HAŞİM KILIÇ / NEFES

Ankara’daki görevine yaklaşık iki ay önce başlayan Ukrayna Büyükelçisi Nariman Dzhelialov, amacının iki ülke arasında en üst düzeyde ilişkiler kurmak olduğunu belirterek, “Çünkü Ukrayna için Türkiye’nin rolü çok önemlidir. Eminim Türkiye için de Ukrayna’nın rolü çok önemlidir” dedi.

Gazeteci olmasına rağmen Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha’nın önerisiyle büyükelçi olarak Türkiye’ye atanan Dzhelialov, Kırım Tatarı olduğunu ve Türkçe şarkılar, diziler ve çok sayıdaki Türk arkadaşı sayesinde Türkçe öğrendiğini belirtti.

"EN SEVDİĞİM KELİME ADALET"

Büyükelçi Dzhelialov, en sevdiği Türkçe kelimenin “Adalet”, büyük kızının isminin de “Adile” olduğunu ifade ederek, “Biz hepimiz adil bir barışı bekliyoruz ve bunun için çalışıyoruz.” diye konuştu. Aynı dili konuşmanın ötesinde aynı duyguları paylaşmanın önemine vurgu yapan büyükelçi, “Türkler ve Ukraynalılar arasındaki ilişkiler de böyledir” değerlendirmesinde bulundu.

Aslen Kırım Tatarı olan gazeteci kökenli Ukrayna Büyükelçisi Nariman Dzhelialov, iki ay önce Ankara’ya atandı. NEFES’e özel açıklamalarda bulunan Dzhelialov, diplomat olma hikayesini şu şekilde anlattı:

- Ben daha önce diplomat olarak çalışmadım. Bu benim ilk görevim. Yakın zamanda Sayın Dışişleri Bakanım Andrii Sybiha bana telefon açtı. ‘Sen Türkiye’ye büyükelçi olarak gitmeyi kabul eder misin?’ dedi. Ben de kabul ettim. Çünkü Türkiye benim için çok yakın bir ülke. Ben Kırım Tatarıyım. Elbette Kırım Tatarları ve Türk milleti arasında çok yakın ilişkiler var. Tarihi bağlarımız var. Bu nedenle hiç düşünmeden tamam dedim.

KIRIM’IN BAĞIMSIZLIĞINI SAVUNDUĞU İÇİN 3 YIL HAPİS YATTI

Aynı zamanda bir aktivist olan büyükelçi, Kırım’ın bağımsızlığı nedeniyle yazdığı yazılar yüzünden Ruslar tarafından hapisle cezalandırıldı. 3 yıl hapis yatan büyükelçi Dzhelialov, cezaevi sürecine dair şu bilgileri paylaştı:

- 2014 yılından itibaren işgal altındaki Kırım’da kaldım ve işgale karşı faaliyet gösterdim. Tek suçum, kendi ana toprağım ve vatanım olan Kırım’ın özgür olmasını istememdi. İşgali hiçbir zaman kabul etmedim. Kırım Tatarlarının ve Ukraynalıların çoğunluğu da kabul etmedi. Her yerde yazılar yazdım. Facebook’ta, çeşitli medya organlarında açıklamalar yaptım. Kırım’daki Ukrayna vatandaşlarının bu işgali kabul etmediğini duyurdum. 2014’ten sonra artık gazeteci olarak çalışma imkanım kalmadı.

Ukrayna Büyükelçisi: Türkiye'nin rolü çok önemli - Resim : 1

- Çünkü Rus makamları gazetecilerin olanaklarını tamamen sınırlandırdı. Basın özgürlüğü yoktu. Çalıştığım kanal kapandı. Ama ben sadece gazeteci değil, aynı zamanda sivil aktivisttim. Ben hiçbir kanunu çiğnememiştim. Yalnızca kendi fikirlerimi ifade etmiştim. Ama onlar hakkımda yalanlar uydurdular. Beni terörist ilan ettiler, bomba hazırlamakla suçladılar.

- Bu yüzden beni tutukladılar. Üç yıl cezaevinde kaldım. Bir yıldan fazla bir süre sonra ise Ukrayna Devlet Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın desteğiyle serbest bırakıldım. Sağ olsunlar, çok insan benim özgürlüğüm için çaba gösterdi.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenski’nin kendisine iki ülke arasındaki ilişkileri en üst seviyeye taşıma görevi verdiğini belirten büyükelçi Dzhelialov, “Çünkü Ukrayna için Türkiye’nin rolü çok önemli. Eminim Türkiye için de Ukrayna’nın rolü çok önemli. Biz iki devlet, Karadeniz bölgesinde birbirimizi desteklersek yalnızca komşu değil, dost devletler oluruz. Ben buna yürekten inanıyorum” dedi.

