Diyojen bir gün, yaşadığı fıçısından çıkmış Sinop’un dar sokaklarında yürüyordu…
Şehrin en zengin, en iri, en kibirli, en küstah adamıyla karşılaştı…
İkisinden biri sırtını duvara yaslamazsa geçebilmek imkânsızdı…
Şehrin en zengin, en iri, en kibirli, en küstah adamı, Diyojen’i aşağılayan bir ses tonu ve yüz ifadesiyle:
“Ben bir serseriye yol vermem” dedi...
Diyojen gülümseyerek sırtını duvara yasladı ve alaycı bir bakışla karşılık verdi:
“Ben veririm…”.
***
Türkiye’ye az gelişmişlik bataklığında patinaj çektiren siyaset, siyasetçi ve genel seçmen tavrı bu anekdottaki, şehrin:
En zengin, en iri, en kibirli, en küstah adamı tavrıyla adeta birebir, ancak…
İmamoğlu ve ekibine uygulanan (Bana göre) yargı terörü karşısında gençlerin apolitik bir tavırla…
Bir siyasi partiye ya da siyasetçiye destek olmaktan öte…
Salt, demokratik hukuk devletini, yargı bağımsızlığını ve adil yargılamayı korumak amacıyla ortaya koydukları demokrat eylem gösterdi ki:
Yeni nesil, ülkenin:
Siyaseti Diyojen gibi yapmak isteyen devlet insanı politikacılar tarafından yönetilmesini istiyor…
Enseyi karartmayın, her şey çok güzel olacak…
NELER OLUYOR
Yeni Şafak yazarlarından Taha Kılınç, Erdoğan’ın talimatlarının gereklerini yerine getiren yazarlardan biridir… Geçen gün köşesinde şunları yazdı:
“Gazze’deki insanları başka bir coğrafyaya taşımayı artık konuşmamız gerekiyor, kapılar açılsın…”.
Cumhurbaşkanlığı Dış İşleri Sekreteri Hakan Fidan ise dedi ki:
“Filistinlileri anavatanlarından göç etmeye zorlayan her türlü plânı reddediyoruz.”.
***
Bu “derin” çelişki: Başkan ile Dış İşleri Sekreteri arasında neler olup bittiğini anlatmaya yeter…
BAY RECEP’İN KANKASI
Trump, teknoloji sektöründe (iPhone ve bilgisayarlar) Çin’e uyguladığı gümrük vergilerini kaldırdı...
Kankası Recep Bey gibi önce ateş edip sonra nişan alan bu adam hâlâ dünyanın en güçlü devletinin Başkanı…
Çevresi de Recep Bey’in çevresi gibi sadece ceplerini düşünenlerden oluşuyor olmalı ki:
Hiç kimse bu cahil adama “önce düşün, plânla, sonucu öngör, sonra uygula” demiyor…
George Bernard Shaw ise böyleleri için:
“Paul’ün maaşını ödemek için Peter’i soyan bir hükümet, Paul’ün desteğini her zaman arkasında hissedecektir…” dediydi...
NEREDE O AKIL
Diyojen’e:
“Bir adamın ne kadar akıllı olduğu nasıl anlaşılır” diye sordular.
“Konuşmasından” dedi...
“Peki, ya adam hiç konuşmazsa?..”.
“Hiç kimse o kadar akıllı olamaz” diye cevap verdi Diyojen...
Özgür Bey, lütfen biraz daha az konuş…