CHP'nin 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde gerçekleşen 38. Olağan Kurultayı ile 6 Nisan 2025'teki 21. Olağanüstü Kurultayı'nın iptaline ilişkin davanın beşinci duruşması görüldü.
Özgür Özel, kurultay davasının ertelenmesinin ardından dün Tandoğan'da okuduğu Adnan Yücel'in "Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek" şiirinin bir kesitini paylaştı. pic.twitter.com/iA6sCZLSHl
— Nefes Gazetesi (@nefesgazete) September 15, 2025
Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen kurultay iptali davası 24 Ekim Cuma günü saat 10.00'a ertelendi.
Mahkeme ayrıca 21 Eylül'de gerçekleştirilecek kurultaydaki seçime katılan - katılmayan tüm delege listeleri ve birleştirme tutanaklarını da istedi.
Duruşmayı parti genel merkezinde topladığı MYK'da takip eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, davaya dair bir açıklama yapmadı.
Özel, karar sonrası yaptığı ilk paylaşımda dün Tandoğan Meydanı'ndaki "Vesayet Değil Siyaset! Kayyuma, Darbeye Hayır" mitinginde okuduğu Adnan Yücel'in "Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek" şiirinin bir kesitini paylaştı.
Özel, paylaşımında şiir şu dizelerine yer verdi:
Bir inancın yüceliğinde buldum seni
Bir kavganın güzelliğinde sevdim
Bin kez budadılar körpe dallarımızı
Bin kez kırdılar.
Yine çiçekteyiz işte, yine meyvedeyiz.
Bin kez korkuya boğdular zamanı
Bin kez ölümlediler.
Yine doğumdayız işte, yine sevinçteyiz.
Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek adlı şiirin tamamı şöyle:
Aşksız ve paramparçaydı yaşam
bir inancın yüceliğinde buldum seni
bir kavganın güzelliğinde sevdim.
Bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
Aşk demişti yaşamın bütün ustaları
aşk ile sevmek bir güzelliği
ve dövüşebilmek o güzellik uğruna.
İşte yüzünde badem çiçekleri
saçlarında gülen toprak ve ilkbahar.
sen misin seni sevdiğim o kavga,
sen o kavganın güzelliği misin yoksa…
Bir inancın yüceliğinde buldum seni
bir kavganın güzelliğinde sevdim.
bin kez budadılar körpe dallarımızı
bin kez kırdılar.
Yine çiçekteyiz işte yine meyvedeyiz
bin kez korkuya boğdular zamanı
bin kez ölümlediler
yine doğumdayız işte, yine sevinçteyiz.
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
Geçtiğimiz o ilk nehirlerden beri
suyun ayakları olmuştur ayaklarımız
ellerimiz, taşın ve toprağın elleri.
Yağmura susamış sabahlarda çoğalırdık
törenlerle dikilirdik burçlarınıza.
Türküler söylerdik hep aynı telden
aynı sesten, aynı yürekten
dağlara biz verirdik morluğunu,
henüz böyle yağmalanmamıştı gençliğimiz…
Ne gün batışı ölümlerin üzüncüne
ne tan atışı doğumların sevincine
ey bir elinde mezarcılar yaratan,
bir elinde ebeler koşturan doğa
bu seslenişimiz yalnızca sana
yaşamasına yaşıyoruz ya güzelliğini
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
Saraylar saltanatlar çöker
kan susar bir gün zulüm biter.
Menekşelerde açılır üstümüzde
leylaklarda güler.
Bugünlerden geriye,
bir yarına gidenler kalır
bir de yarınlar için direnenler…
Şiirler doğacak kıvamda yine
duygular yeniden yağacak kıvamda.
Ve yürek, imgelerin en ulaşılmaz doruğunda.
Ey her şey bitti diyenler
korkunun sofrasında yılgınlık yiyenler
ne kırlarda direnen çiçekler
ne kentlerde devleşen öfkeler
henüz elveda demediler
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!