“TÜRKÇE BİLMEM TÜRK MİLLETİNE OLAN SAYGIMIN GÖSTERGESİ”

Türkçe şarkılar, Türk filmleri, dizileri ve Türkiye’deki arkadaşları sayesinde Türkçeye aşina olduğunu belirten Dzhelialov, Türkçeye dair şunları söyledi: “Türkçe kelimeleri çok bilmiyordum ama en önemlisi aynı dili konuşmak değil, aynı duyguları paylaşmaktır. Türkler ve Ukraynalılar arasındaki ilişkiler de böyledir. Türkçe bilgim, Türk milletine olan saygımın ve Ukrayna devletinin Türkiye devletine olan saygısının bir göstergesidir. Şimdi iş insanlarıyla, devlet görevlileriyle Türkçe konuşmaya çalışıyorum. Türkçeyi çok iyi bilmesem de öğreniyorum. Bu, benim için bir saygı göstergesidir.”

“TÜRK DİLİNİN GÜZELLİĞİNİ ANLADIM”

Nariman Dzhelialov, en sevdiği Türkçe kelimelerle ilgili olarak da, “Türkçede çok güzel kelimeler var, sevda, gönül, hürriyet, huzur… Ama bugün için en kıymetlisi adalet kelimesidir. Büyük kızımın adı da Adile’dir. Biz hepimiz adil bir barışı bekliyoruz ve bunun için çalışıyoruz. İnşallah bu çabalarımızın sonunda adil bir barışa kavuşacağız. Yakın zamanda internette bir paylaşım gördüm. Türkçe bir kelimeyle İngilizce uzun bir cümlenin karşılığı verilmişti. İngilizce’de “I heard that they are not going to be able to see each other” gibi uzun bir cümle, Türkçe’de ‘görüşmeyeceklermiş’ diye çevrilmişti. Çok hoşuma gitti, çok güldüm. Türk dilinin güzelliğini bir kez daha anladım” ifadelerini kullandı.

Ukrayna ve Kırım’da Türk dizilerinin popülerliğine de dikkati çeken Dzhelialov, “2011 yılında ikinci kızım doğdu. O dönemde ‘Fatmagül’ün Suçu Ne?’ dizisini izledim. Daha sonra çok fırsatım olmadı ama eşim, annem ve kız kardeşlerim Türk filmlerini ve dizilerini çok severek izliyorlar. Ukrayna’da ve Kırım’da Türk filmleri, Türk sanatçıları çok sevilir. Türk sineması gerçekten çok kaliteli.” dedi.

İSTANBUL’UN EN GÜZEL YANI ANKARA’YA DÖNÜŞÜ

Birsen Tezer’in ‘İstanbul’ şarkısını çok sevmesine rağmen, İstanbul’un en güzel yanının Ankara’ya dönüş yolu olduğunu dile getiren büyükelçi Dzhelialov, şöyle konuştu:

- İstanbul büyük ve kalabalık bir şehir, tarihi çok derindir. Ancak işim için, huzurum için Ankara benim için daha güzeldir. Çünkü büyük kalabalık şehirleri çok sevmiyorum. Ankara, daha düzenli ve yaşaması kolay bir şehir. Trafiği yoğun değil, görüşmeler için daha rahat.

- Sevdiğim diğer şehirler ise Eskişehir ve Trabzon. Eskişehir bana yakın bir şehirdir, çünkü Kırım Tatarlarının en yoğun yaşadığı yer burası. Mimarisi çok güzel. Sokaklarında dolaşırken, adeta Kırım’daki Bahçesaray’ın olması gerektiği halini hissediyorum. Ama ne yazık ki Ruslar orayı yok ettiler.

Yakın zamanda bir gazetede kendisiyle ilgili asılsız bir haber çıktığına değinen Dzhelialov "Türkiye demokratik bir ülkedir. Gazeteciler vardır, farklı görüşlerden insanlar vardır. Profesyonel gazeteciler her açıdan bakar ve doğruyu yazar. Elbette marjinal medya da vardır. Yakın zamanda hakkımda bir makale çıktı, çok güldüm. Çünkü o kadar yalan yazmışlardı ki…” dedi.