CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gündemde yer alan konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Günlerdir devam eden orman yangınları konusunda AKP ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı sert sözlerle eleştiren Özel, "Bu envanter meselesinde ağzını açmasa iyi olur Sayın Erdoğan. 14 tane envanterinde özel lüks uçak var. Bakan yardımcıları bile tarifeli uçmuyor. Ayakları yere basmıyor. Ama yangın dediğimiz zaman herkesin gözü gökyüzünde, yeterli müdahale yapılamıyor" dedi.

Müdahale konusunda büyükşehirlerin sorumlu tutulmasına tepki gösteren Özel, "Hayatımda duyduğum en büyük yalan. Hatta ve hatta yetkileri yok. Bazen yetkiniz yok gelmeyin bile dedikleri oluyordu geçmişte. Keşke büyükşehirlerin elinde öyle imkanı olsa. Mesela büyükşehirlerin hava aracı bulundurma yetkisi de yok ellerinde artık" ifadesini kullandı.

Ana muhalefet lideri, çözüm süreci konusunda Meclis'te kurulması beklenen komisyona katılma şartlarını da yineledi ve eşit temsil konusuna dikkati çekti:

- "Şimdi Sayın Meclis Başkanı'nın istediği rakamlardan gördünüz ki eşitlik yok. 21 AK Parti'den 10 CHP'den istiyor. Meclisteki sandalye sayımıza göre nisaba göre yani meclis diliyle.

- O zaman nitelikli çoğunluk aranacağının Meclis Başkanı tarafından söylenmesi lazım ki bu komisyonda olalım. Onun dışında komisyonun rakamları AKP artı MHP istediğini yapıyorsa bize hiç ihtiyaç yoksa böyle bakıyorlarsa ne işimiz var orada?"

Özgür Özel'in açıklamalarında öne çıkanlar şöyle:

- "Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında o oluyor bu oluyor, liyakatsizlikten buraya geldiğimizde ülkede kadınlar için de çocuklar için de yoksullar için de ormanlar için de ormanın içindeki yangınlar için de söndürmeye çalışan emekçiler için de felaketler felaketler üstüne. Ülkenin ekonomisini bunlar yönetiyor, en yüksek gıda enflasyonu Türkiye'de.

- Ne yapıyorlarsa, nasıl yönetiliyorsa, hiçbir şey iyi gitmediği gibi yangın söndürme işi de iyi gitmiyor. Nasıl oluyor da cayır cayır yanıyor bütün ormanlar. Elbette orman yangını olur, hızla söndürülür. Günlerdir felaket sürüyor.

- Bu envanter meselesinde ağzını açmasa iyi olur Sayın Erdoğan. 14 tane envanterinde özel lüks uçak var. Bakan yardımcıları bile tarifeli uçmuyor. Ayakları yere basmıyor. Ama yangın dediğimiz zaman herkesin gözü gökyüzünde, yeterli müdahale yapılamıyor."

'HAYATIMDA DUYDUĞUM EN BÜYÜK YALAN'

- (Büyükşehirlerin orman yangınlarına müdahaleden sorumlu tutulması) Hayatımda duyduğum en büyük yalan. Hatta ve hatta yetkileri yok. Bazen yetkiniz yok gelmeyin bile dedikleri oluyordu geçmişte. Keşke büyükşehirlerin elinde öyle imkanı olsa. Mesela büyükşehirlerin hava aracı bulundurma yetkisi de yok ellerinde artık.

- İstanbul Büyükşehir'in Ankara Büyükşehir'in geçmişte olan helikopterleri satıldı arkadaşlar. Büyükşehirler maalesef hem de bütün ilçelere birden kentin bulunduğu yerlerde büyük şehrin görev yaptığı yerlerde ancak bu imkanlarla mücadele ediyorlar.

- Ayrıca da şunu söyleyelim İstanbul Büyükşehir, Ankara Büyükşehir orman yangınlarına ekipman yolluyordu.

- Geçtiğimiz günlerde açıklandı. 2000'in üzerinde itfaiye eri alımıyla ilgili bir imza atmadıkları için alamadık bu sene. Atsalardı bekliyorduk. Hazır bekleniyordu. 2300 itfaiye eri alacak. Şimdi onlar her yerde. Bunu imzalamayanlar AK Partililer. Büyükşehirleri dışlamak falan zaten ayrı meseleler.

- Zaten paralarının yüzde 40'ını ödüyorlar. Maaşları zor ödüyoruz. Herkesi perişan hale getirdiler ama büyükşehirler ancak ve ancak o andaki operasyonun başındaki en yüksek kamu görevlisi gelin derse gidiyor."

Özel, çözüm süreci konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) kurulması planlanan komisyona ilişkin de konuştu. Eşit temsil konusundaki ısrarını yineleyen Özel, şunları kayda geçirdi:

- "Komisyon eşit temsille oluşmalı. Yani bütün partiler eşit temsil edilmeli. Ne olacak o zaman? Yani birinin dediği olmayacak.

- Uzlaşıyla çıkacak kararlar. Eşit temsil değilse o zaman mutlaka nitelikli çoğunlukla karar almalı diyoruz. Komisyonun 5te 3'ü ya da 3te 2'sinin alacağı kararla kanunlar kabul edilmeli. Çıkarılması istenen kanunlar meclise tavsiye edilmeli diyoruz.

