Nefes.com.tr
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, iktidar partisinin kuruluşunun 24. yılına özel 'hediyesini' açıklamak üzere kameralar karşısına geçti.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun da tutukluğu olduğu soruşturmada cezaevine gönderilen isimlerden biri olan iş insanı Murat Kapki'nin eski AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi - Avukat Mücahit Birinci'yle ilgili suç duyurusunu paylaşan Özel, 'lağım patlamıştır' deyip şunları söyledi:
"Mücahit Birinci, Murat Kapki'ye bir buçuk sayfalık ifade tutanağı koyup 'Üstüne de 2 milyon dolar vereceksin' demiş. 'Buradan tıpış tıpış çıkıp gideceksin' demiş. Olmayan bir buluşmayı olmuş gibi söylemesi, çeşitli kişilerin isimlerini geçirmesini isteyip...
Murat Kapki 'Kimseye iftira atmam' deyince 'Makyavelist düşün. Baktın CHP iyiye gidiyor mahkemede 'Kendimi kurtarmak için söyledim' deyip CHP'nin gazabından kendini kurtarırsın' diyor."
'CÜRMÜN KADAR YER YAKARSIN'
Özel'in basın toplantısı sırasında Birinci, bu iddialarla ilgili kişisel X (eski adıyla Twitter) hesabında paylaşımda bulundu:
"Şu zırvaların bir bitsin sana kendi öngördüğüm sürede bir cevap vereceğim. Çok uzun sürmeyecek. Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacak."
Özel'in canlı yayında verdiği yanıtsa "Cürmün kadar yer yakarsın Mücahit" oldu.
Birinci hakkında jet hızıyla soruşturma başlatıldı.
CHP Genel Başkanı, gelişmeyi şöyle yorumladı:
“Mücahit Birinci’nin hakkında soruşturma önemli. Mutlaka hızlı bir şekilde kendisine ait bütün dijital dokümanlara el konulması lazım. Telefonuna, bilgisayarına, iCloud hesaplarına. Telefonda ciddi bir arama yapılması lazım. Elini kolunu sallaya sallaya gezmiyor olması lazım çünkü bu işin odak noktasındakilerden bir tanesidir"
'HER TÜRLÜ ÇİRKİNLİĞİN YAPILDIĞINI BİLEREK DÖRT DUVAR ARASINDA KALIYORLAR'
Özel, NEFES muhabiri Mahir Bağış'ın "Bu yaşananları Ekrem Bey nasıl değerlendiriyor?" şeklindeki sorusuna da şu yanıtı verdi:
"Ekrem Bey bu ve benzeri konuları gelenlerden gidenlerden duyuyor. O avukat görüş odalarına gelenler gidenler biz bu iki tane somut şikayete dönüştürülen, başvuruda bulunulanlar bunlar. Ekrem Bey ve diğer arkadaşlar açısından sorun, işin içine her türlü çirkinliğin karıştığını bilerek o betonlar arasında, dört duvar arasında kalmak."
Özel'in açıklamalarında öne çıkanlar şöyle:
Bu binadan sandık görevlilerine gelen kötü haberlerden etkilenmeyin. Sandıkları terk etmeyin' diye çok mesaj attık. Ama 31 Mart tarihinde sandık görevlilerimize 'Birazdan çok güzel haberler alacaksınız'
47 yıl birinci olamayan bu parti kusuru kendinde aradı. Demokrasi dışında hiçbir şeye tamah etmedi. 15 Temmuz'da AKP'ye etle tırnak oldukları, methiyeler düzdükleri darbe yaparken biz fırsat bu fırsat yesinler birbirlerini demek yerine demokrasinin tarafında durduk. Bugün bizim 47 yıl gösterdiğimiz dirayeti 47 gün gösteremeyen, demokrasiyi işine gelince binilecek, işine gelmeyince inilecek bir tren olarak gören bir anlayışla çatışıyoruz.
'BUGÜNDEN ÖNCESİ VE SONRASI FARKLI OLACAK'
Bugün saat 12.00 bir kesit. Bundan öncesi ve sonrası farklı olacak. AKP iktidarının savruluşunun önemli kilometre taşlarından birisi. Şüphesiz AKP iktidarı bugün bitmiyor ama başlamış olan tükeniş, savruluş ve yok oluş sürecinde önemli bir kilometre taşını geride bırakmaya geldik.
