Öğrencilerin yüksek puanlarla bu okulu seçtiğini vurgulayan veli Reyhan Şenay, “İzmir Atatürk Lisesi velileri olarak bu öğretmen kıyımına karşıyız. Çocuklarımız oturma eylemi yapıyor. Yaptığımız şey, haklı bir mücadele. Bu çocuklar bu okullara Türkiye genelinde yüzde 1‘lik dilime girerek geldiler. Bu öğretmenler de çok iyi eğitmenlik yapan çok değerli öğretmenler. Bu öğretmenlerin açıkta kalması sadece çocuklara değil tüm öğretmenlere haksızlık” dedi.
İzmir Anadolu Lisesi mezunlarından bir vatandaş ise "Bu kültür, öğretmenler olmadan sürdürülemez" diye konuştu.
"ÜÇÜ-BEŞİ GEÇMEZ DEMİŞLERDİ"
Öte yandan Kadıköy Anadolu Lisesi önünde açıklama yapan CHP İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş da uygulamaya sert sözlerle tepki gösterdi.
Özçağdaş, dönemin Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın “3’ü 5’i geçmez” dediği proje okul sayısının bugün 2 bin 153’e ulaştığını vurgulayarak, “Bugün itibarıyla 366 fen lisesinin 363’ünde atama yapıldı. Madem bu kadar kararlıydınız, kalan 3 okulu da atama kapsamına alınsaydı” dedi.
"ATAMALARI YANDAŞ SENDİKALAR YAPIYOR"
Proje okullarda yapılan atamaların tamamen siyasi referansla belirlendiğini savunan Özçağdaş, “Bu ülkede 85 bin kişiyi atama yetkisi bir bakana verilmiş durumda. Bir insanın bu kadar kişiyi tanıması mümkün değil. Peki bu kararları kim veriyor? Herkes biliyor ki bu atamaları yandaş sendikalar, AKP’nin il-ilçe teşkilatları ve torpil pazarlıklarının içinde olan kişiler yapıyor” ifadelerini kullandı.
Uygulamanın eğitim kurumlarının kültürünü ve kazanımlarını yok ettiğini belirten Özçağdaş, “2016’da proje okul yönetmeliği ilk çıktığında tarumar edilen ilk okullardan biri Kadıköy Anadolu Lisesi olmuştu. O günden bu yana hiçbir şey düzelmedi. Eğitimde liyakat değil, sadakat esas alınıyor. Bu sefil düzen kalıcı olamaz" dedi.
Liseliler birçok kentte öğretmenlerinin görev yerinin değiştirilmesine karşı eylem yaptı.
TİP Milletvekili Sera Kadıgil, mezunu olduğu Vefa Lisesi'ndeki öğrencilerin öğretmen atamalarına ilişkin protestoları paylaştı. pic.twitter.com/elAathz9h0
— Nefes Gazetesi (@nefesgazete) April 14, 2025
Ankara Atatürk Lisesi öğrencileri, 12 öğretmenin görev yerinin değiştirilmesini protesto etti. Okulun mezunları ise kapı önünde oturma eylemi başlatarak öğrencilere destek verdi. pic.twitter.com/WVSJ8EljS2
— Nefes Gazetesi (@nefesgazete) April 14, 2025
KADIGİL MEZUNLARIN HAZIRLADIĞI METNİ OKUDU
Vefa Lisesi'nde öğrenciler, okul bahçesinde oturma eylemi yaptı. Öğrenciler hep bir ağızdan "Vefa uyuma öğretmenine sahip çık" sloganları atarak proje okul uygulamasını protesto etti. Öğrencilerin eylemine Vefa Lisesi mezunu TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil de destek verdi. Mezunların hazırladığı metni okuyan Kadıgil şu ifadeleri kullandı:
- "153 yıllık tarihiyle Türkiye'nin en köklü eğitim kurumlarından biri olan, yetiştirdiği aydınlarla Atatürk ilke ve inkılaplarından taviz vermemiş olan Vefa Lisesi'nin öğrencileri ve mezunları olarak ülkemizde ve okulumuzda son dönemde yaşanan haksızlıklar karşısında sessiz kalmayacağımızı kamuoyuyla paylaşmak isteriz. Burada toplanmamızın nedeni haksız yere görevden alınan ve şu anda açıkta olan Emine Gül, Baki Duyucu ve Sema Özer öğretmenlerimizdir. Burada toplanmamızın nedeni açığa alan diğer liselerde olduğu gibi bizim lisemizdeki de öğretmenlerimizdir. Bugün burada bulunmamızın, mağdur edilen öğretmenlerimizin yanında olduğumuzun açık ilanıdır.
