Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdiği İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu dahil çok sayıda yerel yöneticisi tutuklu olan CHP için bugün oldukça kritik bir gündü.

'Mutlak butlan', yani Özgür Özel'in genel başkan seçildiği 4-5 Kasım kurultayının yok sayılması riski barındıran dava Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde saat 10.00'da başladı.

Yoğun katılım nedeniyle Dışkapı Adliyesi’ndeki Z-10 numaralı salona taşınan duruşma yaklaşık bir saat sürdü. Mahkeme heyeti, son sözlerin ardından davanın konusuz kaldığına hükmetti. Böylece mutlak butlan ihtimali ortadan kalktı.

Kararda, şikayetiyle yargılama sürecini başlatan eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ın partiden ihraç edildiğine dikkat çekildi; 'aktif bir husumetin bulunmadığına' vurgu yapıldı. Yılmaz Özkanat tarafından açılan dava da aynı şekilde davayı açma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle reddedildi.

Hatip Karaaslan'ın açtığı davaysa 'konusuz' kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair hükümle sonuçlandı.

Heyet diğer ayrıntıların gerekçeli kararda açıklanacağını belirterek tarafların iki hafta içinde istinaf yoluna başvurabileceğini bildirdi.

Milyonların gözü Ankara'daydı: CHP Kurultayı iptal edilmeyecek - Resim : 1
Fotoğraf: Selahattin Sönmez / NEFES

CHP AVUKATI: KONU KAPANDI

CHP avukatlarından Çağlar Çağlayan duruşmanın ardından kameralar karşısına geçerek şu ifadeleri kullandı:

"Bugün çıkan sonuç sadece hukukçuların aldığı bir sonuç değildir. Defalarca sandığa giden, sandık çağrısı yapan delegelerin sonucudur. Parti emekçilerinin aldığı sonuçtur. Demokratların aldığı sonuçtur.

Bu davaların ülkemizin gündeminden artık çıkması gerektiğini hep ifade ediyorduk. Bugün itibarıyla umuyorum bu gerçekleşecek. Siyaset de normal seyrine dönecektir.

Mahkemenin tutumum bu dosya açısından tüm taleplerimizi karşıladığı bir yargılama oldu. Hakimin tutumu yönünden bir sitemde bulunma imkanımız yok. Konu tamamen reddedilmiş oldu."

ÖZGÜR ÖZEL YURT DIŞI PROGRAMINI DEĞİŞTİRMEDİ

Hatırlanacağı üzere ana muhalefet kurmayları 'mutlak butlan' veya 'kayyum' olasılığına karşı 15 Eylül duruşması öncesinde, genel merkez ve parti örgütlerinde hazırlık yapmış, eylem planı belirlemişti.

Ancak, dördüncü duruşma öncesinde CHP yönetimi il başkanları, belediye başkanlarının genel merkeze nöbete çağırılması gibi özel bir hazırlık yapmadı.

CHP Genel Başkan Özgür Özel bunun yerine 23 Ekim'de Parti Meclisi'ni 39. Olağan Kurultay hazırlıkları ve tarihini görüşmek üzere topladı.

Ayrıca 25 Ekim'de yapılacak olan İsviçre Sosyal Demokrat Parti kongresine katılım programını değiştirmedi.

Milyonların gözü Ankara'daydı: CHP Kurultayı iptal edilmeyecek - Resim : 2

Özel, duruşmayı da Genel Merkez'den takip etti.
Fotoğraf: Selahattin Sönmez / NEFES

SÜREÇ NASIL İLERLEDİ?

Bilindiği üzere Kasım 2023'te yapılan oylamada mevcut ana muhalefet lideri Özgür Özel 812 oy alarak 13 yıldır bu koltukta oturan Kılıçdaroğlu'nun yerine genel başkan seçildi.

Ancak eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'la bazı delegeler, bahse konu kurultayın iptali ve yetkili kurulların görevden uzaklaştırılması talebiyle davalar açtı.

Özel, 21 Mart’ta partisini olağanüstü kongreye götüreceğini açıkladı:

"Tüzüğümüzün bana verdiği yetkiye dayanarak, 15 gün sonrasına olağanüstü kurultay kararı aldığımızı ve partiye kayyum girişimlerinin önünü kestiğimizi Türkiye'ye ilan ederiz."

6 Nisan 2025'te yapılan olağanüstü kurultayda Özel yeniden genel başkanlığa seçildi.

Bu sırada Savaş ve beraberindekilerin açtığı davalar, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde birleştirildi.

26 Mayıs'taki duruşmada bir sonraki duruşma tarihi 30 Haziran olarak belirlendi. Ayrıca dilekçelerde 'mutlak butlan' ifadesi resmi kayıtlara geçti.

Türk Dil Kurumu'na göre butlan Arapça kökenli bir sözcük ve geçersizlik anlamına geliyor. Hukukta, hukuki işlemlerdeki geçersizlik türlerinden biri olarak tanımlanıyor.

Bu davada hukuken kurultayın baştan itibaren yok sayılması, alınan tüm kararların geçersiz sayılması demek oluyor. Eğer mahkeme bu yönde karar verirse Özgür Özel başkanlığındaki yönetim 'hukuken hiçbir geçerliliği olmayan' bir yapı haline gelecek ve partinin yeniden kurultaya gitmesi gündeme gelecek.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun göreve iadesi de beklenen ihtimaller arasında.

