Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, 79 gündür Silivri'de tutuklu bulunan İBB Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nu ziyaret etti.
Ziyaret sonrası konuşan İnce, belediyelere yönelik operasyonlar üzerinde yargı eleştirisi yaptı.
Erdoğan'ın geçmişte 'metal yorgunluğu' gerekçesiyle istifa ettirdiği bazı belediye başkanlarını anımsattı.
Geçmişteki yolsuzluk ve usulsüzlük dosyalarına işaret edip AKP'li isimlerin neden yargılanmadığını sordu.
"TÜRKİYE ÇÖKÜŞE GİDİYOR"
Memleket Partisi lideri, Silivri çıkışında şu mesajları verdi:
- Türkiye'de yargı diz çökmüştür, dip yapmıştır, siyasallaşmanın da ötesine geçmiştir. Bir hakim veya savcı istifa edip milletvekili adayı olduğunda yeniden mesleğine dönemez. Ama bakan yardımcısı bugün savcılık yapıyor. Mevcut kurallar da tanınmıyor artık, Türkiye'de kimse yargıya güvenmiyor. Türkiye bir çöküşe doğru gidiyor. Yargı, eğitim, tarım çöktü. Sokaklar mülteci dolu, gençlerin ev alma hayalleri yok olmuştu. İşte bütün bu çöküşün başlangıcı şu karşıda gördüğünüz zindanlarla başlamaktadır.
"CUMHURBAŞKANI'NA SESLENİYORUM"
- Ülkenin ekonomisi kötüyse birinci derecede sorumlu ekonomistler değil iktidarın emrine girmiş hakimler ve savcılardır. Burada Silivri zindanların en çok gelen kişilerden biriyim. Ergenekon-Balyoz'dan bu yana onlarca kez buraya geldim. 'Burada bir yargılama yok çadır tiyatrosu var' dedim.
- Ekrem Bey'in morali gayet iyi. Milletimizin bayramını kutladı. El yazısı ile bir notu var. Şunu söylemek istiyorum. İktidarın inandırıcı olabilmesi için... Biz kimse yargılanmasın demiyoruz, herkes yargılanabilir. Cumhurbaşkanı'na sesleniyorum: Bakanlığına dezenfektan satan bakanı yargıladın mı? Dört bakan ne oldu? Saatçiler vardı... Bunlar ne oldu? Bunları neden yargılamıyorsun? Belediye başkanları vardı. İstifa ettirdin, ağlattın insanları. Bunlar ne zaman yargılanacak?
"ÇÖKÜŞTEN KURTULUŞUN İKİ YOLU VAR"
- Bizim arkadaşlarımızı yargılarken istifa ettirdiğin belediye başkanlarını neden yargılamıyorsun? Bugünler geçecek, bu davaların hiçbir inandırıcılığı yok. Türkiye bu çöküşten kurtulacak. Bunun iki yolu var. Önce adalet sistemini tarafsız-bağımsız hale getirmektir. Sonra da eğitim sistemini yaratıcı, çağdaş, milli bilinci olan eğitim sistemi kurmaktır.
İnce konuşmasının ardından İmamoğlu'nun kendi el yazısı ile kaleme aldığı notu, objektiflere gösterdi.
İMAMOĞLU NE YAZDI?
Söz konusu notta şu ifadeler yer aldı:
- Güç gösterisi zayıflık alametidir. Bir iktidarın en zayıf ve çaresiz hali rakibini ve muhaliflerini tutuklamasıdır. Aziz milletim, biz milletçe cumhuriyet, demokrasi ve adalet sevdalıları dimdik ayaktayız. Milletçe kazanacağız, millet büyüktür.
