23 Mart günü tutuklanan Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık Silivri Cezaevi'nden Buca Cezaevi'ne sevk edilmişti. Çalık, 23 Haziran Pazartesi günü kaldırıldığı hastanede yapılan tetkiklerinde lenfoma şüphesi taşıyan bulgulara rastlanmış ve ameliyata alınmıştı. Çalık'ın tutukluluğu boyunca 18 kilo kaybettiği ifade edilmişti.
Çalık'ın durumuna ilişkin hazırlanan 7 Temmuz tarihli İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi sağlık kurulu raporunda, Çalık'ın ciddi kilo kaybı ve kemik iliği biyopsisinde blast oranının lösemi nüksü açısından sınırda olması nedeniyle cezaevi şartlarının lösemi nüksüne katkıda bulunabileceği belirtildi.
"KONUTTA İNFAZINA UYGUNLUĞU..."
Çalık'ın cezasının infazına ceza infaz kurumlarında devam edip etmemesi hakkındaki kararın Adli Tıp Kurumu tarafından verilmesinin uygun olduğu belirtildi.
Raporda "Hasta lösemi nüksü açısından yüksek riskli kabul edilmiş olup; yakın hematolojik takibi uygun olacaktır. Bu bilgiler ışığında cezasının konutta infazına uygunluğu hakkındaki kararın Adli Tıp Kurumu tarafından verilmesi uygundur" denildi.
"YENİDEN KAN KANSERİ GEÇİRME RİSKİ ÇOK YÜKSEK"
Murat Çalık’ın sağlık durumuna ilişkin avukatları yazılı açıklama yaptı. Avukatlar, İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından 7 Temmuz 2025 tarihinde hazırlanan sağlık kurulu raporuna işaret ederek, Çalık’ın cezaevi koşullarında kalmasının hayati tehlike yaratabileceğini belirtti. Avukatların açıklamasında şu ifadeler yer alıyor:
- "Tutuklu bulunan müvekkilimiz, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık hakkında, T.C. Sağlık Bakanlığı İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından hazırlanan 07.07.2025 tarihli sağlık kurulu raporu, kamu vicdanında büyük bir endişe yaratmıştır. Bu resmi ve kapsamlı tıbbi rapor açıkça göstermektedir ki, müvekkilin mevcut sağlık durumu cezaevi şartlarında kalmaya uygun değildir ve yeniden kan kanseri geçirme riski çok yüksektir.
- Raporda yer alan bilgilere göre müvekkilin kemik iliğinden alınan parçada, kan kanserine (lösemiye) işaret eden hücrelerin sınır değerde olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca müvekkilin bağışıklık sistemi ciddi şekilde zayıflamıştır. Vücudu mikroplara karşı savunmasız hale gelmiştir.
- Özellikle beyaz kan hücrelerinde düşüklük görülmüş, bu da enfeksiyonlara yakalanma ve ağır ateşli hastalıklar geçirme riskini artırmaktadır. Bunun yanı sıra, müvekkilde ciddi kilo kaybı ve yetersiz beslenmeye bağlı güçsüzlük mevcuttur. Bütün bu belirtiler birlikte değerlendirildiğinde, uzman doktorlar cezaevi koşullarının hayati tehlike doğurabileceği uyarısında bulunmuştur.
- Tüm bu hayati riskler göz önüne alınarak, tarafımızca hazırlanan ve 08.07.2025 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunulan dilekçede, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 103/1 ve 103/2 maddeleri gereği acil tahliye talebinde bulunulmuştur.
- Dilekçeye, tam teşekküllü bir devlet hastanesinin resmi sağlık kurulu raporu da eklenmiştir. Bu rapor, yalnızca savunmanın değil, Adli Tıp Kurumu'nun da dikkate almak zorunda olduğu bir bilimsel belgedir.
- Unutulmamalıdır ki, yaşam hakkı, anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış en temel insan hakkıdır. Bu hakkın ihlal edilmesi, telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açabilir. Yetkili tüm makamları, gecikmeksizin sorumluluk almaya; bu bilimsel ve vicdani çağrıyı dikkate alarak müvekkilimizin derhal tahliyesi için gerekli adımları atmaya davet ediyoruz."
CHP'li vekiller TBMM’de kürsüyü işgal ettiGündem
Meclis’te tarihi anlar! Cumhur’dan sadece iki kişi vardıGündem