Suudi Arabistan'da kadın 'bakım merkezleri'ndeki işkencelerin görüntüleri ortaya çıktı
Suudi Arabistan'da ailesi ya da kocası tarafından "itaatsiz" oldukları gerekçesiyle gönderildikleri "bakım evlerinde" kadınların yetkililerin şiddetine nasıl uğradığını gösteren görüntüler ortaya çıktı.

İngiliz gazetesi The Guardian, Suudi Arabistan'da "Dar El Reaya" olarak da bilinen kadın "bakım ve sığınma evleri"nin içinde neler yaşandığını gündeme getirmişti. 1960'lı yıllarda "Çeşitli suçlamalarla karşı karşıya olan kadınların psikiyatristler yardımıyla rehabilite edilmesi" amacıyla kurulduğu ifade edilen bu evler, esasında ailesi ya da eşi tarafından "itaatsizlik, evlilik dışı ilişki ya da evden izinsiz çıkma" gibi nedenlerle toplumdan dışlanan kadınların kapatıldığı bir yer.

Haftalık kırbaçlamaların olduğu, zorunlu din eğitiminin verildiği, dış dünyayla iletişimin kesildiği ve ziyaretin yasak olduğu bu kadın merkezlerinde, pek çok intihar ve intihara teşebbüs vakaları olduğu belirtiliyor. Ailelerinin ya da erkek vasinin izni olmadan ayrılmalarına izin verilmediği için kadınların kimi zaman yıllarca merkezlerde kapalı tutulduğu da ifade ediliyor.

Ancak The Guardian'ın tanıklara dayandırdığı haberine göre merkeze varışta kadınlara rızaları dışında çıplak arama, bekâret testi, yatıştırıcı ilaçlarla uyutma gibi uygulamalar yapılıyor. Ayrıca kadınlara içeride isimleriyle değil, numaralarıyla hitap ediliyor. Gazeteye konuşan bir Suudi kadın "Kızlardan biri aile isminden bahsederse kırbaç yiyor. Dua etmezlerse kırbaç yiyorlar. Başka bir kadınla yalnız kalırlarsa hem kırbaç yiyorlar hem de lezbiyenlikle suçlanıyorlar" diye anlatıyor.

İngiliz gazetesi DailyMail'in ulaştığı yeni görüntüler de söz konusu merkezlerde kadınların uğradığı şiddetin boyutunu gösteriyor. Gazeteye göre bu görüntüler Asir Bölgesi'ndeki Hamis Muşayt şehrinde bulunan "bakım evi"ndeki yaşam şartlarının kötülüğünden şikayetçi kadınlar, oturma eylemi yaparken çekildi. "Kızlar İçin Sosyal Eğitim Evi" denen bu merkezdeki güvenlik görevlileri ve polis memurları, protestoya katılan kadınlara şiddet uygularken görülüyor. Kadınlardan bazıları aldığı darbeden dolayı yere düşerken, bazıları da saçlarından tutularak yerlerde sürükleniyor.

Söz konusu görüntüler ilk kez 2022 yılında sosyal medyada yayılmaya başladığında insan hakları aktivistleri şiddetli tepki göstermişti. Londra Üniversitesi'nde Suudi bir akademisyen olan Dr. Meryem Aldossari, DailyMail'e verdiği demeçte Suudi Arabistan'daki son reformlara rağmen çoğu kadının erkek vasileri olmadan bu "hapishanelerde" tutulduğunu belirtti. Aldossari söz konusu merkezin her yerinde kameralar olduğunu ve yanlış bir davranışta bulunanların küçük hücrelere kapatıldığını ifade etti.

Suudi Arabistan'dan 2008'de ayrılmış olan ve şu anda İngiltere'de Suudi Arabistan'daki insan hakları ihlallerini belgeleyen bir örgüt olan AL QST'de çalışan Aldossari, "Duyduklarımıza göre Suudi Arabistan karanlık bir dönemden geçiyor. Ülke giderek polis devleti haline geliyor. İnsanlar korkmuş vaziyette" diyor.

Bu görüntüler ilk ortaya çıktığında yerel yetkililer olayı araştıracaklarını duyurmuşsa da kadınlara şiddet uygulayan güvenlik görevlileri herhangi bir şekilde kınanmamıştı. Suudi hükümetinden bir sözcü, bakım evlerinin gözaltı merkezi olduğuna yönelik iddiaları reddederek "kadınların istedikleri zaman, vasileri ya da aile üyelerinin izni olmadan merkezden ayrılmakta özgür olduklarını" savundu. Aldossari ise bu iddiayı reddederek kadınların 13 yaşında bir çocukken bu tür merkezlere bırakılabildiğini ve vasileri gelene kadar oradan ayrılamadıklarını ifade etti.

Ayrıca Suudi Arabistan'daki kadın haklarını iyileştirme yönündeki reformların yetersiz kaldığına vurgu yapan Aldossari "Bir kadın yasal olarak pasaport başvurusu yapabilir. Ancak erkek vasisi, söz konusu kadının seyahat etmesini 'itaatsizlik' davası açarak önleyebilir. Üstelik yetkililer itaatsizliğin ne anlama geldiğini tanımlama zahmetine bile girmiyor. Dolayısıyla herhangi bir erkek çıkıp eşinin ya da kızının itaatsiz davrandığını söyleyerek haklarını elinden alabiliyor" diye belirtiyor.