- Proje okullara yönelik uygulanan ve kimi okullarda yıllardır sistematik olarak devam eden bu atama sistemi, ülkenin parlak zihinlerine bu zihinlerin yetiştirdiği okullara vurulan bir darbeden başka bir şey değildir. Bizler tarih boyunca aziz vatanın menfaatini önceleyen, çeşitliliği zenginlik sayan bir okulun fertleriyiz. Vefalılar olarak baskılara boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Bu ülkeden devraldığımız bayrağı taşımak için aydınlık geleceğimize söz verdik. Susmayacağız.
- Vefa Lisesi mezunları olarak bizler, eğitimcileri hedef alan liyakatsiz ve keyfi görevlendirmelere karşı sesimizi yükseltiyoruz. 153 yıldır dilimize pelesenk olmuş marşımızda senin için her şey ey güzel vatan dememiz bugünler içindir. Aynı inanç ve sorumlulukla bugün de buradayız arkadaşlar. Ve şimdi mezunlar olarak, öğrenciler olarak, öğretmenler olarak bir kere daha haykırıyoruz. Karanlığa sırtımızı dönmeye hazırız. Aşağı bakmıyoruz. Susmuyoruz, Korkmuyoruz. İtaat etmiyoruz."
"ÖĞRETMENLERİMİZİN SÜRGÜNÜNÜ, PROJE OKULLARINDA KADRO DEĞİŞİKLİĞİ OLARAK BİZLERE SÖYLENİYOR"
Yıldız Teknik Üniversitesi Maçka Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde bir grup öğrenci de dersleri boykot ederek okul bahçesinde toplandı. Öğretmenlerini geri isteyen öğrenciler şu açıklamayı yaptı:
- "11 Nisan Cuma günü okulumuzdan 15 öğretmenimizin zorunlu tayiniyle birlikte, yıllarca çalışıp emek verdikleri okullarından ayrılacağını öğrendik. Yapılan bu uygulamaların hiçbir meşruiyeti yoktur ve usulsüzdür. Öğretmenlerimizin sürgününü, proje okullarında kadro değişikliği olarak bizlere söyleniyor. Maçka öğrencileri ve tüm lise öğrencileri olarak hep bir ağızdan şunu soruyoruz; madem yönetmelikte böyle bir uygulama var, neden bu şimdi uygulanıyor? Anayasal bir hakkımız olan eylem ve protesto hakkımızı kullanmak bizim insan ve öğrenci olarak en doğal hakkımızdır. İdare, cuma gününden beri tehditvari söylemler ile bizi hakkımızdan alıkoymaya çalışıyor.
- Bizler biliyoruz ki, ne kadar bir arada olursak, ne kadar çok olursak, hiçbirimize bir şey yapamazlar. Sorunlarımız bugün sadece bunlar değil, parasız bilim, bilimsel demokratik bir eğitime sahip olamayışımız, bir öğün sağlıklı yemeğe erişiyor olamayışımız biz tüm lise gençliğinin ortak sorunu. Biz bu sorunları taleplerimizin en ortasına koyuyoruz ve Tüm Türkiye lise gençliğini liselerde bu talepleri gündem haline getirmeye, bu talepler için mücadele etmeye çağırıyoruz. Gelin hep beraber haklarımızı arayalım. Bizler biliyoruz ki, hiçbir hak mücadele edilmeden alınmaz. Tüm liseli sıra arkadaşlarımıza ve öğretmenlerimize selam olsun."
