Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) 42’nci kuruluş yıl dönümü kutlamaları, KKTC Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ın Cumhurbaşkanlığı’ndaki tebrik kabulüyle başladı.
Kabule KKTC Başbakanı Ünal Üstel, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM Başkanvekili Celal Adan, AK Parti Genel Başkan Vekili Mustafa Elitaş katıldı.
Kabulün ardından Lefkoşa Atatürk Anıtı’nda tören düzenlendi. Törende sırasıyla Cumhurbaşkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın çelenkleri anıta sunuldu. Ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla bayraklar göndere çekildi.
Tören, KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman, Türkiye Cumhurbaşkanlığı’nı temsilen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Milli Savunma Bakanlığı Temsilcisinin anıt özel defterini imzalamasıyla sona erdi.
'TÜRKİYE DAİMA KIBRIS TÜRK'ÜNÜN YANINDA'

Ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’nı temsilen konuşmasını yaptı. Yılmaz konuşmasında "Çevresinde çeşitli jeopolitik gerilimler ve çatışmalar yaşanırken Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) varlığıyla Kıbrıs, Akdeniz'de bir istikrar adası olmuştur" dedi.
Gazze örneği veren Yılmaz "Bölgemizde ve dünyada yaşanan birçok insani trajedi, Kıbrıs davasında elde edilen kazanımların müstakil bir devlete ve siyasi eşitliğe sahip olmanın ne kadar değerli olduğunu bugün çok daha net bir şekilde ortaya koymaktadır. Elbette ki adanın tamamına yönelik olarak herkesin faydasına olacak iş birliklerine, eşit siyasi egemenlik temelinde olumlu yaklaşıyoruz" diyerek Birleşmiş Milletler (BM) zemininde belirlenen alanlarda somut adımlar atılmasını beklediklerini söyledi.
Yılmaz ayrıca "Tüm dünya bilsin ki ana vatan ve garantör Türkiye Cumhuriyeti, Kıbrıs Türk halkının 20 Temmuz 1974’te, 15 Kasım 1983’te yanındaydı, bugün de yanındadır, yarın ve ilelebet, her koşulda yanında olmaya devam edecektir. Bugün burada yan yana duran ay yıldızlı bayraklarımız, birlikte atan kalplerimizin, tasada ve kıvançta birliğimizin, omuz omuza yürüdüğümüz güçlü, güvenli ve müreffeh geleceğimizin en büyük nişaneleridir" diye konuştu.
GÜNEY KIBRIS'A SERT ÇIKTI
Cumhurbaşkanı yardımcısı konuşmasında "iki devletli çözüm" vurgusu yaparak, Güney Kıbrıs için şu sözleri dile getirdi:

"Kıbrıs Cumhuriyeti adını gasp eden Rum tarafı 60 yıldır kendi sorumluluklarını gizlemeye ve Kıbrıs Türk halkına yönelik haksızlıkları derinleştiren bir tutumu sürdürmeye devam etmektedir. Son 20 yıldır bu yaklaşımı AB üyeliklerini tek taraflı politik bir araca dönüştürerek daha da pekiştirmişlerdir. Zira Kıbrıslı Türklerin eşit ve egemen ayrı bir halk olduğunu kabullenmek istemedikleri gibi, KKTC’nin ana vatan ve garantör Türkiye’yle gönül ve ülkü birliği içinde olmasından da rahatsızlık duymaktadırlar. Herkes bilsin ki Kıbrıs Türk halkının davası, bizim de davamızdır. Ortak milli davamızı savunmayı ve KKTC’nin hak ettiği konuma ulaşması için kararlılıkla gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz."
ERHÜRMAN: HİÇBİR ZAMAN MASADAN KAÇAN TARAF OLMADIK
KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman’ın konuşmasından öne çıkanlar ise şöyle:
*Kıbrıs Türk halkının bu adadaki varlığını, kimliğini, bu haklarını koruma mücadelesi on yıllardır aralıksız biçimde devam etmektedir. Bizden önceki nesiller bu mücadeleyi bugünkünden çok daha zor koşullarda vermişler, çok ağır bedeller ödemişlerdir. Onların mücadelesi bugün bizlerin yolunu aydınlatmakta, bizden sonraki nesillere varlığımızı bugünkünden çok daha iyi koşullarda sürdürecekleri bir ülkeyi miras bırakma azminizi ve kararlılığınızı arttırmaktadır. Biz, bizden öncekilerin bize bıraktığı mirası geliştirerek bizden sonrasına aktarmakla yükümlüyüz.