Örnek 'İmamoğlu'nun araçları', sonuç MHP'li vekilin çıktı. Valizlerle para taşıdılar' dediler, gerçek rahmetli Kadir Topbaş'tan kalan jammerlar çıktı.
Bakıyorsun 'Ya belediyenin kasası' diyorlar. Soruyorsun 'Stok görüntüsü boş kasa bulamadık' diyorlar.
Boş dosyayı doldurmak için ilk önce gizli tanık. Ağaç isimleri verdiler. Meşe, ladin, çınar. O gizli tanıklar bir şeyler söyledi. Ama AİHM ve AYM kararları diyor ki 'gizli tanıkların beyanları somutlaştırılmalı.'
'HER ÖNÜNE GELENE BAŞKASINA İFTİRA ATTIRDILAR'
Ladin'e, Çınar'a, Meşe'ye iftira attılar ama bir tane somut delil bulamadılar. Bulsalar yetecek. Ama yok yok yok. Sonra iş geldi yeni bir mekanizmaya. Bir kişiye bir avukat zorunluluğu. Yasal değil, yasak, ama öyle. 'İftira at kurtul' mekanizması. Birazdan en somutunu göreceksiniz. Kimine 'duydum' de. Yüzlerce iftira beyanı var. 'Gördüm' bile yok. 'Duydum', 'Galiba.' Her önüne gelene başkasına iftira attırdılar.
İtiraf için çağırdıkları için aldıkları anda eşini de gözaltına aldılar. 'Akşam birlikte olursunuz inşallah. Ya Silivri'de ya evde.'
'NUMAN KURTULMUŞ'A ANLATTIM'
15 gün önce HSK'ya başvurduk. Meclis başkanımıza biraz anlattım. 'Bunlar olur mu' dedim. İşte Numan Kurtulmuş'un yüzü. Bunlar varsa öl ki ölem' dedi. Bunları anlattığım AK Partililer de geçmişte birlikte görev yaptığımızda 'Çok vahim. Biz de onaylamıyoruz' dediler.
Herkesin bildiği bir gerçek bugün ortaya dökülmek zorunda. Tüm Çağlayan bilmiyorsa, Anayasa Mahkemesi'nden izleyenler bilmiyorsa ki Türkiye'de yargıda parayla pulla dönen işler var. Karar avukatına göre çıkıyor. Yalansa sizin vicdanınıza söylüyorum. Bundan şüphelenmiyorsanız ben namussuzum, ben şerefsizim. Hepiniz biliyorsunuz.
Çağlayan'da çok yönlü borsası var. İBB'nin ayrı borsası var. Uyuşturucu ticaretinin bile bambaşka bir borsa var. Tuz kokmadı balçık oldu balçık. Lağım patladı. Eğer Çağlayan'da yargı sisteminde bugün bir kokuşmuşluk, bir adamını bulmak ve bir ucu maddiyata dayanan işler yok diyorsanız kapatın TV'yi bundan sonrasını izlemeyin. Ama kapatamazsın işte. Adalet Bakanı, kapatamazsın o televizyonu işte.
Etrafına 'ben de rahatsızım' diyorsun ama yok ki cesaretiniz. Yap bunu göster.
Geçen hafta İBB borsasının önemli bir boyutunu deşifre ettik. Hemen o eve gittiler. Birini arıyorlar, evinde bulamadılar annesini götürdüler. Ya sen nereye anne götürüyorsun. Savcı demiş ki 'Evde yoksa yakınlarından birini alın.' Avukatı yok yanında. Gelince biraz sert çıkınca anneyi saldılar. Evlat kendi ilçeden merkeze, merkezden emniyete ayağıyla gitti. İstanbul'a getirdiler. İnat ettik bekledik. O işlemler bitti gittik HSK'ya başvurumuzu yaptık.
