Futbol dünyasından tanıdık bir sahne…
Kendisini almak için gönderilen özel uçak, dünyanın “en ünlü” ve “en başarılı” olduğu kabul edilen teknik direktörlerinden Mourinho’yu İstanbul’a getiriyor…
Havalimanında: İzdiham, coşku, gözyaşı ve umut, bir arada...
On binlerce FB taraftarı, sanki “yeni bir peygamber” inmiş gibi onu karşılıyor...
***
Mourinho, ikinci sezonun başında ve henüz sadece 7 maç oynamışken…
“Bu adam hiçbir şey bilmiyor” nidalarıyla kovuluyor...
Havalimanında yalnız başına: tarifeli uçak kuyruğunda bekliyor…
Özel uçakla alındığı ülkesine: tek başına ve ekonomik sınıf biletiyle uçacak…
Aynı hata
Biz Türkler, siyasi liderlerimize de Mourinho muamelesi yapmayı çok severiz…
Onları yüceltirken göklere çıkarır…
Eleştirirken ise yerin dibine sokarız...
Ya kahramanlaştırırız ya da hainleştiririz...
Ortasını, dengelisini, eleştiriyi ve takdiri aynı anda beceremeyiz…
***
O yüzden, bugün alkışladığımız siyasi figürlerin…
Yarın, yalnız kalacağını bilmek için kâhin olmaya gerek yok...
Bizim hoyrat sevgimiz ve acımasız nefretimiz:
Bütün liderlerin kaderini belirliyor…
Ve canlarım: biz değişmedikçe bu hikâyenin sonu hep böyle olacak...
Alkışlıyorum
Herkes bilir ki, Sinop’un balıkçılığı ve turizmi:
Halkımız için “ehem” olarak kabul edilir (çok önemli…).
Füze, roket testi ise, çok düşük bir ihtimalle çıkacak bir savaş için mühimdir…
Mesela, 2013 yılı Nisan ayında 2.5 milyar dolar ödeyerek satın aldığımız Rus yapımı S400 füzeleri ambalajından bile çıkarılmadan öylece duruyor…
***
Demek istemem o ki: Balıkçılık ve turizm her an ehemdir...
Roketler ve füzeler ise son 103 yıldır sadece bayramlarda gösteriş…
Diğer günlerde ise test için kullanılmıştır...
***
Vıcık vıcık hamaset ve halk dalkavukluğu yapmak yerine…
Sinoplular için balıkçılık ve turizmi her an ehem…
Roketler ve füzeleri ise mühim olarak tanımlayan Özgür Özel’i alkışlıyorum…
Tüm siyasetçilere örnek olsun...
Akılcı karar
Lâtincesi, “si vis pacem, para bellum…”.
Atatürk bu sözü, 1 Mart 1922 günü TBMM 3. toplantı yılı açılış konuşmasında:
“Sulh istiyorsan, harbe hazır ol” şeklinde kullanmıştı…
Bu deyim savaşların karada ve göğüs göğse yapıldığı, nükleer silahların henüz kullanılmadığı ve ülkelerin karadan işgal edilebildiği dönemler içindi…
Günümüzde ise barışı savaşlar (Cenk) değil…
İktisadi ve siyasi güçler getiriyor...
Hamaseti bırakalım akılla karar verelim…
NOT: CHP İstanbul yönetiminin görevden alan Mahkemenin, Gürsel Tekin’i il başkanı olarak atadığını öğrendiğimde yazılarımı göndermiştim.
Herkese sükunet tavsiye ediyorum…