CHP'nin 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde gerçekleşen 38. Olağan Kurultayı ile 6 Nisan 2025'teki 21. Olağanüstü Kurultayı'nın iptaline ilişkin davanın beşinci duruşması görüldü.

Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen kurultay iptali davası 24 Ekim Cuma günü saat 10.00'a ertelendi.

Mahkeme ayrıca 21 Eylül'de gerçekleştirilecek kurultaydaki seçime katılan - katılmayan tüm delege listeleri ve birleştirme tutanaklarını da istedi.

Duruşmayı parti genel merkezinde topladığı MYK'da takip eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, davaya dair bir açıklama yapmadı.

Özel, karar sonrası yaptığı ilk paylaşımda dün Tandoğan Meydanı'ndaki "Vesayet Değil Siyaset! Kayyuma, Darbeye Hayır" mitinginde okuduğu Adnan Yücel'in "Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek" şiirinin bir kesitini paylaştı.

Özel, paylaşımında şiir şu dizelerine yer verdi:

Bir inancın yüceliğinde buldum seni

Bir kavganın güzelliğinde sevdim

Bin kez budadılar körpe dallarımızı

Bin kez kırdılar.

Yine çiçekteyiz işte, yine meyvedeyiz.

Bin kez korkuya boğdular zamanı

Bin kez ölümlediler.

Yine doğumdayız işte, yine sevinçteyiz.

Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek adlı şiirin tamamı şöyle:

Aşksız ve paramparçaydı yaşam

bir inancın yüceliğinde buldum seni

bir kavganın güzelliğinde sevdim.

Bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek

yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!

Aşk demişti yaşamın bütün ustaları

aşk ile sevmek bir güzelliği

ve dövüşebilmek o güzellik uğruna.

İşte yüzünde badem çiçekleri

saçlarında gülen toprak ve ilkbahar.

sen misin seni sevdiğim o kavga,

sen o kavganın güzelliği misin yoksa…

Bir inancın yüceliğinde buldum seni

bir kavganın güzelliğinde sevdim.

bin kez budadılar körpe dallarımızı

bin kez kırdılar.

Yine çiçekteyiz işte yine meyvedeyiz

bin kez korkuya boğdular zamanı

bin kez ölümlediler

yine doğumdayız işte, yine sevinçteyiz.

bitmedi daha sürüyor o kavga

ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!

Geçtiğimiz o ilk nehirlerden beri

suyun ayakları olmuştur ayaklarımız

ellerimiz, taşın ve toprağın elleri.

Yağmura susamış sabahlarda çoğalırdık

törenlerle dikilirdik burçlarınıza.

Türküler söylerdik hep aynı telden

aynı sesten, aynı yürekten

dağlara biz verirdik morluğunu,

henüz böyle yağmalanmamıştı gençliğimiz…

Ne gün batışı ölümlerin üzüncüne

ne tan atışı doğumların sevincine

ey bir elinde mezarcılar yaratan,

bir elinde ebeler koşturan doğa

bu seslenişimiz yalnızca sana

yaşamasına yaşıyoruz ya güzelliğini

bitmedi daha sürüyor o kavga

ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!

Saraylar saltanatlar çöker

kan susar bir gün zulüm biter.

Menekşelerde açılır üstümüzde

leylaklarda güler.

Bugünlerden geriye,

bir yarına gidenler kalır

bir de yarınlar için direnenler…

Şiirler doğacak kıvamda yine

duygular yeniden yağacak kıvamda.

Ve yürek, imgelerin en ulaşılmaz doruğunda.

Ey her şey bitti diyenler

korkunun sofrasında yılgınlık yiyenler

ne kırlarda direnen çiçekler

ne kentlerde devleşen öfkeler

henüz elveda demediler

bitmedi daha sürüyor o kavga

ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!