Şimdi buradan iddia ediyorum ki, hatta diliyorum ki İBB soruşturması... İBB'de 90 bin kişi çalışıyor arkadaşlar. Avrupa'da bir devlet olur. Burayla çalışan müteahhitlerin önemli bir kısmına biliyorsunuz gözaltı yapıyorlar. Sonra itirafçı yapıyorlar, çıkıyorlar. Bu müteahhitlerin başına gelenler, yani 'doğru' avukatın ona gitmesi ve nasıl ifade vereceğini söylemesi normal bir şey gibi gelmeye başladı kulağa.
Örneğin geçen hafta yaşananlardan sonra Yener Toruner... Mehmet Yıldırım kendisine gelmiş, kendisinle konuşmuş. Kızının düğünüyle ilgili konuşmuş. 'Oğlun İBB'de çalışıyor ona da yazık olacak' demiş. Kişi 'Onu yapamam, bunu yapamam' demiş. 'Savcının haberi var' demiş.
Yener Toruner bunların hepsini bir suç duyurusu olarak bize verdi. Biz de HSK'ya verdik.
Buradan somut olay... Sadece savcının bilmesi gereken bir şeyi avukat bilince Yener Toruner'e gidip diyor ki 'Fatih Keleş'e...' Konuşmayınca bin bir türlü şey yaptıkları Fatih Keleş'e... 'Fatih Keleş'in kardeşine sarı bir zarfta küçük bir para verdim. Bunu söyle bari' diyor. Arama tutanağında şu var. Adamın evinde 15 bin dolar bulunmuş... Arama günü kaç gün önce. Bunu iftiracıya 'Bunu sen vermişsin gibi' söyle.
'GELELİM AK PARTİ'NİN HEDİYESİNE'
Şimdi geldik AK Parti'nin doğum günü hediyesine. Burada Adalet ve Kalkınma Partisi'nin... Kurumsal olarak sıyrılma şansları var ama nerede cesaret.
Bu AK toroslar çetesinin irtibat içinde olduğu bir avukat arkadaş, tutuklu iş insanı Murat Kapki'ye gider. Bu kişi İBB AKP'deyken de çok iş yapan. Çeşitli kamu kurumlarına da iş yapan büyük bir şirketin sahiplerinden biri. Defalarca itirafçılığa zorlanmış. Ama kendisinden istenen ifadeyi vermediği için içeride tutulmuş biri.
Bu kişiye bugün kuruluşunu kutladığımızda AKP MKYK üyeliği dahil çeşitli görevlerde bulunmuş Mücahit Birinci denen arkadaş gider. Giden arkadaş Murat Kapki'yle konuşur ve 31 Temmuz 2025 günü... Ve Murat Kapki'ye bir buçuk sayfalık ifade tutanağı koyup üstüne de 2 milyon dolar vereceksin... Buradan tıpış tıpış çıkıp gideceksin. olmayan bir buluşmayı olmuş gibi söylemesi, çeşitli kişilerin isimlerini geçirmesini isteyip... 'Hatta kimseye iftira atmam' deyince Makyavelist düşün. Baktın CHP iyiye gidiyor mahkemede 'kendimi kurtarmak için söyledim' deyip CHP'nin gazabından kendini kurtarırsın.
Mehmet Pehlivan'ın bütün Çağlayan'ı hakimiyetine aldığını söyleyeceksin' diyor. Devamında dünya kadar iddiayı, basında da kullanılmak üzere fevkalade riskli, gazetecilere hak eden, CHP'lilerin bir türlü beceremedikleri kurultayıyla ilgili hamle yapan, Ekrem Başkan'a, Murat Ongun'a dokunan bir ifade vermesi karşılığında çıkacağını söylüyor.
'İFTİRA AT, MAKYAVELİST DÜŞÜN, 2 MİLYON DOLAR VER, ÇIK'
'Ben iftira atamam' diyen Murat Kapki, AKP'li avukatı azlediyor.
31 Temmuz 2025 tarihinde avukat Mücahit Birinci ziyaretime geldi. Yanıma geldiğinde ifade tutanağımı önüme koydu. Tamamı yalan ve kurgu olan şeyleri söylemem halinde 'seni çıkarırım' dedi. Ayrıca 2 milyon dolar para vermemi istedi. 'Kendini bana bir hafta düşüneceksin. Makyevelist düşün. Her şey mübah' dedi.
