Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, 2 bin 234'üncü kuruluş yıl dönümünde Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nda düzenlenen basın bilgilendirme toplantısında konuştu.

Tuğamiral Aktürk, FETÖ ile mücadeleye ilişkin "Bakanlığımız, FETÖ ile mücadelesini de yeni bilgi, belge ve veriler ışığında kararlılıkla sürdürmektedir. Sadece bu yıl içerisinde 102 personel Yüksek Disiplin Kurulu kararı ile Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarılmıştır. FETÖ ile mücadelemiz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ilk günkü hassasiyetle devam edecektir" dedi.

Tuğamiral Aktürk'ün açıklamaları sonrası bakanlık kaynakları soruları yanıtladı.

Hollanda'nın Lahey kentinde düzenlenen NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi sonrasında gündeme gelen NATO üyesi ülkelerin savunma harcamaları taahhütlerinde güncelleme yapılmasına ilişkin kararın sorulması üzerine kaynaklar, Türkiye'nin, savunma harcamaları taahhüdü kapsamında, halihazırda uygulanan yüzde 2'lik hedef kriterinin üzerinde olduğunu söyledi.

Bakanlık kaynakları, şöyle devam etti:

- Türkiye, İttifak'ın en büyük ikinci ordusuna sahip olarak NATO harekat ve misyonlarına kuvvet katkısı sağlayan ilk beş ülke arasındadır. Kendisine tahsis edilen kabiliyet hedeflerinin tamamını karşılamış durumdadır. İlave olarak savunma bütçemizi artırmaya devam ediyor, savunma sanayimize ve araştırma geliştirme yeteneklerimize yatırım yapmayı sürdürüyoruz. Bu kapsamda, öncelikli olarak hava savunma sistemimize (Çelik Kubbe) yatırım yaparak katmanlı hava savunma sistemini tüm ülkemize yaymayı planlıyoruz.

- Ayrıca, hipersonik, balistik ve seyir füze sistemleri, uçak, gemi, tank, insansız kara, deniz ve hava sistemleri, yeni nesil uçak gemisi ve firkateynlere yatırım yaparak silahlı kuvvetlerimizi güçlendirmeye ve savunma kapasitemizi artırmaya devam ediyoruz. Diğer taraftan NATO Washington Anlaşmasının 3'üncü maddesi gereği Silahlı Kuvvetlerimizi daima hazır bulunduruyoruz. Sorumlu ve güvenilir bir NATO üyesi olan Türkiye, yükümlülüklerini yerine getirme konusunda sarsılmaz bir kararlığa sahiptir."

"ATEŞKESİ MEMNUNİYETLE KARŞILIYORUZ"

Bakanlık kaynakları, ateşkes kararı alınan İran ve İsrail arasındaki çatışmalara ilişkin sorular üzerine şu değerlendirmeleri yaptı:

- İran-İsrail-ABD ekseninde yaşanan çatışmalar barış, güvenlik ve istikrarı ciddi tehlikeye atmaktadır. İran'ın nükleer programına ilişkin olanlar da dahil olmak üzere tüm anlaşmazlıklar sadece siyasi ve diplomatik yollarla çözülebilir. Nükleer tesislerin hedef alınması ve sonrasında meydana gelebilecek nükleer sızıntı bölge ülkeleri için hayati risktir.

- Taraflar arasında sağlanan ateşkesi memnuniyetle karşılıyor ve kalıcı ateşkesin sağlanmasını temenni ediyoruz. Bölgedeki gelişmeleri yakından takip etmekteyiz. Türkiye, uluslararası hukuk ve devletlerin egemenlik haklarına saygı çerçevesinde, çatışmaların durdurulması ve gerçek barışın tesisi için tüm taraflarla diyalog kanallarını açık tutmaktadır.

SURİYE'DEKİ KİLİSE SALDIRISI

Suriye'nin başkenti Şam'daki Mar İlyas Kilisesi'ne gerçekleştirilen terör saldırısına ilişkin soruları da yanıtlayan kaynaklar "DEAŞ terör örgütüne karşı bölge ülkelerinin müşterek mücadele edebileceği bir yapı oluşturulacak. Ülkemizde olduğu gibi Suriye'de de terör belasının sona ermesi için var gücümüzle işbirliğine devam edeceğiz. Suriye'de istikrarsızlık yaratmaya ve Suriye'yi yeniden kargaşaya sürüklemeye çalışanlara Suriye hükümeti müsaade etmeyecektir. Biz de onlara bu konuda gereken desteği vereceğiz" ifadelerine yer verdi.

PKK'NIN FESİH SÜRECİ

Bakanlık kaynakları, terör örgütü PKK'nın silah bırakma sürecindeki son duruma ilişkin sorular üzerine ise, "Bölücü terör örgütü PKK'nın silah bırakma ve fesih süreci, devletimizin ilgili kurumları tarafından büyük bir dikkatle yönetilmekte ve takip edilmektedir. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, ülkemizin güvenliğinden taviz vermeden gerekli tedbirleri alarak sürecin başarıyla tamamlanması için her türlü gayreti göstermeye devam etmektedir" ifadelerini kullandı.