NEFES / İSTANBUL
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Türk İş Dünyası Konfederasyonu’nu (TÜRKONFED) ziyaret etti.
Özel, ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada, “19 Mart darbe süreci Türkiye’ye adeta tane tane toplananların çuvalla çarçur edildiği, küçücük bir çay kaşığı ile toplananların kepçe ile saçıldığı bir süreci yaşatıyor. Ülkenin 60 milyar dolara yakın rezervinin hem de kalkınma için ihtiyaç olan, istihdam için ihtiyaç olan, destek için ihtiyaç olan ve bu ihtiyaçların karşılanamadığı süreçlerde bu paraların sadece ve sadece bir siyasi çekişme, geleceğe yönelik siyasi endişeleri bertaraf etmek üzerine atılmış, hukuki görünümlü ama siyasi bir operasyonun sonucunda geldiğimiz nokta ortada. Hiç bedel ödememesi gerekenler, bu ülkeyi sırtında taşıyan KOBİ’ler, kredilerin daraltılması sonucunda hem de büyümeye ihtiyaçları varken, onların yaratacağı istihdama ihtiyacımız varken, onların getireceği dövize ihtiyacımız varken, daralmaya, küçülmeye, konkordatolara, iflaslara sürüklenme durumundadır” dedi.
“TÜRKİYE BUNU HAK ETMİYOR”
Türkiye’nin çıkışının hukukun üstünlüğü ve demokrasi ile mümkün olabileceğini vurgulayan Özel, şöyle devam etti:
- Normal şartlarda siyaset; sanayiye, ekonomiye, girişimcilere en uygun ortamı yaratmak için teşvikler, destekler sağlaması gerekirken, adeta iş dünyası, ‘Siyaset köstek olmasın, siyaset bir huzur versin. Biz gerisini halledelim’ noktasına gelmiştir. Türkiye bunu hak etmiyor. Türkiye’deki yatırımcılar, iş insanları bunu hak etmiyor. Onlar çalışamaz, üretemez, satamaz, borcunu ödeyemez duruma geldiklerinde maaş verdikleri emekçileri işsiz kalınca. Onlar bunu hak etmiyor. Onların evlatları bunu hak etmiyor. Çıkışın demokraside olduğu, çıkışın hukukun üstünlüğünde olduğu, piyasaları dalgalandıracak siyasi rekabetler, her sabah erken saatte siyasi operasyonlarla yaratılan tedirginliklerde olmadığı son derece açıktır.
- Biz buradan bir kez daha ülkeyi yönetme sorumluluğu halen üzerinde olan ve maalesef ilk seçime kadar üzerinde taşıyacak olan iktidara, artık bu kaotik gündemlerden çıkıp, iş insanlarına ve istihdam yaratan bu önemli yapılara daha fazla köstek olunmaması, daha fazla zarar verilmemesi noktasında bir çağrıda bulunuyoruz. Bugün Türkiye’de siyasetin de ama en çok iş dünyasının da ihtiyacı olan şey huzurdur. Normalleşmektir. Kimse yargılanmaktan muaf değildir ama istisna olması gereken tutuklu yargılamanın bir kural haline geldiği bu süreçte, bir tutuksuz yargılamanın, kafaların karışık olduğu bir şeyde, şeffaf bir şekilde televizyon kanallarından yayınlanacak yargılamaların son derece önemli olduğunu düşünüyoruz.
“ADALETİN PEŞİNDE OLSA CANIMIZ FEDA”
Özel gazetecilerin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Büyükçekmece Belediyesi’ne başlattığı operasyonla ilgili sorusuna şu yanıtı verdi:
- Bütün belediyelerimizde yüzlerce müfettiş yıllardır bu belgeleri inceliyorlar. İncelenmiş dosyaları şimdi bir takım belge bulamayıp da yeniden bir şey yapıyormuş gibi şüphe yaratmak, yaptıkları bir hukuki inceleme değil. Adeta bir algı yönetimi. O dosyaların hepsi incelendi, halen daha incelenebilir. Ama İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden dosya istiyor. Tarih aralığı belirtmemiş, 600 tane dosya yolluyoruz. Çok gelince diyor ki, ‘2019’dan berisini’ diyor.
- Ya bir yolsuzluk varsa, bir haksızlık varsa, bir hırsızlık varsa bunun partisi olur mu? Neden 2019’dan beri? 2018’de yapılan yolsuzluk, hırsızlık, haksızlık varsa bile umurunda değil beyefendinin. 2019’dan beri. Niye? Çünkü 2018’deki yönetenin Cumhurbaşkanı adayı olması söz konusu değil. 2019’da yönetenle derdi var. Şimdi siz bu yapılan operasyonları hukuki operasyon görebilir misiniz? Adaletin peşinde olsa canımız feda.
“SORBONNE’DAN DOKTORALI PROFESÖRÜ, LİSE MEZUNU YAPTILAR”
Özel, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nün diploma iptali tebliği konusundaki açıklamasının ve Ekrem İmamoğlu’nun yüksek lisans diplomasının halen üniversite veri tabanında görünüyor olmasının sorulması üzerine şunları söyledi:
- Arkadaşlar yüksek lisans diplomasının görülmesini bırakın, Galatasaray Üniversitesi İşletme Bölümü’nün Dekanı, Sorbonne’dan doktoralı Profesörü lise mezunu yaptı bunlar o işlemle. Hocanın suçu ne? Geleceğin Cumhurbaşkanı ile aynı sınıfta olmak. Daha bundan sonra ne olacak? Yüksek lisans diploması dursa ne olacak, durmasa ne olacak? Tebligat yapamamışlar, adres bilmiyorlarmış. 1453 yılından beri, yani İstanbul fethedildiği günden beri buradalar ama İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nı bulamıyorlar.
- Fatih, İstanbul Üniversitesi’nin bu cevabı veren adamların elinde olacağını bilseydi, vallahi gemileri yürütmeden önce bir daha düşünürdü. ‘Yahu değer mi?’ derdi, ‘Değer mi?’ Ama Allah ondan razı olsun, bu mübarek Cuma gününde söylüyorum. Bu güzel kenti bize kazandırdı. Biz de bu kenti de İstanbul Üniversitesi’ni de Fatih Sultan Mehmet’in hayallerine ve vizyonlarına uygun yöneticilerin eline teslim edeceğiz. Hiç merak etmesinler.
“ADAYLIĞA ENGEL OLMAK İÇİN…”
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve 23 kişi hakkında hazırlanan iddianamenin sorulası üzerine Özel, “Vallahi Ekrem İmamoğlu, ne kadar önemli bir siyasetçi ki onun Cumhurbaşkanlığı adaylığına engel olmak için bu kadar iş yapıyorlar. Özgür Çelik’e ne mutlu. Bu iş Özgür Çelik için bir onur belgesidir, o açılan dava bütün arkadaşlarımız için öyle. Biz de kendileriyle gurur duyuyoruz” dedi.
Özel, son anketi paylaştı: 6 puan fark varGündem