Nefes.com.tr

Kasım 2016'dan bu yana Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, kişisel X (eski adıyla Twitter) hesabında DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in sağlık durumuyla ilgili bir mesaj yayınladı.

Bilindiği üzere Önder, DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan'la birlikte MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çağrısıyla başlayan 'süreçte' başından bu yana PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ı ve peşinden siyasilerle görüşen heyetin içinde yer alıyordu.

11 OCAK 2025: 'YÜREĞİMİZ AĞZIMIZDA GEZİYORUZ'

İkilinin fikir alışverişinde bulunmak için ziyaret ettiği isimler arasında Demirtaş da vardı. 11 Ocak 2025'teki buluşma sonrası kameralar karşısına geçen Önder, şunları kayda geçiriyordu:

- "Bu kazananı olan bir süreç değildir. Herkes kazanır, kaybedeni de hiç yoktur. Onun için barış bu anlamda kıymetli bir şeydir. Kamuoyunda sıklıkla, çözümle barış kavramları birbirine karıştırılıyor. Bu doğru değil. Barış bir sarılmayla bile oluşturulacak bir şeydir.

- Çözüm demokratik bir mücadele ve uzun soluklu bir iştir. Sorun alanlarıyla ilgili olarak bunun uzunluğu, derinliği değişir. Şu an için kurmaya çalıştığımız barıştır ve bunun için herkesten desteklerini bekliyoruz.

- Kamuoyundan gizlediğimiz ya da gizleyeceğimiz hiçbir şeyin olmayacağını bütün açık kalpliliğimizle bizleri tanıyorsunuz. Yüreğimiz elimizde geziyoruz barış için. Herkesin de desteğini, katkısını, önerisini, eleştirilerini kıymetli buluyoruz."

'RENGİ BEYAZA KESTİ, KALBİNİ TUTTU'

Demirtaş, Önder'in "Yüreğimiz elimizde geziyoruz barış için" demesine yol açan olayı aylar sonra bugün, siyasetçinin ameliyat olması nedeniyle paylaştı:

"(...) Son cezaevi ziyaretinde Sırrı Bey aniden fenalaştı. Rengi beyaza kesti, kalbini tuttu. Telaşlandık, doktor - ambulans çağırmaya yeltendik izin vermedi. Koridora çıkıp biraz hava aldı. Ahmet Türk ve Pervin Buldan'la gözlerimiz doldu.

'ORADA BİRBİRİMİZE SÖZ VERDİK'

- Daracık hapishane görüş odasında barışı konuşmanın zorluğuyla yutkunduk. Sırrı Bey geri döndü, her zamanki neşesini takınarak 'Ahmet Abi, bu barış meselesini hal yoluna koymadan ölmek yok ha' dedi. Orada birbirimize söz verdik. Önce barış, ölümse Allah'ın emri. Sırrı Bey o haliyle dışarı çıktı ve Edirne Cezaevi önünde 'yüreğimiz elimizde geziyoruz' açıklamasını yaptı ki gerçekten öyleydi. (...)"

Sırrı Süreyya Önder ilk kez fenalaşmamış: 'Rengi beyaza kesti, hava alıp dönünce birbirimize söz verdik' - Resim : 1
Demirtaş'ın paylaştığı mesaj.

16 MAYIS 2024: 'AĞIR BİR TEDAVİ GÖRÜYORUM'

Önder, 16 Mayıs 2024'te Genel Kurul'da konuşurken rahatsızlığını şöyle anlatmıştı:

- "Bunu söylemek istemezdim ama genel kurulu yönetirken beynime pıhtı attı. Gittik; işte her şer bir hayra gebedir; pankreasta tümör çıktı. Beyne pıhtı atmasıyla beraber aort anevrizması yaşadık. Ağır da bir tedavi görüyorum.

- Ona rağmen ben bu kadar tahammüllü, saygılı ve bu kadar; aslında ayıp bir şey insanın kendisi için bu tanımı kullanmak da, zarafetle yürütmeye çalışırken, bu hoyratlık kabul edebileceğim bir şey değil.

- 'Acaba zarafetimizi, nezaketimizi, edebimizi başka bir şey olarak mı yorumluyorlar' duygusuna kapılıyorum. İncindiğim bir şey. Bu ikinci bir dakikada söze giremeyen bütün arkadaşlar beni demokrasi dışı davranmakla itham ettiler.

- Muhalefetten de vekiller geldi. Şimdi tabii ki ben de bütün bunlardan kendime bir ibret, ders çıkarmazsam ayıp olacak. Bundan sonra 20 kişiden başka hiçbir arkadaşıma söz vermeyeceğim.

'GELİP BURADA ÇEMKİRMESELERDİ...'

- Muhalefetten gelip burada çemkirmeselerdi diyecektim ki, 'Yine ben eski tutumumu devam edeyim.' İç tüzükse iç tüzük nasıl uygulanır hepsini göreceğiz. Ama asgari bir konsorsiyum, asgari bir zarafet, asgari bir nezaket, anlayış, hemhal olma, empati, adına ne derseniz deyin, burada hepimizin dert ettiğimiz memleketin halidir.

- Bir şekilde bir yol bulmaya, üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye çalışıyoruz. Onun için herhangi bir iç tüzüğün bana yüklediği o saygısızlıkla ilgili herhangi bir şey yapmayacağım. Onu bile ifade özgürlüğü kapsamında değerlendiriyorum.

- Saygı sınırlılarını zorlasa da ben bir Sayın Vekile bu konuda herhangi bir disiplin işlemi yapmak gibi bir tutum, 40 yıllık ilkelerimi çiğnemek olur. Hiçbir saygısızlık prensiplerimi çiğnetemez, ifade edebilmesi, bunda aşırıya bile gitse, kabalaşsa bile buna tahammül etmek şeklinde gelişiyor. Vaktinizi aldım. Özür dilerim, bağışlayın beni."