Yunanistan’da son yıllarda ayıların ve kurtların giderek daha sık görülmeye başlanması endişe yarattı.
The Independent gazetesinin haberine göre, özellikle kırsal bölgelerde yaşayan birçok Yunan için artan yaban hayvanı varlığı büyük bir endişe kaynağı.
Çevreciler, ayı ve kurt popülasyonundaki artışı, bu türlerin koruma altına alınmasına bağlıyor. Çiftçiler ise hem geçim kaynaklarının hem de güvenliklerinin tehdit altında olduğunu belirtiyor.
Aristoteles Üniversitesi’nden yaban hayatı uzmanı Prof. Dimitris Bakaloudis, kahverengi ayı sayısının 1990’lardan bu yana dört kat arttığını söylüyor. Çevre örgütü Arcturos’un son araştırmasına göre, Yunanistan’ın kuzeyindeki ormanlarda 870’e yakın ayı yaşıyor.
Aynı şekilde kurtlar da ülke genelinde yayılım gösteriyor. 2010’larda yalnızca orta Yunanistan’da görülen kurtlar, bugün Atina çevresine ve Peloponez’e kadar ulaşmış durumda.
Artan yaban hayvanı sayısı, insanlar ile hayvanlar arasında daha fazla karşılaşmaya yol açıyor. Bu yıl yaşanan bazı olaylar endişeyi artırdı.
Bir çocuğun kurt tarafından ısırılması, bahçesinde ayı saldırısına uğrayan yaşlı bir adam, iki ayrı yürüyüşçünün ayı saldırısına maruz kalması, bunlardan birinin yaralanması ve diğerinin panikle kaçarken uçurumdan düşerek hayatını kaybetmesi gibi olaylar paniğe yol açtı.
AVRUPA'DA DA BÜYÜYEN BİR SORUN
Avrupa genelinde de çiftçiler, son dönemde özellikle kurt nüfusunun artışıyla ilgili endişelerini dile getiriyor.
AB Parlamentosu, Mayıs ayında kurtların koruma seviyesinin düşürülmesi yönünde oylama yaptı. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de, üç yıl önce bir kurdun midillisini öldürmesinin ardından bu çağrıyı desteklemişti.
Uzmanlara göre yaban hayvanlarının yerleşim yerlerine yaklaşmasının tek nedeni nüfus artışı değil. Orman yangınları, habitat kaybı, rüzgar türbinlerinin yarattığı gürültü ve kırsal nüfusun azalması gibi pek çok etken hayvanların köylere yönelmesine yol açıyor.
Arcturos’tan Panos Stefanou, “Köyler ıssızlaşınca ayılar yiyecek bulmak için daha fazla yaklaşmak zorunda kalıyor" diyerek hayvanları öldürmenin çözüm olmadığını vurguluyor.