*Eşitlik, özgürlük, hukukun üstünlüğü, demokrasi, refah, güvenlik ve barış tüm halkların olduğu gibi, Kıbrıs Türk halkının da hakkıdır.
*Kıbrıs Türk halkı hiçbir dönemde masadan kaçan taraf olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır. Ancak masadan kaçmak başka bir şey, masaya hapsolmayı kabul etmek başka bir şeydir.
*Kıbrıs Türk halkı sonu gelmeyen ya da başarısızlıkla sonuçlanacağı baştan belli olan müzakere masalarını değil, adada ve bölgede istikrara ve barışa hizmet edecek kalıcı bir çözümü istemektedir.
'İKİ EŞİT KURUCUDAN BİRİYİZ'
*Bütün dünya bilmelidir ki Kıbrıs Türk halkı bu adadaki iki eşit kurucu ortaktan biridir. Kıbrıs Rum halkının bu adada ne kadar egemenlik hakkı varsa Kıbrıs Türk halkının da o kadar egemenlik hakkı vardır. Ve Kıbrıs Türk halkı egemenlik ve eşitlik haklarının ihlal edilmesine, görmezden gelinmesine, yok sayılmasına asla izin vermeyecektir.

*Bizim Kıbrıs Rum halkının hak ve çıkarlarında gözümüz yoktur. Ama bilinmelidir ki kendi halkımızın hak ve çıkarlarının ihlal edilmesini de asla içimize sindirecek değiliz.
*Bu sorunun çözüm yolu elbette diyalog, diplomasi ve müzakeredir. Aynı yolu yürüyerek farklı bir sonuca ulaşmak mümkün olamayacağına göre yaşadıklarınızdan ders çıkarmak ve yöntemleri değiştirmek şarttır.
*Kıbrıs Türk halkı siyasi eşitliğinin pazarlık ya da al-ver konusu yapılacağı, zaman sınırlaması olmayan, bugüne kadarki müzakere süreçlerinde defalarca teyit edilmiş yakınlaşmaların yok sayılacağı ve daha önce yaşanmış olduğu ve en açık biçimiyle Annan Planı referandumlarında görüldüğü gibi uzun bir sürecin sonunda Kıbrıs Rum toplumunun liderliğinin redci tutumuyla karşılaşması halinde, hiçbir şey olmamış gibi bugünkü statükoya geri dönülecek bir süreci kabul etmemektedir.
'TÜRKİYE'NİN DESTEĞİ EN BÜYÜK GÜVENCEMİZ'

*Çözüm iradesine sahip olan ve bu iradeye sahip olduğunu defalarca kanıtlamış Kıbrıslı Türklerin çözümsüzlüğün bedelini ödemeye mahkum edilmesini adil bulmamızı, bunu içimize sindirmemizi kimse bizden beklemesin.
*Kıbrıs Türk halkı soğukkanlıdır, sabırlıdır ama aynı zamanda kararlıdır. Bu halk en zor koşullarda vardır. Bugün vardır. Yarın da var olacaktır. Kimse bizi görmezden gelemeyecek, yok sayamayacaktır, dünyayla buluşmamızı kimse engelleyemeyecektir.
*Bu zorlu mücadelemizde adanın tamamının garantörü olan Türkiye Cumhuriyeti'nin dün olduğu gibi bugün de her koşulda yanınızda olduğunu, sarsılmaz kardeşlik bağlarımız çerçevesinde gelecekte de kayıtsız, şartsız yanımızda olacağını bilmek bizim en büyük güvencemizdir.
KKTC, 42. yılını kutluyorDünya