Türkiye ve Lübnan'ı kapsayan ilk resmi dış gezisini tamamlayan Papa, akşamüstü saatlerinde ITA Havayollarının bu seyahat için kendisine tahsis ettiği özel uçakla Beyrut'tan Roma'ya döndü.
Papa 14. Leo, özel uçakta seyahatini takip eden gazetecilere, hem gezisi hem de uluslararası ve bölgesel bazı gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Papa 14. Leo, Lübnan dönüşü sırasında uçakta yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump yönetimine askeri güç kullanarak Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'yu devirmeye çalışmamaları çağrısında bulunarak, ABD'nin Venezuela'da bir değişim istiyorsa bunu diyalog yoluyla veya ekonomik baskıyla yapmasının daha iyi olacağını ifade etti.
Leo, "Diyalog yolları veya belki de ekonomik baskı da dahil olmak üzere baskı yolları aramak daha iyidir" dedi.
Trump yönetiminin Venezuela'ya yönelik politikası hakkında verdiği sinyallerin belirsiz olduğunu aktaran Papa, "Bir yandan, iki başkan arasında bir görüşme olmuş gibi görünüyor. Öte yandan, bir tehlike var, bazı faaliyetler, bazı (askeri) operasyonlar olabileceği ihtimali var. ABD'den gelen sinyaller, belirli bir sıklıkla değişiyor" dedi.
"ABD KARAYİPLER'E ASKERİ YIĞINAKLA BASKIYI ARTIRMIŞTI"
Trump yönetimi, ülkede çok sayıda ölüme yol açan yasa dışı uyuşturucuların tedarikinde Maduro'nun rol oynadığını savunuyor. Maduro ise yasa dışı uyuşturucu ticaretiyle herhangi bir bağlantısı olduğunu reddediyor. Maduro, ABD'nin bu girişimlerin kendisini devirme girişimi olduğunu belirtiyor.
ABD birlikleri, Eylül ayından bu yana Karayipler ve Pasifik'te uyuşturucu taşıdığı gerekçesiyle teknelere yönelik en az 21 saldırı düzenleyip 83 kişiyi öldürmüştü. ABD yönetimi son olarak "Güney Mızrağı Operasyonu" kapsamında bölgeye 11 savaş gemisi ve 15 bin asker yığmıştı.
"SÜRDÜRÜLEBİLİR BARIŞIN MÜMKÜN OLDUĞUNA İNANIYORUM"
Bir gazetecinin, birkaç gün önce yaptığı "İsrail bizim dostumuz" açıklamasını hatırlatarak, "(ABD) Başkan Donald Trump ile (İsrail) Başbakan Binyamin Netanyahu ile olan bağlantılarınızı kullanacak mısınız? İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarının durdurulması gerektiğini gündeme getirecek misiniz ve bölgede sürdürülebilir bir barış mümkün mü?" sorusuna Papa, "Her şeyden önce, evet, sürdürülebilir barışın mümkün olduğuna inanıyorum. Çok küçük bir ölçekte de olsa, sizin bahsettiğiniz bazı liderlerle konuşmaya başladım ve bunu kişisel olarak veya Vatikan aracılığıyla sürdürmeyi düşünüyorum." yanıtını verdi.
Papa, Lübnan seyahatinde iç ve uluslararası çatışmalarla bağlantısı olan siyasi otoritelerle de görüştüğünü belirterek, "Bizim çalışmamız esasen kamuoyuna açık duyurduğumuz bir şey değil. Daha çok perde arkasından yürüttüğümüz bir faaliyet. Aslında bunu zaten yapıyorduk ve tarafların silahlardan ve şiddetten vazgeçmeleri, diyalog masasına oturmaları, halk için daha etkili ve daha iyi olabilecek, şiddete başvurmayan çözümler aramaları için onları ikna etmeye çalışmayı sürdüreceğiz." dedi.