BİR PROTESTO DA ANKARA'DA
Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarının açıklanmasıyla kamuoyunda "proje okulları" olarak bilinen 30'dan fazla okulda görev yapan 20 binden fazla öğretmenin "norm kadro" gerekçesiyle görev yerlerinin değiştirilmesine yönelik tepkiler Ankara'da sürüyor. Ankara Atatürk Anadolu Lisesi, Ankara Fen Lisesi, Çağrıbey Anadolu Lisesi ve Nermin Mehmet Çekiç Anadolu Lisesi'nin öğrenci ve mezunları da öğretmenlerinin başka okullara atanması ya da istifa baskısı altına alınmasını okullarının önünde protesto etti.
Ankara Atatürk Lisesi önünde bir araya gelen mezunlar, "AAAİL'eme dokunma", "Boyun eğme, okuluna sahip çık" sloganlarıyla basın açıklaması yapmak için okul kapısına yürüdü. Kapının okul idaresi kararıyla açılmaması üzerine mezunlarla buluşamayan öğrenciler, açıklamayı okulun içinden takip etti. CHP Ankara Milletvekil Aliye Timisi Ersever de öğrenciler ve mezunların eylemine destek vermek için okulun önündeydi.
"HOCALARIMIZIN YANINDA, EĞİTİMİN SİSTEMATİK KIYIMININ KARŞISINDAYIZ"
Mezunların öğretmenleri ile dayanışmak için yaptıkları açıklama şöyle:
- "Ankara Atatürk Anadolu Lisesi mezunları ve öğrencileri olarak, öğretmenlerimizin hiçbir gerekçe gösterilmeden görevlerinden alınmasını kabul etmiyoruz. 2016’dan bu yana 'proje okulu' statüsü altında yürütülen tayinler, bir kez daha hukuki dayanak ve şeffaflıktan yoksun biçimde gerçekleştirilmiş; hangi kriterlerle atama yapıldığı açıklanmamıştır. Bu süreç, açıkça liyakat, şeffaflık ve kamu yararı ilkelerine aykırıdır. Ancak biliyoruz ki hedef yalnızca öğretmenlerimiz değil, nitelikli ve özgür düşünebilen bir nesildir. Okulumuzun kültürünün hafızası olan öğretmenlerimiz uzaklaştırılarak, okulumuzun kimliği ve niteliği zayıflatılmak yok edilmek istenmektedir.
- Ankara Atatürk Anadolu Lisesi sadece bir bina değildir. Burası, geçmişinde Türk edebiyatının, biliminin ve kültürünün büyük isimlerini yetiştirmiş bir mirastır. Bu miras, ancak liyakatli öğretmenlerle yaşatılabilir. Bu adaletsiz atamalar, köklü okul kültürlerini hedef alan sistematik bir niteliksizleştirme ve yok etme politikasıdır. Bizler bu adaletsizliği reddediyor, öğretmenlerimizin ve okulumuzun yanında olduğumuzu kararlılıkla ifade ediyoruz. Hocalarımızın yanında, eğitimin sistematik kıyımının karşısındayız."
"ANKARA FEN LİSESİ; KİŞİLERDEN, KİŞİSEL HIRSLARDAN VE GÜNLÜK SİYASETTEN DAHA BÜYÜK BİR ANLAM İFADE EDİYOR"
Ankara Fen Lisesi mezunları ve velileri de "60 yıllık hafızaya sahip çık, öğretmenime dokunma" pankartının arkasında toplanarak okul kapısının önünde şu açıklamayı yaptı:
- "Ankara Fen Lisesi mezunları olarak proje okulu uygulaması kapsamında bazı öğretmenlerimizin görevlerinden uzaklaştırılmalarını endişe ile takip ediyoruz. 21 öğretmenimizin hangi sebeplere dayanılarak, hangi kriterler göz önünde tutularak okuldan sürgün edildiğini merak ediyoruz. Ayrıca başka okullara tayin edilen öğretmenlerimizin yerine atanacak yeni memurların bu kriterler bakımından nasıl bir fark yarattığını sormayı kendimize hak görüyoruz.
