Oscar'dan geriye kalanlar: Öpüşmeler, anmalar ve hayal kırıklıkları
Yılın en merak edilen ve prestijli ödül töreni olan Oscar’da ödüller sahiplerini buldu. Büyük ödülün sahipleri The Brutalist, Anora, Emilia Perez ve A Real Pain'in oyuncuları oldu. Peki ya geceden geriye neler kaldı?

En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ının sahibi “Anora”nın başrolü Mikey Madison oldu. Madison'ın ödülü alması şok etkisi yarattı. Çünkü bütün ödül sezonu boyunca en iyi kadın oyuncu ödülü The Substance filmindeki performansıyla hep Demi Moore'a gitmişti.

İşte bu yüzden İngiliz basını ödülü Madison alınca “Demi Moore’un hayal kırıklığına uğradığını” yazdı. Hatta İngiliz gazetesi DailyMail “25 yaşındaki yükselen yıldızın ismi söylendiği sırada 62 yaşındaki Demi’nin öfkesi hissedilebiliyordu” diye yazdı.

Anora filminde bir eskortu canlandıran Madison, konuşması sırasında seks işçilerini hatırlatmayı unutmadı. Oyuncu “Bu toplulukta tanışma şerefine nail olduğum o harika insanlar, kadınlarımızın hepsi, bu inanılmaz deneyimin en önemli kısmı” dedi.

Törenin bir diğer büyük ödülü olan “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” ödülünü ise Emilia Perez’den Zoe Saldana aldı.

Adrien Brody ise The Brutalist filmindeki rolüyle “En İyi Erkek Oyuncu Oscar”ını aldı. "Piyanist" filmindeki rolüyle bilinen oyuncu, bu ödül sezonundaki neredeyse bütün ödül törenlerinde en iyi erkek oyuncu ödülünü aldığı için Oscar alması şaşırtmadı.

Bu arada Brody “En İyi Erkek Oscar”ını almak için sahneye çıkarken sevgilisi Georgina Chapman’a çiğnediği sakızı attı.

Ne var Ki Brody'nin en iyi erkek oyuncu ödülünü almasıyla Timothée Chalamet ödül alamamış oldu.

Yine de oyuncunun Moore kadar üzülmediği anlaşılıyor. Chalamet törene beraber geldiği sevgilisi Kylie Jenner ile öpüşürken kameralara yakalandı.

Kylie Jenner, saç stilisti Jesus Guerrero’yu kaybettiğinden beri ilk kez kamuoyunun önüne çıktı. Ünlü isim yine de kırmızı halıyı pas geçti.

En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar'ı ise A Real Pain filmindeki rolüyle dikkatleri üstüne çeken Kieran Culkin oldu. Succession dizisindeki rolüyle öne çıkan Culkin de bu ödül sezonunun favori isimlerinden biriydi.

Bu arada üç çocuk babası Culkin dün gece Oscar’dan fazlasını kazanmış olabilir. Bir yıl önce eşinden üçüncü çocuk istediğini kamuoyu önünde anlattığını söyleyen Culkin “Ödül kazanırsam üçüncü çocuğumuzun olabileceğini söylemişti. Meğer ödül alamayacağımı düşündüğü için böyle demiş” diye anlattı. Bu kez eşi dördüncü çocuk için Oscar şartı koymuş ve Culkin “Hayatımın aşkı, baskı olmasın, seni seviyorum. Üzgünüm yine yaptım” dedi.

İşte burada da Oscar'ın en büyük ödüllerini alan dört oyuncu yan yana...

Gecenin en şanslı ismiyse kuşkusuz Anora filminin yönetmeni Sean Baker’dı. Zira filmi beş ödüle layık görüldü ve bunlardan ikisi (En İyi Yönetmen ve En İyi Kurgu) kendisine verildi.

Ünlü yönetmen ödülleri elinde taşımakta zorlandı.

Törene katılanlardan biri de Emilia Perez'in başrolü olan transseksüel oyuncu Karla Sofía Gascón'du. Aslında ödül sezonunun başında eleştirmenlerin favori ismi Gascon'du. Ne var ki geçmişte sosyal medya hesaplarından yaptığı İslamofobik ve ırkçı paylaşımlar nedeniyle eleştirilerin odağına oturdu. Özür dilese de ödül törenlerinde genel olarak yok sayıldı. Eğer skandalı ortaya çıkmasaydı En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını alacak ilk transseksüel oyuncu olabilirdi.

Geceye damga vuran anlardan biri de Ariana Grande ve Cynthia Erivo’nun yaptığı açılıştı. Grande “Somewhere Over the Rainbow”u söylerken, Erico da “Home” şarkısını seslendirdi.Wicked da geceden En İyi Kostüm Tasarımı Oscar’ını alarak ayrıldı.

Oscar'ın "en rahat ismi"yse kuşkusuz Adam Sandler oldu. Herkesin şıklık yarışına girdiği ödül törenine Sandler, turkuaz eşofmanlarıyla damga vurdu!

Ödül töreninden birkaç gün önce evinde eşi ve köpeğiyle ölü bulunan usta oyuncu Gene Hackman da unutulmadı. Sahneye çıkan Morgan Freeman, dostu Hackman'ın "dünyanun dört bir yanındaki sinemaseverlerin kalbini kazanan bir oyuncu" olarak tanımladı.

61 yaşındaki Conan O’Brien, Oscar çıkışını “Sunuculuğu sadece davet edilebileyim diye kabul ettim” şakasıyla yaptı.

En İyi Belgesel Oscar'ını ise İsrail ordusunun yarattığı yıkımdan topluluklarını korumak için mücadele veren Filistinli aktivistlerin hikayesini anlatan “No Other Land” aldı. Filmin yapımında Filistinli ve İsrailli yapımcılar ortak çalıştı. Bu kategori için favori olarak görülen film, ABD'de dağıtıcı bulamadığı için vizyona giremiyor.