Lübnan'da Hizbullah'ın kendisinin ziyaretine ilişkin mesajını alıp almadığı sorusuna Papa, "Evet, bunu gördüm. Kilisenin silahların bırakılması ve diyalog aranması yönünde bir önerisi olduğu açık. Ancak bunun ötesinde bu bağlamda yorum yapmayı tercih etmiyorum." cevabını verdi.
UKRAYNA'DA ÇÖZÜM ARAYIŞLARINA "AVRUPA'NIN DAHİL OLMASI ÖNEMLİ" VURGUSU
NATO ile Rusya arasındaki tansiyonun arttığı, bununla beraber ABD Başkanı Trump'ın Ukrayna için Avrupa'yı dışarıda bırakan bir barış planı sunduğu hatırlatılan Papa, "Bu konu dünya barışı açısından elbette çok önemli bir meseledir. Ancak Vatikan'ın doğrudan bir katılımı yok, çünkü ne NATO'nun üyesiyiz ne de şimdiye kadar yürütülen tüm diyaloglarda doğrudan bir rol aldık. Yine de defalarca ateşkes, diyalog ve savaşın son bulması çağrısı yaptık, fakat bugün birçok boyutu olan bir savaşla karşı karşıyayız." dedi.
ABD Başkanı'nın, en azından başlangıçta Avrupa olmadan bir barış planını desteklemeyi düşündüğünü dile getiren Papa, "Avrupa'nın varlığı gerçekte çok önemlidir. Bu nedenle o ilk teklif de Avrupa'nın dile getirdiği hususlar doğrultusunda değiştirildi. Özellikle İtalya'nın bu noktada çok önemli bir rol oynayabileceğini düşünüyorum. Çünkü kültürel ve tarihsel olarak, İtalya'nın farklı taraflar arasında Ukrayna, Rusya ve ABD dahil olmak üzere ara bulucu olma kapasitesi vardır." diye konuştu.
Papa, Vatikan olarak bu tür bir ara buluculuğu teşvik edebileceklerini ve Ukrayna konusunda hep birlikte gerçekten adil barışı sağlayacak bir çözüm aramaları gerektiğini ifade etti.
AVRUPA'DAKİ İSLAM KARŞITLARINA LÜBNAN'I ÖRNEK GÖSTERDİ
Bir gazeteci de "Avrupa'daki bazı Katoliklerin, İslam'ın Batı'nın Hristiyan kimliğine bir tehdit olduğuna inandığını" belirterek, kendisinin bu konuda ne düşündüğünü sorması üzerine Papa 14. Leo, "Hem Türkiye'de hem Lübnan'da geçirdiğim süre boyunca yaptığım tüm görüşmeler, tam olarak barış ve farklı dinlere mensup insanlara saygı konularına odaklandı. Gerçek şu ki bunun her zaman böyle olmadığını biliyorum. Avrupa'da zaman zaman korkuların var olduğunu biliyorum ancak bunlar çoğu zaman göçe karşı olan ve başka bir ülkeden, başka bir dinden veya başka bir ırktan insanları dışarıda tutmaya çalışan kişiler tarafından körükleniyor." ifadesini kullandı.
Papa, Müslümanlarla Hristiyanlar arasında diyaloğun ve dostluğun mümkün olabileceğini dile getirerek şunları söyledi:
"Bence Lübnan'ın dünyaya öğretebileceği büyük derslerden biri, hem İslam'ın hem Hristiyanlığın var olduğu ve saygı gördüğü, birlikte yaşama ve dost olma imkanının bulunduğu bir ülke örneği olmasıdır. Son 2 gün içinde duyduğumuz hikayeler, tanıklıklar, örneğin köyleri yıkılmış olan Müslüman ve Hristiyanların birbirine yardım etmesi. Bunların Avrupa'da ya da Kuzey Amerika'da da duyulması gereken önemli dersler olacağını düşünüyorum. Belki biraz daha az korkmalı ve gerçek diyalog ile karşılıklı saygıyı geliştirecek yollar aramalıyız."
Trump, güvenlik ekibini topluyorDünya
Trump, ABD’de tutuklu bulunan eski Honduras Devlet Başkanı Hernandez için af çıkardıDünya