Bu süreçte hukuk davası dışında bir de ceza davası açıldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı kurultayda usulsüzlük yapıldığı suçlamalarıyla ilgili bir soruşturma başlattı ve iddianame 3 Haziran'da kabul edildi.

Bu iddianamede İmamoğlu dahil 12 kişi hakkında "oylamaya hile karıştırma" suçundan bir yıldan üçer yıla kadar hapis cezası isteniyor. Eski CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na mağdur, Lütfü Savaş'a müşteki sıfatıyla yer veriliyor.

Kılıçdaroğlu ilk etapta ifade vermeye gitmedi. Bunu "Partimi adliyede tartıştırmam" sözleriyle açıkladı.

'KILIÇDAROĞLU' TARTIŞMASI

30 Haziran'daki duruşma öncesi yaşanan başka bir gelişmeyse parti içinde yeni tartışmalara yol açtı.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve Parti Meclisi Üyesi Engin Özkoç, haziran ayında Kılıçdaroğlu ile bir görüşme gerçekleştirdi.

Siyasetçiye yakınlığıyla bilinen bu üç isim, eski genel başkana mutlak butlan kararını tanımamasını teklif etti, ancak ret yanıtı aldı: "Partiyi kayyuma mı bırakayım?"

İmamoğlu, önce kulislerden yayılan sonra da Seçer tarafından kameralar karşısında doğrulanan bu sözler sonrası 'ihanete uğramış gibi hissettiğini' söyledi.

Yavaş'sa Özel ve Kılıçdaroğlu'na birlik çağrısında bulundu:

"Bugün öyle bir dönemden geçiyoruz ki, bir ve beraber olmaktan başka ne şansımız var ne de çaremiz. Hep söyledim: Bu sadece bizim partimizin meselesi değil, tüm muhalefet partilerinin sorumluluğudur. Çünkü eğer birlikte hareket etmezsek, sadece bugünü değil, geleceğimizi de kaybederiz. Hatta torunlarımız dahi bizi affetmez."

"Bu süreçte önceki genel başkanımız, mevcut genel başkanımız ve tüm partililerin tek yumruk halinde bir ve bütün durması en büyük arzumdur, olması gerekendir. Aksi halde ben dâhil hiçbirimizin siyaset yapmasının bir anlamı kalmaz. Benim anlatmak istediğim sadece bundan ibarettir."

Özel, geçtiğimiz günlerde Kılıçdaroğlu'na bir kez daha "CHP'nin yargı eliyle dizayn edilmesine karşı en önemli güvencenin kendisinin olduğunu açıklaması çok kıymetli olur. Bu darbe girişimlerine karşı en önemli güvence kendisidir" diye seslendi.

Ancak Kılıçdaroğlu, bu çağrıyı da yanıtsız bıraktı.

Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi, 26 Mayıs 2025'teki duruşmada, davalıların "ihtiyati tedbir" olarak mevcut parti yönetiminin görevden uzaklaştırılması talebini reddetti, davayı da "sözlü savunma" için 30 Haziran'a erteledi.

30 Haziran 2025'teki 38. Olağan Kurultay'ın iptali istemli davanın görülmesine kısa süre kala Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu ile 11 kişi hakkında CHP delegelerine "oy karşılığında para, telefon ve ev verildiği" iddiasıyla başlattığı soruşturma kapsamındaki iddianameyi tamamladı ve Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.

Ancak, Asliye Ceza Mahkemesi "görevsizlik" kararıyla, dosyayı Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ise mahkemenin "görevsizlik" kararına itiraz etti.

CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'nın görüldüğü Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi ise bu itirazın sonuçlanmasının beklenmesine hükmederek duruşmayı önce 8 Eylül'e erteledi.

Bahse konu tarihin CHP'nin 4-9 Eylül tarihleri arasındaki kuruluş yıldönümü etkinliklerine denk gelmesi nedeniyle partinin yaptığı itiraz üzerine duruşma tarihi 15 Eylül olarak belirlendi.

Milyonların gözü Ankara'daydı: CHP Kurultayı iptal edilmeyecek - Resim : 3
Fotoğraf: Selahattin Sönmez / NEFES

ANKARA'DAKİ MAHKEME İSTANBUL'DAKİ DOSYALARI İSTEDİ

Bu sırada Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderdiği talep yazısında, CHP'nin İstanbul İl Kongresi'nin iptaline ilişkin dosyayı istedi.

Mahkeme ayrıca CHP 38. İstanbul İl Kongresi'nde usulsüzlük iddiasıyla açılan ceza davasının dosyasını da İstanbul 72. Asliye Ceza Mahkemesi'nden talep etti.

Hatırlanacağı üzere İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, 'hile karıştırıldığı' iddiasıyla Özgür Çelik'in 8 Ekim 2023'te CHP İstanbul İl Başkanı seçildiği kongreyi iptal etti, mevcut yönetimi görevden alarak yerine aralarında Gürsel Tekin'in de olduğu bir kayyum heyeti atadı.

15 EYLÜL'DEKİ DURUŞMADA NE OLDU?

İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin CHP İstanbul İl Başkanlığı'na yönelik 2 Eylül'de kayyum ataması nedeniyle 15 Eylül'deki duruşmadan önce kulislerde 'mutlak butlan', 'kayyum' ihtimalleri daha yüksek olasılık görülüyordu.

15 Eylül'deki duruşmada davacılar, Özgür Özel yönetiminin görevden uzaklaştırılması ve eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu yönetiminin görevine iade edilmesini talep etti.

Ancak, 15 Eylül'deki duruşmada, mahkeme tedbir taleplerini reddetti.