Erdoğan, Özgür Özel’in Trump tarafından da doğrulanan iddialarını yalanlamak için dedi ki:
“Sağır duymaz uydurur. Bu adam (Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı) da uyduruyor. Bizler uçak alımlarını Özgür Özel’e sorup yapmadık. Sayın Trump ile herhangi bir alışveriş yapacak olursak oğluyla yapmamıza gerek yok kendisiyle yaparız…”.
***
Bu sözler bir siyasi parti liderinin ağzına bile yakışmaz…
Haliyle, ülkenin cumhurbaşkanına hiç yakışmaz…
Ve tabii ki bu sözler, bu üslûp; gerilim yaratma amacıyla söylendiği izlenimi uyandırdı…
Devlet ciddiyeti beklediğiniz bir politikacının, polemikçi üslubu tepki çekti…
Devlet insanlığı nedir?
Devlet insanı, her şeyden önce üslubuyla, vakar ve ağırbaşlılık karakteriyle ayırt edilir…
Tarihin büyük liderleri, kendi muhaliflerini küçümsemek yerine, onlara dahi devletin saygınlığını hissettiren bir tavırla anılır...
Zira Devlet, bir kişi değil; milletin ortak iradesi, kurumların bütünüdür...
Dolayısıyla bir devlet adamı, kişisel kırgınlıklarını ya da parti rekabetini devlete ait bir meseleye bulaştırmaktan sakınmalıdır…
***
Erdoğan’ın ifadesi, muhalefet liderini “sağır, uyduran” gibi küçültücü bir dil ile hedef alırken, aynı zamanda devletin dış ilişkilerini, şahsi polemiklerin gölgesine sokuyor...
Oysa devletin dış politikadaki ciddiyeti, içerideki tartışmaların malzemesi olmamalı…
Siyasi ahlakın ölçüsü
Siyasi ahlak, rakibine hakaret etmek değil; rakibini eleştirirken dahi onun varlığını meşru görmekten geçer...
Demokratik siyasette muhalefetin görevi sorgulamak…
İktidarın görevi ise şeffaflıkla cevap vermektir...
“Biz Özgür Özel’e sorarak uçak almadık” cümlesi, aslında olması gereken denetim mekanizmalarının ironik bir itirafı gibidir...
Çünkü zaten sorumluluk, “sorup sormamak” değil, kamuoyuna ve temsilcilerine hesap verebilir olmaktır…
Diplomasi mi, tüccar mantığı mı?
Erdoğan’ın “Trump ile herhangi bir alışveriş yapacak olursak oğluyla yapmamıza gerek yok, kendisiyle yaparız” sözleri ise devletler arası ilişkilerin dilinden çok, pazarlık masasında söylenmiş bir tüccar ifadesini andırıyor...
Diplomasi; “alışveriş” kavramına indirgenemeyecek kadar incelikli, uzun vadeli bir süreçtir…
Hele ki ABD gibi bir ülkenin ilişkilerinde kişisel dostluk ya da akrabalık üzerinden yürüyen bir kanal açmak, devlet ciddiyetine yakışmaz.
Sözün gücü ve sorumluluğu
Bir devlet adamının ağzından çıkan her söz, sadece kendi seçmenine değil, dünyaya da mesajdır...
İç siyaset polemiği için sarf edilen cümleler, dışarıda devletin itibarı üzerinde gölge yaratabilir...
Devlet insanlığı, bu yüzden:
Öfkesini kontrol etmek, sözünü ölçüp biçmek, hakareti değil nezaketi tercih etmektir…
Türkiye’nin ihtiyacı olan şey, rakibine bağırarak üstün gelmeye çalışan siyasetçiler değil…
Vakar, şeffaflık ve adaletle ülkeyi temsil eden devlet insanlarıdır…