NEFES gazetemizde:

“Devlet hastanelerinde bıçak parası vurgunu: Aralarında profesör de var” başlığıyla yayımlanan haberi okuyunca acı acı gülümsedim ve kendi kendime söylendim:

“Türkiye’de sağlık sistemi artık sadece hastaları değil, mizahı da iyileştiriyor...”.

Öyle ya:

Devlet hastanelerinde klasikleşen “bıçak parası” geleneği, adeta bir tıp ritüeline dönüşmüş durumda...

Aralarında profesörlerin de olduğu bir grup sağlık çalışanı, hipokrat yemininin gizli maddelerinden biri olmalı ki:

“Hastadan bıçak parası alınacaksa nakit olsun” ilkesine sadakatle bağlı kalmış...

***

Sağlık Bakanlığı ise konuyla ilgili:

“Bu kişilerin sağlıkla ilgisi yokmuş gibi davranmaları bizi derinden üzmüştür” derken aslında zihnen ne kadar sağlıksız olduğunu da kanıtladı…

Kötü yönetime itiraz ederek ülkemizi terk eden şahsiyetli ve başarılı hekimlerin yerine sağlıksız zihinlerin arasında en kolay “Sayın Başkanımızın talimatları üzerine” kısacık cümlesini kuranların çalıştığı bakanlıkta yeni kural:

“Boşsa cüzdan yok vicdan…”.

***

Bir zamanlar halk arasında “bıçak parası” diye bilinen uygulama, artık neredeyse bir faturalandırma biçimine evrilmiş durumda...

Ameliyat öncesi yapılacak ilk konsültasyon: Cüzdanınıza...

Doç. doktorların, “bi sorun bakalım biz bu parayı neden alıyoruz?” sorusunu karşı soruyla cevaplamaya korkan vatandaşa bu defa Prof. Doktorlar muhteşem yaratıcı bir cevap veriyorlar: “Keyfimizden değil herhalde sağlık sisteminin getirdiği ekonomik koşullar nedeniyle alıyoruz tabiki...”.

Prof. Doktorun desteğinden cesaret alan bir Doç. Dr bıçak parasına itiraz eder gibi olan gerçekten fakir bir hastaya:

“İçiniz rahat etsin diye kucak dolusu para verip dua ettirerek imamları zengin ederken paraya kıyıyorsunuz, biz hekimlere gelince cimriliğiniz tutuyor” diyerek kendilerini savundu…

Sağlık turizmi mi turizm sağlığı mı?

Durumun duyulmasıyla birlikte yurtdışından gelen sağlık turistleri artık yalnızca saç ektirmeye değil, bıçak parası deneyimlemeye de geliyor…

“Türkiye’de her şey dahil tatilin içine artık bir apandisit ameliyatı ve küçük bir rüşvet hikâyesi de ekledik” diyen bir tur şirketi, yeni kampanyasını gururla duyurdu...

***

Bazı hastanelerde artık “zarf odası” olduğu, bu odada “makbuz yerine dua” verildiği iddialar arasında... Bakanlık ise bu odaya “Hasta Yakını Bilgilendirme Birimi” adını vermekte ısrarcı...

Tutuklanan bir profesör, “Girişimci ruhumuzu tıp fakültelerinde değil, zarf içinde öğrendik” dedi…

Hatta bazı profesörlerin WhatsApp üzerinden “pazarlık payı” sunduğu, birinin “kombo ameliyat indirimi” kampanyası başlattığı da basına yansıdı...

“Kalp mi karaciğer mi? İkisini aynı anda alırsak, ikinci organ yarı fiyatına geliyor” gibi kampanyalar sağlık sisteminin yeni dinamiklerini oluşturuyor…

***

NOT: Bu yazıdaki karakterler, kurumlar ve durumlar tamamen gerçektir...

Mizah ise, hâlâ umut veren tek tedavi yöntemidir…