Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul'da Türkiye Bankalar Birliği 68. Genel Kurul Toplantısı'nda konuştu.

İhracatçıların değerli TL ve yüksek faiz nedeniyle yönelttiği "rekabet gücümüzü kaybediyoruz" eleştirilerine yanıt veren Şimşek, bazı sektörlerde sıkıntı olduğunu bildiklerini ancak genel olarak rekabet gücünde zemin kaybı olmadığını söyledi.

Şimşek'in konuşmasından satır başları şöyle:

'PROGRAMIN YAN ETKİLERİNİ YÖNETMEMİZ GEREKİYOR'

* Bu süreçte ekonomik aktörlerin birçoğunda olduğu gibi, bankacılık sektörü de programın bir takım yan etkilerini hissediyor. Bu da normal çünkü hep birlikte daha iyisi için çabalarken, geçici bir takım yan etkileri tabii ki yönetmemiz, tolere etmemiz gerekiyor.

* Bankacılık sektörümüzün piyasa değerlemesi program öncesine göre bugün neredeyse ikiye katlanmış durumda. Kârlılık gibi bir takım hususlarda henüz arzulanan noktada değil ama piyasanın değerlendirmesi çok olumlu. Eğer bugün bankacılık sektörünün piyasa değerinin defter değerine oranı 0,6'dan 1,1'in üzerine çıkmışsa, bu aslında piyasanın programı ve bankacılık sektörünün geleceği ile ilişkin değerlendirmesinin oldukça yapıcı olduğunu gösteriyor."

'HERKES HESABINI BUNA GÖRE YAPSIN'

* Dezenflasyon programının rayında olduğunun, kararlı bir şekilde uygulanacağının altını tekrar çizmek isterim. Hem bankacılık sektörünün hem de reel sektörün hesabını buna göre yapmasında fayda görüyorum.

* Programın özü fiyat istikrarını sağlamak. Yıl sonu enflasyonunun tahmin aralığı içinde gerçekleşeceğine samimi bir şekilde inanıyoruz.

* Merkez Bankamızın paylaştığı dezenflasyon patikası çok net, yüzde 70 olasılıkla enflasyon bu sene yüzde 24 orta nokta olmak üzere bandın içinde, öngörülen tahmin aralığının içinde olacak.

'İHRACATTA ZAYIFLAMA RİSKİ VAR'

* Küresel büyümedeki yavaşlama ihracatımızı zorluyor ama ihracat performansının devam ediyor olması son değerli. İhracatta zayıflama riski her zaman var.

* Ticaret ortaklarımızdaki çok zayıf büyümeye rağmen programın başından bu yana yıllıklandırılmış ihracat yüzde 4,3 arttı. Bu mütevazı bir artış gibi görünebilir ama ticaret ortaklarımızdaki büyümeyi dikkate alırsanız aslında bu önemli bir başarıdır. O nedenle ihracata desteğimiz çok güçlü bir şekilde devam edecek.

* Altın ve enerji hariç yıllıklandırılmış ithalatta önemli bir artış yok çünkü Türkiye bu dönemde büyümeye devam etti. Programın başlangıcından bu yana yüzde 3,6'lık oldukça mütevazı artış var ithalatta.

'BAZI SEKTÖRLERDE SIKINTI OLDUĞUNU BİLİYORUZ'

* Dolayısıyla genele olarak Türkiye'nin rekabet gücünde bir zemin kaybı var demek için farklı şeylere bakmak gerekiyor.

* Bazı sektörlerde sıkıntı olduğunu biliyoruz. Nitekim yılın başında bazı sektörlere ücret desteği getirdik. Dolayısıyla sorunların farkındayız, gerekli tedbirleri zamanında alıyoruz. Ne reel sektörümüzü ne finans sektörümüzü ne de dünyadaki gelişmeleri ihmal etme lüksümüz yoktur. Bu çerçevede programımızı kararlı bir şekilde uygulamaya devam edeceğiz.

* Asya ihracatının ticaret savaşları nedeniyle yön değiştirmesi bizim için önemli bir risk. Buna ilişkin de ticaret politikamızı dinamik bir şekilde yeniden kurgulayacağız.