Soner Yalçın dünkü NEFES’te, hukukun ekonomik büyümeyle ilişkisini çok güzel anlatıyordu…

Soner’in yazısını okurken aklıma şu soru geldi:

“Türkiye, modern bir devlet mi?..”.

Bu soruya siz ne cevap verirsiniz bilemem ama benim yanıtım şöyle:

Modern devletlerde:

Ekonomik kalkınmanın sağlanması yalnızca piyasa dinamikleriyle değil, aynı zamanda kurumsal yapılarla da yakından ilişkili…

Bu kurumsal yapılar arasında yargı sisteminin bağımsızlığı, ekonomik büyümeyi doğrudan ve dolaylı biçimde etkileyen temel unsurlardan biri…

Yargı bağımsızlığı;

Hukukun üstünlüğü ilkesinin korunması…

Yatırım ortamının güvence altına alınması açısından kritik bir rol oynar…

Yargı bağımsızlığının tam olarak tesis olunamadığı hatırlandığında: Türkiye modern bir devlet değil…

Büyüme üzerinde pozitif etki

Yargı bağımsızlığı kısaca: Yargı organlarının yasama ve yürütme organlarından etkilenmeden karar alabilmesi, yargının yalnızca hukuka bağlı kalması durumudur…

Bu bağımsızlık, iki yönlüdür:

Kurumsal bağımsızlık yani: Mahkemelerin siyasi müdahaleye karşı korunaklı olması…

Bireysel bağımsızlık yani: Hakimlerin kararlarında özgür olmaları…

***

Yargının bağımsız olması:

Özellikle mülkiyet haklarının korunması, sözleşmelerin etkin biçimde uygulanması ve…

Yatırımcıların hukuki güvenliğe duyduğu ihtiyaçların karşılanması açısından:

Ekonomik aktörlere istikrar sunar...

Hukukun üstünlüğü ilkesinin tesis edilmediği ülkelerde ise yatırım ortamı kırılganlaşır…

Ekonomik aktörler uzun vadeli yatırımlar yapma konusunda tereddüt yaşar…

Bağımsız yargı, yürütme organı üzerindeki denetim işlevini yerine getirerek yolsuzlukla mücadelede etkili bir rol oynar…

Şeffaf ve hesap verebilir bir sistemin oluşması, kamu kaynaklarının verimli kullanılmasını sağlar ve… Bu da büyüme üzerinde dolaylı bir pozitif etki yaratır…

İstikrarın anahtarı

Türkiye özelinde değerlendirildiğinde:

Dönemsel olarak yargı bağımsızlığı algısında yaşanan dalgalanmaların doğrudan yabancı sermaye girişlerini ve yatırım kararlarını etkilediği görülmektedir…

Avrupa Birliği İlerleme Raporları ve Dünya Adalet Projesi (WJP) göstergeleri, yargıya güvenin zayıfladığı dönemlerde ekonomik kırılganlıkların arttığına işaret etmektedir.

***

Sözümün özü canlarım…

Yargı bağımsızlığı, sadece demokratikleşmenin değil…

Aynı zamanda ekonomik büyümenin de temel taşıdır...

Bağımsız ve etkin bir yargı sistemi; mülkiyet haklarını koruyarak, yatırım ortamını güvence altına alır, yolsuzluğu sınırlayarak ekonomik büyümeyi destekler...

Bu nedenle ekonomik kalkınma stratejileri, yalnızca makroekonomik politikalarla değil, kurumsal reformlarla da bütüncül biçimde ele alınmalıdır...

Yargı bağımsızlığına yapılacak yatırımlar, kısa vadede değilse bile uzun vadede ekonomik istikrarın ve refahın anahtarı olacaktır…