'ŞU AN EŞİTLİK YOK'

- Şimdi Sayın Meclis Başkanı'nın istediği rakamlardan gördünüz ki eşitlik yok. 21 AK Parti'den 10 CHP'den istiyor. Meclisteki sandalye sayımıza göre nisaba göre yani meclis diliyle.

- O zaman nitelikli çoğunluk aranacağının Meclis Başkanı tarafından söylenmesi lazım ki bu komisyonda olalım. Onun dışında komisyonun rakamları AKP artı MHP istediğini yapıyorsa bize hiç ihtiyaç yoksa böyle bakıyorlarsa ne işimiz var orada?

- Ancak nitelikli çoğunlukla karar alınacağı söylendiğinde ve ilk toplantıda bununla ilgili kararlar alındığında o zaman Cumhuriyet Halk Partisi bu komisyonda yer alır.

- Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu komisyonda yer alması ne Tayyip Erdoğan'ın böyle tuhaf beklentilerine yok işte geçmişteki bilmem nenin kefareti, mefareti böyle sulandırmalar için değil. Türkiye'nin en önemli meselesi terör bitecek.

- Oraya giden askerin anasının gözyaşı dinecek. Önce endişesi dinecek. Sıvasız biriket evlere al bayraklı şehit cenazeleri gelmeyecek.

- Türkiye'de analar ağlamayacak. Oraya harcanan para da iktidarımızda teröre harcanmayacak. Yoksullukla mücadeleye harcanacak, kalkınmaya harcanacak. Biz bunun için bir yerde olacaksak oluruz. Ne Tayyip Erdoğan için.

'ANAYASA YAPMAYA NİYETLENEN BİZİ YANINDA BULAMAZ'

- Böyle kamuoyunda şey gibi anlaşılıyor bakıyorum görüyorum... Anayasa tartışmaları. Biz dedik. Hatta açık açık söyledim. Senden ne anayasası menemen yapmam dedim. Aynı çizgideyiz. Bu komisyon anayasa yapacak bir komisyon değil.

- Ona niyetlenen bizi yanında bulamaz. Çünkü anayasaya uymayanla anayasa yapılamaz. Bu komisyon hukuk üretecekse, bu komisyon hakkaniyet üretecekse, demokrasi üretecekse, barış üretecekse bu komisyonun dışında kalınamaz.

- Neden kalınamaz? Millet milletin vekilini Kadim Durmaz'ı Tokat'tan, Ali Mahir Başarır'ı Mersin'den meclise git çalış diye yolluyor. E meclis komisyon kurmuş. 10 kişilik sana kontenjan vermiş. Sen 10 kişiyle burada görev yapmalısın diyor. Ben yapmam diyemezsin. CHP'nin olduğu komisyondan değil, olmadığı komisyondan korksun herkes.

- Cumhuriyet Halk Partisi, cumhuriyeti tartışacak bir yerde olmaz. Cumhuriyetin tartışıldığı bir yerde olmaz. Cumhuriyetin kolonlarına çivi çakılan bakın kolonlarının kesildiği değil. Çivi çakmaya yeltenenin elinden o çekici alır.

- O komisyonda olmaz. Ama Cumhuriyet Halk Partisi demokratikleşme olacaksa orada olur. Bugün Türkiye'nin en büyük sorunu demokratikleşme. Adil yargılanma meselesi. Cezaevlerinde suçsuz duran birçok kişinin tahliyesi söz konusu.

'BÖYLE BİR ŞEY YOK'

- Bir yandan bu süreçle başka tahliyeler gelecek. Onlar bir yandan olsun. Sonra öbür tarafta başkaları siyasi sebeplerle içeride dursun. Böyle bir şey yok arkadaşlar. Böyle bir şey yok. Ne Figen Yüksekdağ durabilir. Ne Selahattin Demirtaş durabilir. Ne Ekrem İmamoğlu durabilir. Ne Ahmet Özer durabilir. Ne de suçsuz günahsız bürokratlarımız sırf bir suçun parçasıymış gibi durabilir.

- Bunların konuşulacağı, çözüleceği meselenin ilerleyeceği bir komisyonda oluruz. İlerlemiyor mu? Önce ilerletmeye çalışırız.

- Yok geri mi gitmek istiyorlar? Olmayız. Tayyip Erdoğan demokrasiyi bir araç olarak görmüş, işine gelince binmiş, işine gelmeyince inmiş de demokrasiyi rafa kaldırmış, sandığa saldırmış.

- Cumhuriyet Halk Partisi bu komisyona girerse katolik nikahı var sanki yanlış işler konuşacaklar, doğru işler yapmayacaklar o komisyonda. Bindiğimiz gibi ineriz. Tayyip Erdoğan bu konforu ömrü boyunca kullanacak da Cumhuriyet Halk Partisi şimdiden niye sonuç alabileceği bir komisyonda demokrasiyi zorlamak için hem de nitelikli çoğunlukla karar alınacaksa bulunmayacak?

'BU ÖZGÜVENSİZLİK NİYE?'

- Niye girdi diye AK Parti ile AK Parti'nin getirdiği birtakım şeylere sadece tasdik memuru noter gibi görev yapacak.

- Bu özgüvensizlik niye yani? Cumhuriyet Halk Partisi çatır çatır mücadele ediyor. Mücadelesini sahada, meydanda, sokakta otobüsün üstünde de meclisin kürsüsünde de sürdürmeye devam edecek.

- Kimse bizden bu süreçte bu süreçte hatalarından dönmeyen, yanlışlardan geri adım atmayan hiç kimse Cumhuriyet Halk Partisi'nden mış gibi siyaset yapmasını beklemesin."