2025-2026 Adli Yılı Açılış Töreni, Yargıtay İsmail Rüştü Cirit Konferans Salonu’nda düzenlendi. Törene Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, yüksek yargı organları üyeleri katıldı.
"HAKİM DOSYANIN KAPAĞINI KALDIRIRKEN DOSYA DIŞINDAKİ HER ŞEYİ KAPAĞIN ARKASINDA BIRAKIR"
Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez yaptığı konuşmada, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutladı. Gazze’deki soykırımın sona ermesini dilediğini ifade eden Kerkez, “İsrail’i nefretle kınıyorum” dedi. Kerkez, şunları kaydetti:
"Hakim dosyanın kapağını kaldırırken dosya dışındaki her şeyi kapağın arkasında bırakır. Sadece dava veya suç konusuna ve delillere odaklanır. Hakim, dosyanın kapağını tekrar kapatana kadar kendi kişisel düşüncelerinden ve ön yargılarından sıyrılabilmelidir.
Ülkemizde empati kültürü giderek azalmaya başlamıştır. Komşusu aç iken tok yatmayan bir inanışa sahip olan bir millet olarak kendimizi her zaman diğerinin yerine koyabilmeliyiz. Ülkemizde yargı alanında bir an önce çözüme kavuşturmamız gereken temel olarak iki husus vardır.
Bunlar dava dosya sayısının azaltılması ve karar süresinin kısaltılmasıdır. Çok sayıda dava açılmasının, yargılama süresinin uzun olmasının sebeplerini iyi tahlil edilerek çözümlerinin tespit edilmesi ve ihtiyaç halinde mevzuat değişiklikleriyle bu çözümlerin hayata geçirilmesi gerekir.
Mümkün olduğu kadar vatandaşlarımızın dava açılmasına ihtiyaç duymayacağı veya dava açmak mecburiyetinde kalmayacağı şekilde düzenlemeler yapılması son derece önemlidir. Bunun sağlanabilmesi için ise her türlü hukuki ilişkinin, mevzuatla çerçevesi çizilmiş şekil şartına uygun olarak ve ileride ispat şartını sağlayıcı nitelikte yapılması gerekir. Şekil ve ispat şartının yasal bir zorunluluk olmasının yanında vatandaşlarımız arasında bu konuda bir kültürün de oluşması çok önemlidir.
Çünkü haklı olmakla hakkını kanun ve mahkeme nezdinde ispat etmek farklıdır. Hâkim için önemli olan davacının davasını ispat etmesidir. Bazı durumlarda gerçekte haklı olan bir vatandaşımız, hakkını kanunun aradığı şekilde ispat edemediği için hakkını alamamakta, sonuçta hakkına kavuşmadığı için de yargıya olan güveni azalmaktadır.
Bu nedenle kanuni düzenlemeler ile vatandaşlarımızın hukuki ilişkilerdeki uygulamaları arasında mümkün olduğu kadar bir uyum sağlanması yerinde olacaktır. Hukuki ilişkilerin şekil ve ispat şartlarına uygun olarak yapılması davaların bir an önce sonuçlanmasını da sağlayacaktır.
"YARGITAY’DAKİ DOSYA SAYIMIZ 420 BİNLERDEN 300 BİNLERE DÜŞMÜŞTÜR"
Geçen yıldan bugüne Yargıtay’daki dosya sayımız 420 binlerden 300 binlere düşmüştür. Bir yüksek mahkeme için 300 bin dosya sayısı da aslında korkunç bir rakamdır. Sonuçta çalışma gününe tekabül eden dosya sayısı izahtan varestedir.