- 1967 yılından bu yana cehlin yıktığını irfanla yapmak adına binlerce mezun veren ve yalnızca başarılı insanlar yetiştirmeyi değil, eleştirmeyi, sorgulamayı ve iyi insanlar yetiştirmeyi felsefe edinen okulumuzun kültürel kimliğine yapılan bu müdahaleyi Ankara Fen Lisesi mezunları olarak kınıyoruz. Demokratik bir toplumun ve hukuk devletinin gereği olarak öğretmenlerimizin ayrılması noktasında okul müdürünün herhangi bir takdir yetkisi kullanıp kullanmadığını, eğer kullandıysa hangi objektif kriterlere dayandığını açıklamasını bekliyoruz.
- Eğitim öğretim yılının başından bu yana, idarenin öğretmenler ve öğrenciler arasında huzursuzluk yaratarak okulun kurumsal hafızasının en önemli parçalarından biri olan eleştirel düşünceyi törpülemeye çalıştığı, katı fakat herhangi bir amaca hizmet etmeyen kurallarla huzursuzluk yarattığı yönünde duyumlar alıyoruz. Ayrıca icra ettiğimiz bu mezun buluşmasını kolluk kuvvetine haber vereceğini söyleyen idarenin okulun kendi mezunlarının kendi okullarına gelmesinden korktuğuna şahit oluyoruz. Ankara Fen Lisesi mezunları bundan yıllar sonra da büyük bir komünitenin parçası olarak okullarına sahip çıkmaya devam edeceklerdir. Hafızalardan silinecek olan idarecilerin, mezunların kendi okullarının önünde buluşmasını engellemesi sadece üzücü bir durumdur.
- Son olarak halen okulumuzda eğitim görmekte olan öğrencilerin velilerine, çocuklarının herhangi bir eyleme katılması durumunda disiplin cezasına çarptırılacağını ifade eden mesajlar atmak, mevcut idarenin öğrencilerin istikbalini düşünmediğinin, okulun kimliğinin bir parçası olan eleştirel düşünceyi törpüleyerek korku iklimi yaratmak istediğinin göstergesidir.
- Sürecin başından bu yana onlara zarar gelmemesi adına herhangi bir eylem faaliyetinin içinde bulunmamaları için telkinde bulunduğumuz sıradaşlarımıza abileri ve ablaları olarak selam gönderiyoruz. Kardeşlerimiz, sizler Fentepe'ye adımınızı attığınızdan beri, sizi bağrına basacak büyük bir ailenin parçasısınız. Her zaman yanınızdayız! Ankara Fen Lisesi'nin kişilerden, kişisel hırslardan ve günlük siyasetten daha büyük bir anlam ifade ettiğini Ankara Fen Lisesi mezunları olarak tekrar hatırlatıyoruz. Öğretmenlerimizin yanındayız."
Mamak’ta da Çağrıbey Anadolu Lisesi öğrencileri, “Öğretmenime dokunma” sloganıyla öğretmenlerinin kadro dışında bırakılmasına tepki göstermek amacıyla eylem yaptı. Eylemde İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Yıldız, öğrencilere “5 dakikada içeri girdiniz girdiniz, girmediniz hepinizin ismini alır disipline veririm. Siz şu an bunu yaparak yanlış yapıyorsunuz, doğru sınıflara” dedi. Öğrenciler ise Yıldız’a “Bizi tehdit etmeniz de suç değil mi?” yanıtını verdi.
Batıkent’te Nermin Mehmet Çekiç Anadolu Lisesi öğrencileri de “Öğretmenime dokunma” pankartıyla okulun bahçesinde oturma eylemi yaptı. Okulun dışında toplanan vatandaşlar, öğrencilere “Aferin çocuklar, sizinle gurur duyuyoruz” diyerek destek verdi.