Sözde Murat Ongun'la buluşmuşuz. Hüseyin Köksal, Emrah Bağdatlı ve Fatih Keleş'in de olduğunu. Konumuzun ihaleler olduğunu söyleyecekmişim. Murat Ongun'un 'Bu çok iyi oldu, bunları Ekrem İmamoğlu ve CHP kurultayında kullanırız' demiş.
'Tüm bunların üzerine bu ifadeleri kesinlikle vermeyeceğim' dedim. 'Kabul etmiyorum' deyince ayağa kalktı. 'Çıkamayacak mıyım' deyince. 'Senin tercihin bu yönde oldu' dedi. Avukat da şimdi bu başvuruyu yaptı.
Ben bilmem kendisinin siyasi görüşünü. AKP'li bir müteahhit dedikleri. İBB AKP'deyken yoğun çalışan birine şimdi 'Ver şu kadar parayı, bunları söyle, çık' diyorlar. Buz dağının görünen yüzünün tepesindeki toplu iğneden bahsediyoruz. Devlet bir güvence verecek. Bu savcıları görevden alacak, en güvendiği, adalet odaklı kişileri koyacak.
Bu kulak şunu duydu arkadaşlar. Diyor ki 'Düğün ne oldu'. Savcı alıyor telefonu. 'Ya ne gerek var yapılır düğün. Almanya'dan para gelmedi mi?' Cevabın temizliğine bak 'Bizim para pulla işimiz yok' Saf çocuk. Öbürü diyor ki düğün parayla olur. Böyle bir kötülükle iç içeyiz.
Şu kişi Türkiye'nin en zengin iş insanlarından biri. Belli ki hukuk gerçekten hayata geçtiğinde başına neler gelebileceğini biliyor. Mücahit Birinci denen adam AKP adına siyasi operasyon yapıyor Tekirdağ'da.
'BAHÇELİ 'HADİ' DİYOR DA İDDİANAME YAZILAMIYOR'
Hepimizin rızasını alabilecek birilerini görevlendirip şeffaf bir şekilde herkese güvenceyi vereceksin. O çete çökecek. Ondan sonra bu dosya yeni baştan tıkır tıkır görülecek. Sayın Bahçeli'nin 'hadi' dediği.. 'Hadi' diyor da yapabilirler mi? İddianame yazılamıyor arkadaşlar. Hiçbir şey bulamıyorlar. Böyle maymunluklara ihtiyaçları var.
Bu pisliklere karşı korkup para verenler, iftira atanlar avukatınızla el yazınızla mektubunuzu notere gönderin. Günü geldiğinde 'makbul itiraf', 'devletle iş birliği' sayacağız. Bütün kendisine böyle tekliflerde bulunup reddeden insanları... Sayın Kapki gibi avukatları aracılığıyla suç duyurusunda bulunmaya, derhal bu avukatları cezaevi yönetimine şikayet etmeye çağırıyorum. Savcı avukat tutamaz.
Adalet Bakanı'nı davet ediyorum. Bir savcı pause'a bakacak ve şu aşamaya kadarki durumu soracak. Gerçek ortaya çıkacak ve öyle devam edilecek.
Bu kadar pislik olurken Aydın Büyükşehir Belediyesi... Bu kadar haksızlık olurken... Kiminin çocuğu, 86 yaşındaki annesiyle birlikte Düzce'de kendisi Silivri'de. Memleketi Adana kendisi Silivri'de. Oğlu 7 saat arabayla gider, 'PC hatası haftaya geri gelin' derler.
O yüzden korkmadan, sinmeden, durmadan bu kötülükle mücadele ederek... Buradan sonra bir arınma, bir kurtulma elbette beklemiyorum. Cesur adımlarla tarihte doğru yerini alabilecekler olabilir belki. Cesaret edin. Endişe eden herkesi bugün yaşadıklarını yazıp kapalı zarfla tarihe not düşmesini bekliyoruz.
'AKP'Lİ SİYASETÇİ İKİ KLASÖR GÖNDERECEK'
Soru: Özlem Çerçioğlu'nun iddia edildiği gibi bir yolsuzluk sürecine katıldığına inanıyor musunuz? CHP olarak her ne kadar istifa etmiş olsa dahi... Bu konuda iç soruşturma başlatacak mısınız?
