TBMM Kadına Karşı Şiddet ve Ayrımcılığı Araştırma Komisyonu, AKP İstanbul Milletvekili Hulki Cevizoğlu başkanlığında toplandı. Komisyonda, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü sunum yaptı.

Komisyon sunumu başlamadan önce Komisyon Başkanı Cevizoğlu, önümüzdeki hafta 10-11 Şubat 2025 tarihlerinde İstanbul'da bir çalışma ziyareti yapmayı planladıklarını belirtti.

Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, son yıllarda yükseköğretimde kadın katılımı, kadınların üniversiteye erişimi ve üniversitelerde çalışmasına yönelik ciddi bir gelişmenin kaydedildiğini söyledi. Özvar, “Avrupa yükseköğretim alanı içerisinde yüksek öğretim kurumlarına erişim bakımından kız veya kadın öğrencilerimizin fevkalade bir noktaya eriştiğini dile getirebilirim. Öğretim elemanları kompozisyonunda da bilhassa, birazdan sizlerle paylaşacağız, genç kadın jenerasyonunun daha ağırlıklı bir yer olmaya başladığını ve bununla ilgili arttığını sizlerle paylaşmayı arzu ederim” dedi.

CEVİZOĞLU: YAKIN BİR ZAMANDA BELKİ YÖK BAŞKANI'NIN KADIN PROFESÖR OLMASI ARZULANABİLİR

Komisyon Başkanı Cevizoğlu, akademideki kadın ve erkek akademisyen açısından TÜİK verilerini örnek göstererek “Özellikle kadın akademisyenlerimizin çoğunluğu doçentlikte toplanmış oluyor. Profesörlükte de milletvekili arkadaşlarımız kadın profesörlerin sayısının artmasını dilettiler” dedi. Özvar ise “Bu arada yani Yükseköğretim Kurulunun üyeleri arasında da kadın sayılarının her geçen gün artmakta olduğunu da bu vesileyle sizlerle paylaşmak isterim” diyerek yanıtladı.

Cevizoğlu, “Böyle sohbet ortamında da yapıyoruz, ‘Kadına Yönelik Şiddet ve Ayrımcılığı Araştırma Komisyonunda başkan niye erkek?’ diye sorulmuştu. Kadın akademisyenler konusunda da yakın bir zamanda belki YÖK Başkanının kadın profesör olması arzulanabilir” dedi.

GÜNDOĞDU: ÖĞRETİM ELEMANLARININ YÜZDE 53'Ü ERKEK, YÜZDE 47'Sİ KADINLARDAN OLUŞUYOR

Söz alan YÖK Yürütme Kurulu üyesi Prof. Dr. Naci Gündoğdu, cinsiyete ve öğrenim düzeylerine göre yükseköğretimdeki öğrenci sayılarına bakıldığında öğrencilik düzeyinde kadın katılım oranının yüzde 52,84 olduğunu kaydetti:

* "Şu anda yükseköğretimde toplam öğrenci sayımız an itibarıyla 7 milyon 330 bin 932. Bu sayılar tabii anlık değişiyor. Neden? Çünkü dönemler itibarıyla mezun olan öğrencilerimiz oluyor, sistemden çıkan öğrencilerimiz oluyor. Öğretim elemanlarının kadın-erkek anlamında cinsiyete göre dağılımına baktığımızda, toplamda şu anda tüm öğretim elemanları açısından baktığımızda yüzde 53'ü erkek, yüzde 47'si kadın öğretim elemanlarından oluşuyor. Tabii, bunun kadro düzeyine indiğimizde araştırma görevlisi ve öğretim görevlisi kadrosundaki öğretim elemanları içerisinde kadın oranının daha yüksek olduğunu görüyoruz. Örneğin, araştırma görevlileri arasında yüzde 55'lik bir orana sahip kadınlar, öğretim görevlisi kadrosunda yüzde 52. Tabii, yukarı tırmandıkça biraz oran düşüyor.

* Doktor öğretim üyesinde yüzde 48, doçent seviyesinde yüzde 43 düzeyinde, profesör düzeyinde ise şu an itibarıyla yüzde 35 oranında kadın görünüyor. Buna yıllar itibarıyla bakıldığında, yine, on yıllık periyotlarla 2004, 2014 ve 2024 itibarıyla bakıldığında örneğin, profesörlerde 2004 yılında yüzde 26'sı kadın iken 2014'te bu oran yüzde 29'a, 2024'te de yüzde 35'e çıkmış; doçentlerde 2004 ve 2014'te yüzde 34 iken 2024 yılında yüzde 43'e tırmanmış; doktor öğretim üyesinde 2004'te yüzde 31 iken 2014'te yüzde 39'a, 2024'te ise yüzde 48'e; öğretim görevlisinde 2004 yılında yüzde 45, 2014'te yüzde 49, 2024'te ise yüzde 52; araştırma görevlisinde 2004'te yüzde 43, 2014'te yüzde 49, 2024'te de yüzde 55 olarak ortaya çıkmış."

CEVİZOĞLU “ÜNİVERSİTELERDE KADININ ADI VAR” DEDİ, YÖK BAŞKANI DURAKSADI

Üniversitelerde kadın sorunlarını araştırma merkezlerinin de olduğuna değinen Gündoğdu, “İçinde ‘kadın’ geçen diyelim, içinde ‘kadın’ tabiri geçen araştırma merkezlerinin sayısını ifade ediyoruz. Yükseköğretim Kurulu üniversitelerimizdeki sadece kadın değil, her türlü araştırma, uygulama merkezinin yıllık faaliyet raporlarını izler ve bunu rapor olarak üniversitelerden talep eder. Yükseköğretim Kurulunun araştırma merkezleriyle ilgili olarak üzerine düşen belki en önemli görevlerden bir tanesi budur. Bu bakımdan, kadının ismi, içinde kadın geçen her türlü araştırma merkezini almak lazım yani istihdamdan sosyal hayattaki yerine aile bireyinden siyasi hayattaki yerine kadar kadının her türlü rolünü incelemeye çalışan merkezler olarak anlamak lazım” diye konuştu.

Gündoğdu’nun sözlerinin ardından Komisyon Başkanı Cevizoğlu, “İçinde 'kadın' tabiri geçen’ deyince moda ifadeyle aslında eskiden gelen ama hâlâ moda olan bir tabirle söyleyelim yani üniversitelerimizde kadının adı var” yorumunda bulundu. YÖK Başkanı Özvar ise bir süre cevap veremeyip “Şimdi, buna cevap vermek biraz Komisyon Başkanım” dedi. Cevizoğlu ise “‘Evet’ derseniz alkış alırsınız” dedi. YÖK Başkanı Özvar ise Cevizoğlu’na “Hiç şüphe yok öyle olduğuna dair ancak hani biz oraları da geçtiğimizi düşünüyoruz” dedi.