"HOCALARIMIZA OLAN DESTEĞİMİZİ HER ZAMAN SÜRDÜRECEĞİZ, ONLARIN YANINDA OLACAĞIZ"
Nermin Mehmet Çekiç Anadolu Lisesi öğrencileri, yaptıkları açıklamada şunları söyledi:
- "Ülke çapında birçok nitelikli okulda öğretmenlerimizin görevlerinden alınması ve daha az deneyime sahip öğretmenlerle yerlerinin değiştirilmesi, eğitim kalitesini ciddi şekilde tehdit etmektedir. Hocalarımız sadece branş derslerini öğretmekle kalmayıp aynı zamanda bizlere yaşamla ilgili değerli dersler vermekte, okul kültürümüzü oluşturan ve eğitim sistemimizi güçlendiren unsurlar arasında yer almaktadırlar. Biz Nermin Mehmet Çekiç Anadolu Lisesi öğrencileri ve mezunları olarak okulumuzun eğitim kadrosunun korunmasını, deneyimli ve nitelikli öğretmenlerimizin görevlerinin devam etmesini talep ediyoruz.
- Okulumuza yapılan bu müdahalelerin, eğitim kalitelerimizi olumsuz etkileyeceğinden endişe ediyoruz. Bu nedenle tüm yetkililerden eğitim kadromuzun korunması ve öğretmenlerimizin görevlerine devam etmeleri için gerekli adımların atılmasını talep ediyoruz. Bu bildiriyi okulumuzdaki öğretmenlerimize ve onların bizleri yetiştirme şekillerine duyduğumuz saygıdan ötürü duyuruyoruz. Öğrenciler ve mezunlar olarak, hocalarımıza olan desteğimizi her zaman sürdüreceğimizi ve onların yanında olacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz.”
Açıklamanın ardından "Öğretmenime dokunma", "Nermin burada, öğretmenin yanında" sloganları atıldı. Binnaz Rıdvan Ege Anadolu Lisesi'nde de öğrenciler, öğretmenlerine destek vermek için "Öğretmenime dokunma" sloganı atarak okul içinde oturma eylemi yaptı.
EDİRNE'DE DE ÖĞRENCİLER TEPKİ GÖSTERDİ
Edirne’de proje okulları kapsamındaki 4 ayrı lisede görev yapan bazı öğretmenlerin atamaları ve norm fazlası olarak açıklanması, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile okulun mezunları tarafından protesto edildi.
Edirne Lisesi mezunu Egemen Ilgın, “Onlar bize her zaman haksızlığın karşısında durmayı öğretmişlerdi. Bu haksızlığı onlar yaşadığı için biz de öğrencileri olarak dayanışma göstermek adına onların yanında olduk” dedi.
SİNOP'TA DA KARARA TEPKİ GÖSTERİLDİ
Sinop Fen Lisesi'nin önünde yapılan ortak basın açıklamasına, sendika temsilcileri ve sendika üyesi eğitimciler katıldı. Açıklamaya, lise öğrencileri ve velileri de destek verdi. Burada konuşan Eğitim-Sen Sinop Şube Başkanı Musa Uzun, şunları söyledi:
- "Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçları açıklanmıştır. 2025 yılı atamaları, tıpkı geçmiş yıllarda olduğu gibi yine şeffaflıktan uzak ve liyakat ilkesini hiçe sayan bir anlayışla gerçekleştirilmiştir.
- Proje okullarına yapılan atamalarda süreç, somut, ölçülebilir ve nesnel hiçbir kritere dayanmamakta, tamamen siyasi ve idari takdirle şekillenmektedir. Bakanlık, herhangi bir kriter ilanı yapmadan, kıdem, hizmet puanı ya da mesleki yeterlilik gibi objektif göstergelere bakmadan, istediği öğretmeni ya da eğitim yöneticisini proje okullarına atayabilmektedir. Bu uygulama, yıllardır eğitimde adalet ve hakkaniyet duygusunu ciddi anlamda zedelemekte emek, birikim ve mesleki yetkinlik yok sayılmaktadır."