Bugün bana AKP'li bir siyasetçi Aydın'dan telefon açtı. Partisi 'Özlem Çerçioğlu'nu araştır' demiş. Kendisi hakkında yapılmış suç duyurusu vesaire iki klasör toplamış. 'Benim içime sinmiyor. Belgeleri size yollayacağım' dedi.
Aziz İhsan Aktaş'la en çok çalışan belediye başkanı Özlem Çerçioğlu'ydu. Ben de dedim ki 'kendinden eminse niye korkuyor?' O da demiş ki 'E Zeydan nasıl alındı?'
E namusunla gireceksin namusunla çıkacaksın. Ya AK Parti'ye katıl ya hapse atıl' demişler. Mesele bundan ibaret. Ben Özlem Hanım'a, bir ay öncesine kadar, iyi ilişkiler içinde olduğumuz birine 'Ya hırsızlık yaptı' nasıl diyeyim? Arkadaşların gösterdiği cesareti göstermek yerine... Tayyip Erdoğan'ın Aydın'ı hırsızlamasına müsaade eden biri olarak tarihe geçti.
'AK PARTİ HAKKINDAKİ DEDİKODULARI ANLATIRDI'
Soru: Size bir uyarı geldi mi Özlem Çerçioğlu'ndan?
Bizim sosyal demokrat belediyeler eş güdüm konseyimiz var. O da üyesidir. Ben başkanım. Ekrem Başkan, Mansur Başkan, belediye birliklerinin başkanları ve tecrübeli başkanlar. Bize her toplantıda... Geçen toplantıya gelmedi 'Yat tatilindeyim' dedi. AK Parti'nin pislik olduğunu, onlara karşı dimdik durduğunu, Atatürk kızı olduğunu... Neler neler söylerdi. AK Parti dedikodularını bizim konuşamayacağımız şekilde 'Ben ablanızım' der anlatırdı.
Şunu da söyleyeyim. Efeler Belediye Başkanımız akıl almaz şeyler söyledi. Saçma sapan bir şey. Hemen disipline veriyoruz dediler. Normal şartlarda böyle bir şey yapıldığında Devlet Bey jüpitere yollar, Tayyip Bey kendi elleriyle boğar. Ben dedim ki: Kendini attırmaya çalışıyor. Özlem Hanım kendine altlık arıyor. Yazıklar olsun.
Aydın'ın şimdi AK Parti'yle görülecek hesabı var.
NE OLMUŞTU?
Bilindiği üzere ana muhalefet lideri, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun AKP'ye katılma kararını kamuoyuna açıklarken tabiri caizse ateş püskürmüştü.
Çerçioğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun da tutuklu olduğu 'Aziz İhsan Aktaş' soruşturmasında adının geçmeye başladığını, bu nedenle kendisinin "Ya AKP'ye katıl ya içeri atıl" gibi bir söylemle tehdit edildiğini ileri süren Özel, kırgınlığını ise şöyle dile getirdi:
"İlk ilan ettiğimiz belediye başkan adayıydı. Neden? Kemal Bey’in sözünü çiğnememek için. Kemal Bey ilan etmişti. Kemal Bey’in ilan ettiği hiçbir belediye başkanını aday göstermemezlik yapmayalım dedik. Bizim mertçe tutumumuza karşı yaptıkları bu."
'Hediye' meselesi de tam da bu konuşmanın ardından çıktı.
Birkaç saat sonra birkaç saat sonra tutuklu belediye başkanlarına destek için düzenlenen Bayrampaşa mitinginde konuşan Özel, şunları kayda geçirdi:
"Siz hani bizden yarın belediye başkanı çalacaksınız ya, yarın öğlen 12'de göreceğiz bakalım yüzünüz kaça çalacak, ne çalacak göreceğiz. Yarın 12'de göreceğiz bakalım, ak tarafı da karar tarafı da. Hodri meydan."
İşte Murat Kapki'nin Mücahit Birinci hakkında yaptığı suç duyurusuGündem