Birleşik Krallık Yüksek Mahkemesi, Kuzey İrlanda’daki ilkokullarda verilen Hristiyan temelli din eğitiminin (RE) ve toplu ibadet uygulamalarının hukuka aykırı olduğuna oy birliğiyle karar verdi.

Karar, ismi açıklanmayan bir baba ve kızının yaptığı başvuru üzerine alındı. Mahkeme, 2022’deki Belfast Yüksek Mahkemesi kararını onaylayarak, Eğitim Bakanlığı’nın (DE) temyizini reddetti.

DAVANIN ARKA PLANI

Baba ve kızı, kızın 4 ila 7 yaş arasında eğitim aldığı ilkokuldaki din derslerinin ve toplu ibadet uygulamalarının tarafsız ve çoğulcu olmadığı gerekçesiyle dava açmıştı. Okuldaki RE derslerinin DE’nin belirlediği çekirdek müfredatı temel alması nedeniyle öğretimin “nesnel, eleştirel ve çoğulcu” olmadığı tespit edildi.

Aile, kızlarının Hristiyanlığın mutlak gerçek olarak öğretildiği bir eğitime maruz bırakılmasını istemediğini belirtmiş; 2019’da okula yazdığı mektupla daha dengeli bir din eğitimi talep etmişti. Okul ise eğitimlerinin “İncil temelli” olduğunu ve çekirdek müfredatı takip ettiklerini bildirmişti.

HUKUKİ VE EĞİTİMSEL ETKİLER

Davanın avukatı Darragh Mackin, kararın “yargı alanındaki eğitim hakları açısından bir dönüm noktası” olduğunu söyledi. Mackin, devletin, çocukları müfredattaki dini perspektifi paylaşmayan aileler nedeniyle “damgalanma” riskiyle karşı karşıya bırakamayacağını vurguladı.

BBC’ye konuşan Mackin, bunun “son yüzyılın eğitim açısından en önemli hukuki kararı” olduğunu ifade etti.

DİNİ OTORİTELERİN TEPKİSİ

Katolik Piskopos Donal McKeown, karara “sakince” yaklaştığını söyleyerek, değişen toplum yapısının müfredatın gözden geçirilmesini gerekli kıldığını belirtti. McKeown, yeni bir din eğitimi çekirdek müfredatının hazırlanmasına açık olduğunu dile getirdi.

Anglikan Kilisesi’ni temsil eden Transferor Representatives’ Council (TRC) ise kararı değerlendireceklerini, sürecin din eğitimi ve toplu ibadet konusunda “yönlendirici bir netlik” sağlayacağını bildirdi.

SİYASİ TEPKİLER

Yeşiller Partisi meclis üyesi Anthony Flynn, aileyi kutlayarak kararı “son derece önemli” olarak nitelendirdi. Flynn, hiçbir çocuğun kamusal bir okulda kendi inancı olmayan bir dünya görüşüne zorlanmaması gerektiğini vurguladı.

DUP Milletvekili Carla Lockhart ise kararı “hayal kırıklığı” olarak değerlendirdi ve “Hristiyan öğretilerin Kuzey İrlanda okul yaşamının uzun süredir bir parçası olduğunu” belirterek bunların korunması için çalışmaya devam edeceklerini söyledi.

MAHKEMENİN AÇIKLAMASI

Yüksek Mahkeme, kararın eğitim sisteminin sekülerleşmesiyle ilgili olmadığını özellikle vurguladı ve kimsenin okullarda din eğitiminin tamamen kaldırılmasını savunmadığını belirtti. Ailenin de “dinin aşılama boyutuna varmayan” bir din eğitimini desteklediği ifade edildi.