Yargıtay olarak dosyaların bekleme sürelerini en az seviyeye indirme gayretimiz devam etmektedir. Yargıtayımızda önceki adli yıl açılışından bu yana 313 bin dosya karara bağlanmıştır. Bu nedenle üstün gayretlerinden dolayı kıymetli genel kurul ve daire başkanlarımız ile Yargıtay üyelerimizi ve değerli tetkik hâkimlerimiz ile Yargıtay savcılarımızı kutluyor, kendilerine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
"ÜLKEMİZDE CEZANIN YETERİ KADAR İNFAZ EDILMEDİĞİ KONUSUNDA CİDDİ BİR ALGI VAR"
Toplumsal adaleti yaralayan en büyük hususlardan birisi de cezaların yetersizliği algısıdır. Bu konuda özellikle infaz rejimimizin toplumun beklentilerine uygun bir bakış açısıyla yeniden düzenlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü ülkemizde neredeyse cezanın miktarından ziyade bu cezanın yeteri kadar infaz edilmediği konusunda ciddi bir algı oluşmuştur.
Ayrıca, mağdurun uğradığı maddi ve manevi zararın tam olarak giderilmesi gerekir. Öncelikle mağdurun suç işlenmeden önceki haline döndürülmesi, bunun mümkün olmaması hallerinde ise, mağdurun yeterli tazminat hakkına kavuşması gerekir.
Bu kapsamda manevi tazminatın zenginleşme aracı olmaması gerektiği konusundaki içtihadımızın ve uygulamamızın yeniden gözden geçirilmesi kanaatindeyim.
Suçlu yüzünden kolunu, bacağını, gözünü kaybeden bir mağdurun alacağı tazminat miktarı belirlenirken, mağdurun zenginleşmesi meselesi değil, bir koldan, bir gözden ne kadar miktar paraya vazgeçilebileceği hesaplanmalıdır. Devletin maddi olarak zarara uğradığı suçlarda ise, suçlunun işlediği suçun cezasını tam olarak çekmesinin yanında verdiği zararı giderinceye kadar etkili bir infaz sisteminin devam etmesi gerekir.
"ADALET CUMHURİYETİN TEMELİDİR"
Ülke olarak her alanda uymamız ve uygulamamız gereken önemli hususlardan biri de 'Etik Kurallar'dır. Yazılı olmayan ama yazılı olmasına gerek olmadan herkesin kabul edeceği, uyulmaması halinde yapılan iş veya davranışın kabulünü ve itibarını düşüren, neredeyse görevin gerekleri kadar önemli olan etik ilkelerine dikkat edilmesi, özellikle kamu görevi yapan her meslek grubunun vazgeçilmezi olmalıdır.
Bugün burada düzenlediğimiz törenle tüm yargı mensuplarımıza üstün başarı dileklerimle Türkiye’de Adli Yılı açmış bulunuyoruz. Gerek ilk derece ve istinaf mahkemelerimizde, gerekse yüksek mahkemelerimizde görevli hakim ve savcı meslektaşlarımıza başarılı bir adli yıl diliyorum.
Amacımız ve hedefimiz vatandaşlarımızın beklentilerine en hızlı ve en adaletli bir şekilde karşılık verebilmektir. Bütün yargı kurumlarındaki personelimize de güzel bir adli yıl diliyor ve özverili çalışmalarından dolayı kendilerine gönülden teşekkür ediyorum.
Ayrıca yargı sistemimizin vazgeçilmezi olan avukat meslektaşlarımızın da yeni adli yılını tebrik ediyor, kendilerine üstün başarılar diliyorum. Ve özel olarak her türlü övgüyü hak eden, çok değerli genel kurul ve daire başkanlarımıza ve kıymetli yargıtay üyelerimize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız.
Konuşmamı şu sözlerimle tamamlamak istiyorum. Adalet huzurun temelidir. Adalet barışın temelidir. Adalet hoşgörünün temelidir. Adalet liyakatin temelidir. Adalet ekonominin temelidir. Adalet demokrasinin temelidir. Adalet cumhuriyetin temelidir. Adalet insanlığın temelidir. Adalet mülkün temelidir."
Adli yıl öncesi Anıtkabir ziyareti: Yargıtay heyetinden Atatürk’e mesajGündem