Morgan Stanley’nin teknoloji ve operasyonlardan sorumlu küresel yöneticisi Mike Pizzi, yapay zekanın şirket içinde yazılım geliştirme süreçlerini dönüştürdüğünü ve mühendislerin daha karmaşık görevlere odaklanmasına olanak tanıdığını söyledi.
Morgan Stanley’de yapay zeka kullanımının yazılım geliştiricilerin iş yapış biçimini değiştirdiğini belirten Mike Pizzi, “Yapay zeka daha fazla kod yazdıkça, mühendislerimiz kod incelemesi gibi karmaşık işlere daha fazla zaman ayırabiliyor” dedi.
Finans sektöründe yapay zeka genellikle belgeleri özetlemek ya da e-postaları hazırlamak gibi daha rutin işlerde kullanılıyordu. Ancak teknoloji şirketlerinin son dönemde geliştirdiği yeni araçlarla, bilgisayar programlaması da yapay zekanın güçlü kullanım alanlarından biri haline geldi.
“YAZILIM TALEP ÜZERİNE” DÖNEMİ
OpenAI’nin Ağustos ayında tanıttığı son modelle birlikte, kullanıcıların doğal dil komutlarıyla yapay zekaya kod yazdırabilmesi mümkün hale geldi. “Vibe coding” olarak adlandırılan bu yaklaşım, aynı zamanda hata ayıklama gibi tekrar eden ve zaman alan süreçleri de hızlandırıyor.
Sam Altman, GPT-5’in tanıtımında bu dönemi “talep üzerine yazılım” çağı olarak tanımlamıştı.
Pizzi, her yıl bütçe planlamasında bazı projelerin rafa kaldırıldığını hatırlatarak, “Eğer harcamalarımızı daha verimli kılabilirsek, daha fazla ürün geliştirebiliriz” dedi. Yapay zekânın sağladığı üretkenlik artışı, projelerin hayata geçirilmesinde önemli bir fırsat olarak görülüyor.
İSTİHDAMA ETKİSİ: AZALMA MI, VERİMLİLİK ARTIŞI MI?
Yapay zekanın hızla gelişmesi, iş gücü üzerindeki etkisine dair tartışmaları da beraberinde getiriyor. Wall Street yöneticileri, şimdilik teknolojiyi işten çıkarmaktan çok bir “tamamlayıcı” olarak gördüklerini belirtiyor.
Morgan Stanley’de çalışanların yüzde 98’i en az bir üretken yapay zeka aracına erişim sağlıyor. Pizzi, “İşlerin azalması veya ortadan kalkması muhtemel mi? Evet. Ama birçok durumda yapay zekâ sayesinde artan verimlilik, teslim edebildiğimiz ürünleri de artıracak” ifadelerini kullandı.