ÖZLEM GÜVEMLİ / NEFES
3 Mart 2025 günü “ihaleye fesat karıştırma", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma, üyelik ve yardım" iddialarıyla tutuklanarak Silivri’deki Marmara Kapalı Cezaevi’ne gönderilen Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler, sosyal medya hesabından zehir zemberek bir açıklama yaptı.
Köseler “Öncelikle, dört aydır tutuklu bulunduğum Silivri Cezaevi’nden hepinizi hasretle selamlıyorum. Son zamanlarda sizlerden gelen mektuplardan aldığım yoğun şikayetler ve kamuoyunda çıkan haberler doğrultusunda, seçilmiş Beykoz Belediye Başkanı olarak bu açıklamayı yapmayı bir zorunluluk olarak görüyorum. Sizlere karşı her zaman açık, şeffaf ve samimi olmayı bir görev bildim” notuyla kaleme aldığı 3 sayfalık mektubu paylaştı.
“GİZLİ KAPILAR ARDINDA İMAR İZNİ”
Köseler “Göreve gelirken savunduğumuz ilke ve değerlerin yaşadığımız süreç içerisinde tamamen yitirildiğini sizlerden gelen mektuplar ve ulaştırılan bilgiler doğrultusunda açıkça görebiliyorum. Bazı hizmetlerde aksaklıklar yaşandığını, büyük bir heyecanla açılışını yapmaya hazırlandığımız kreşlerin henüz faaliyete geçmediğini, 1999-2004 yıllara arasında geleneksel hale getirdiğimiz ve çok önemsediğim mahalle toplantılarının yapılmadığını, artık bir rutin haline gelen halk buluşmalarının düzenlenmediğini öğrenmiş bulunuyorum” dedi. Beykoz’u mağdur edecek sakıncalı bazı gruplara gizli kapılar ardında verilmemesi gereken kritik imar izinlerinin verilmek üzere olduğunu da öğrendiğini kaydeden Köseler “Bu sürece Beykozlular sahip çıkmalıdır” dedi.
VEKİLİNE SERT ELEŞTİRİ

Köseler, görevden uzaklaştırılmasının ardından Beykoz Belediye Meclisi’nde yapılan oylamada yerine Beykoz Belediye Başkan Vekili olarak seçilen CHP’li Meclis Üyesi Özlem Vural Gürzel’e de sert eleştirilerde ve suçlamalarda bulundu. Köseler “Tutuklu bulunduğum bu süreç diliminde üzülerek görüyorum ki sayın Özlem Vural Gürzel’in ona akıl veren ekibin; liyakatle ve özenle göreve getirdiğim bir çok kişinin işine son vermeleri, haklı gerekçelerle görevden uzaklaştırdığım kişileri yerine göreve çağırmaları, iyi niyetli ve dayanışma içerisinde olmayı amaçlayan hiçbir kişinin sergileyeceği bir tutum değildir” ifadelerini kullandı.
“YOKLUĞUMU FIRSATA ÇEVİRDİ”
Vekillik görevinin, seçilmiş belediye başkanının vizyonuna da sahip çıkmak ve aldığı kararlara saygı göstermek olduğunu vurgulayan Köseler “Onun yokluğunu bir fırsata çevirmek yerine kendisine emanet edilen iradeyi sağduyu ve olgunlukla korumaktır. Sayın Gürzel de seçilmiş 31 meclis üyesinden biridir. Bıraktığım emaneti diğer meclis üyeleriyle birlikte ortak akılla dışlamadan, ayrıştırmadan yönetmesi gerektiğini unutmamalıdır. Bizler gecemizi gündüzümüze katarak büyük bir mücadele ile ‘Beykoz’u Beykozlular yönetecek’ diyerek yola çıkmıştık. Üzülerek görüyorum ki hem bu sloganın hem verdiğimiz emeklerin hem de Beykoz halkının şahsıma gösterdiği sevginin değeri bilinmemektedir. Değersizleştirilmektedir. Beni seçen Beykozlular bu vefasızlığı kabullenecek insanlar değildir” dedi.
“VEKİL GEÇİCİ GÖREVDE OLDUĞUNU UNUTMASIN”
Köseler sert eleştirilerini şöyle sürdürdü:
“4 ayda beni yalnızca 2 kez ziyaret eden sayın vekil, tüm uyarılarıma rağmen Beykozluluk bilincine gereken hassasiyeti göstermemiştir. Kendisinin vekaleten yürüttüğü görev süresi boyunca Beykoz’u tanımayan, hiçbir aidiyeti olmayan ve şahsıma kurulan kumpasın doğrudan parçası olan kişilerle birlikte hareket etmeyi tercih ettiğini görüyorum. Kaldı ki bu kumpası kurgulayanların, kendi içimizden (belediye) olduğunu da bütün kamuoyu bilmektedir. Üzülerek görüyorum ki, bu süreçte birleştirici olması gerekenler ayrıştırıcı olmayı tercih etmiştir. Şahsımın referans gösterdiği insanları bile görevden alarak tam bir ötekileştirme sergilemiştir. Bir vekil, kendi seçilmiş başkanının isteklerini neden görmezden gelir? Bunları kimlere hizmet etmek için yapar? Sayın vekil geçici bir görevde olduğunu unutmamalıdır. Umarım ki bu mektup kendisinde ve akıl hocalarında bir farkındalık oluşturur.”
“PARTİYE DE ZARAR VERİYORLAR”
“Beykoz’un seçilmiş belediye başkanı görevine tekrar dönene kadar Beykozluların tüm hassasiyetlerine hakim bir belediye başkanının tecrübelerini daha dikkatli uygular. Benim yüce Türk adaletine inancım her şeye rağmen tamdır. Bu süreçte her türlü linç karşısında yalnız bırakılan ailemin maalesef yanında olamıyorum. Gerek oğlum gerek eşim yalnız bırakılmış ve büyük bir haksızlıkla karşı karşıya kalmıştır. Halen bazı kişilerin saygısızca ve büyük bir kötülükle tarafıma saldırdığını görüyorum. Ayrıca bu kişilerin partimize büyük zarar verdiğini söylemek zorundayım. Bizi bu noktaya getiren bu grup, yakın zamanda ilahi adaletle hak ettiklerini bulacaklardır.”