"BU RET, SADECE SÖZDE DEĞİL UYGULAMADA DA KENDİSİNİ GÖSTERMEKTEDİR"
Eğitim-İş Sendikası Sinop Şube Başkanı Celal Şahbenderoğlu da şunları kaydetti:
- "Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu felsefesi, eğitimin kamusal bir hak olduğu ve tüm çocuklara eşit, bilimsel, laik, parasız ve nitelikli biçimde sunulması gerektiği anlayışı üzerine inşa edilmiştir. Bu anlayış, özellikle son 20 yıldır sistemli bir biçimde tasfiye edilmektedir. Bugün geldiğimiz noktada, kamusal eğitim ideali yerle bir edilmiş, Millî Eğitim Bakanlığı anayasal sorumluluğu olan eğitimde fırsat eşitliğini sağlama görevini açıkça reddeder hale gelmiştir. Bu ret, sadece sözde değil, uygulamada da kendisini göstermektedir. Bunun en somut örneği ise 'proje okulları' adı altında sürdürülen politikadır.
- 2014 yılında, dönemin Bakanı Nabi Avcı tarafından 44 okulda başlatılan ve başlangıçta 'ulusal ve uluslararası projelerin yürütüleceği özel okullar' şeklinde sunulan bu model, bugün itibarıyla 2 bin 318 okula ulaşmış, kapsamı büyütülmüş ancak içeriği boşaltılmıştır. Proje okulları adı altında yapılan şey, açıkça eşitsizliğin kurumsallaştırılması, öğretmenin hukuki güvencelerinin yok edilmesi, eğitimde liyakatin ve yerleşik kültürlerin tahrip edilmesidir."
MERSİN'DE DE ÖĞRENCİLER KARARA KARŞI EYLEM YAPTI
Milli Eğitim Bakanlığı'nın “proje okul” olarak isimlendirilen seçkin liselerde uzun süredir görev yapan öğretmenleri başka okullara gönderme çalışmalarından Mersin Mehmet Akif Ersoy Sosyal Bilimler Lisesi de etkilendi.
Sınavla öğrenci alan okullardan biri olan ve üniversite sınavlarındaki başarısıyla dikkat çeken okuldan 5 edebiyat zümresi, 3 ingilizce zümresi, 2 felsefe zümresi ve tarih, müzik, matematik, kimya, görseller sanatlar zümrelerinden birer olmak üzere 15 öğretmene başka bir okula tayin istemeleri için Milli Eğitim Müdürlüğü'nce bildirim yapıldı.
Bu gelişmeler öğrencilerin, mezunların ve velilerin tepkisini çekti. Sosyal Bilimler Lisesi önünde bir araya gelen öğrenciler, “Hakkımızı savunmayı öğreten hocamızın hakkını savunuyoruz”, “Hocamız fazla değil tam kıvamında”, “Hocama dokunma”, “Bir sosyal bilimci hocalarının hakkını savunmayı bilir”, “Hocamın hakkını yeme midene oturur” yazılı pankartlar açtı.
Eylemde öğrenciler adına yapılan açıklamada, “Mehmet Akif Ersoy Sosyal Bilimler Lisesi öğrencileri ve mezunları olarak eğitim ve öğretime büyük bir fedakarlıkla hizmet eden öğretmenlerimizin hiçbir ölçüt olmadan liyakatsiz ve adaletsiz bir şekilde okulumuzdan uzaklaştırılmasını asla kabul etmiyoruz. Sosyal Bilimler Liseleri kurum kültürünün yoğun bir şekilde varlık gösterdiği ve bu kültürüyle aydın ve etkin nesiller yetiştiren çok kıymetli okullardır. Bu nedenle kurum kültürümüzün ve kurum başarısının teminatı olan kıymetli öğretmenlerimize yapılan bu haksızlık asla kabul edilemez. Bizler bu kararı kınıyor ve Milli Eğitim Bakanlığı'nı bir an önce bu yanlıştan dönmeye davet ediyoruz” denildi.
Öğrenciler, “SBL uyuma hocalara sahip çık” şeklinde slogan atarak eylemlerini sonlandırdı.