2024 KPSS'ye ek atama isteyen öğretmenler, MEB ile Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde basın açıklaması yaptı. MEB önünde bir araya gelen öğretmenler "Gün olur Yusuf kuyudadır, gün olur Yusuf kontenjanda zorbadır" ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in X paylaşımına atıfla "Ekmekten sonra eğitim, bir milletin en büyük ihtiyacıdır - Paul Richer" yazılı pankartlar taşıdı.

Öğretmenlerin taşıdığı diğer dövizlerde ise "Adaletsiz branş dağılımına karşı ek atama", "Ücretliyi bitir, ek atamayı getir", "Eğitim hiç bu kadar değersiz olmamıştı" ve "Sayın Bakan, eğitim sisteminde kontenjan değil, adalet eksiktir" ifadeleri yer aldı.

Öğretmenler MEB önünde: Atanamayan değil, atanmayan - Resim : 1

'ÜCRETLİ ÖĞRETMEN KADAR ATAMA YAPILMALI'

KPSS’de 33. sırada yer alan ve ek atama talebinde bulunan biyoloji öğretmeni Hayriye Haktanıyan Uğraş, grup adına yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

"Bugün burada emeğimizin karşılığını almak için, bizlere reva görülen 15 bin atamanın azlığını ve eşit şekilde dağıtılmayan branş sayılarını haykırmak için toplanmış bulunmaktayız. Sesimiz duyulana kadar susmayacağız. Her birimiz bu kutlu vatanın evladıyız, öğretmeniyiz.

Sayın devlet büyüklerim, binlerce öğretmen ve binlerce aile olarak sizlere seslenmek istiyoruz. Atama sayılarının açıklandığı o akşam her bir ailede, her bir evde yaşanan hayal kırıklığını tarif etmeye kelimeler yetmez. Sayın Cumhurbaşkanımızın her yıl ortalama 40 bin öğretmen ataması yaptık sözüne karşın verilen 15 bin atama sayısı çok büyük mağduriyetlere sebep olmuştur.

Ardından medyanın paylaştığı 25 bin öğretmen ataması söylemi, durumun ne kadar içler acısı olduğunu ortaya koymaktadır. Toplamda verilen öğretmen atama sayısı 15 bini 2024 KPSS’ye, 10 bini ise 2025 AGS’ye olmak üzere dağıtılmıştır. Bu durum hem 2024 KPSS ile atama bekleyen öğretmenleri hem de 2025 yılında sınava girecek öğretmen arkadaşlarımızı derin bir boşluğa itmiştir. Ve buradan bir kez daha yüksek sesle söylüyoruz. En az ücretli öğretmen sayısı kadar atama yapılması elzemdir. Öğretmenler bir meslekten öte ülkesinin her yönüyle kalkınması için çabalayan neferlerdir.

'ATAMAYI BEKLERKEN YUVA KURAMADILAR'

Aile yılı kapsamında binlerce öğretmen yuva kurmayı beklerken ataması yapılmadığı için yuva kuramamaktadır. Binlerce öğretmen aile evi çatısı altında yaşayarak her gününü ailesine mahcup şekilde geçirmektedir. Onca emeğe, onca çabaya rağmen hâlâ atanamadın mı sorusuna maruz kalan binlerce öğretmenimiz, toplumun bu psikolojik baskısına dayanamamaktadır. Uygulanacak olan yöntem açık ve nettir. Ücretliyi kaldır, kadroyu getir. Devletimizi bu stratejiyle hareket etmeye davet ediyoruz. Biz öğretmenler vazgeçmeyiz. Biz vazgeçersek bu ülkenin yarınlarının geleceğe inancı kalmaz. Unutulmamalıdır ki bir ülke, öğretmenine verdiği değer kadar güçlüdür. Biz burada sadece kendimiz için değil, toplumumuz için ve en önemlisi de ülkemizin geleceği için konuşuyoruz. Sözümüz söz adaletli bir ek atama gelene kadar durmayacağız. Yaşanan bu mağduriyeti dile getirmekten asla vazgeçmeyeceğiz."

Öğretmenler MEB önünde: Atanamayan değil, atanmayan - Resim : 2

'İYİ OLANI SAHİPLENEN KÖTÜ SONUÇLARDA SORUMLULUK ALMAYAN İKTİDAR'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş da Türkiye'de 97 eğitim fakültesi bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Bu fakültelerin büyük çoğunluğu Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde açıldı ve bununla da övünüyorlar. Ancak 68 bin olan atanamayan öğretmen sayısı, bu eğitim fakülteleri ve pedagojik formasyonla beraber 1 milyona ulaştı. Hayatta iyi olan her şeyi sahiplenen, ancak kötü sonuçlardan asla sorumluluk almayan bir iktidarla karşı karşıyayız. Recep Tayyip Erdoğan iktidarı, onun YÖK başkanları ve Milli Eğitim Bakanları bu devasa sorunu görmezden gelmeye devam ediyor.

Şu soruyu sormak istiyorum: Ülkemizdeki 97 eğitim fakültesinde öğrencilerinin geleceğini gerçekten dert edinen bir tek eğitim dekanı var mı? Verilen diplomaların fiilen yok sayıldığı bir sistemde, çıkıp da 'Bu öğrenciler bizim öğrencimiz. Bu diplomaları Anayasa Mahkemesi'nin kararı doğrultusunda veriyoruz. Sen kimsin ki eğitim fakültelerini yok sayabiliyorsun?' diyebilecek bir eğitim fakültesi dekanı var mı? Sesim duyuluyor mu? Bir Eğitim Fakülteleri Dekanlar Konseyi'niz var mı? Ya da 1 milyon atanamayan öğretmen gerçeği karşısında, bu diplomaların itibarsızlaştırılmasına karşı ses çıkarabilecek bir üniversite sistemimiz var mı?"

'ATANAMAYAN DEĞİL ATANMAYAN ÖĞRETMENLERİZ'

Ek atama isteyen bir tarih öğretmeni ise "Biz atanamayan öğretmenler değiliz, biz atanmayan öğretmenleriz. 21 bin kişinin girdiği sınavda 63'üncü oluyorum ve atanamıyorum. Cumhuriyet tarihinde bunun eş, benzeri, örneği yok. Cumhuriyet tarihimizde ilk 100’e girmiş ancak atanamayan öğretmenlere ilk kez şahit oluyoruz. Bu vatanın analarına, babalarına, teyzelerine, halalarına dayılarına herkese sesleniyoruz. Bu mevzu burada gördüğünüz bir avuç insanın mevzusu değildir. Arkada gördüğünüz insanlar umut sorunu yaşıyorsa bu ülke yarın gelecek sorunu yaşar" diye konuştu.

Ek atama talebinde bulunan öğretmenler daha sonra Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde de basın açıklaması yaptılar.