Canlarım, Türkiye siyaseti yine çok kritik bir eşikte…

Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP’nin hem 4-5 Kasım 2023’teki 38. Olağan Kurultayı’nı hem de 6 Nisan 2025’teki 21. Olağanüstü Kurultayı’nı kapsayan davayı dün görüştü ama karar vermedi (Neden acaba?..)

Davayı 24 Ekim Cuma gününe erteledi…

Peki, bu karar ne anlama geliyor?..

Demokrasimiz test edilecek

Birincisi, Türkiye’nin en köklü partisinin kongreleri tartışmalı hale getirildi...

Bu sadece CHP’nin değil, doğrudan siyasal sistemin meşruiyetini ilgilendiren bir konu çünkü…

Eğer, bir partinin liderliği, kongre kararlarıyla belirlenir...

Kongrelerin mahkeme (bir tek yargıç) kararıyla iptali gündeme gelirse…

O partinin genel başkanının, hatta MYK’sının hukuki zemini de tartışmalı hale gelir…

***

İkincisi, mahkeme ertelemesi, siyaset üzerinde asılı duran bir “Demokles’in kılıcı” olarak algılanır…

CHP’de her karar, her adım, “ya 24 Ekim’de iptal çıkarsa” kaygısıyla alınır…

Bu da hem partiyi hem muhalefet blokunu bir süreliğine felç eder...

***

Üçüncüsü, piyasalar ve kamuoyu da bu süreci dikkatle izliyor...

Şayet 24 Ekim’de yapılacak duruşmada iptal kararı çıkarsa, 2028 seçimlerine giden süreçte muhalefetin toparlanma kabiliyeti ciddi biçimde zedelenir...

Erteleme kararı, aslında bu belirsizliği daha da büyüttü...

***

Ve dördüncüsü, Türkiye’de yargının bağımsızlığı tartışmalı olduğu için…

Düne kadar, sadece hukuki değil aynı zamanda siyasi bir dava olarak algılanan bu davanın siyasi olduğuna ilişkin algı, gerçek görüşe dönüşecek…

Bu nedenle kararın içeriği kadar, alınma biçiminin de toplumda güven krizini derinleştirebileceği kanaatindeyim...

***

Şimdi soru şu: 24 Ekim’de nasıl bir karar çıkacak?..

Mahkeme, hukukun üstünlüğüyle mi hareket edecek, yoksa siyasetin yönlendirmesiyle mi?..

İşte Türkiye’nin demokrasisi tam da bu soruya verilecek cevapla test edilecek...

Halkın iradesi iptal edilemez

Canlarım, bu belirsizlik günlerinde en önemli şey, umutla ama aynı zamanda dikkatle gelişmeleri takip etmek çünkü…

Demokrasi, sadece sandıkta değil, mahkeme salonlarında da korunur ya da zedelenir…

Ve bir de şunu unutmayalım:

CHP tabanı bu ülkenin en köklü, en dayanıklı toplumsal damarını temsil ediyor…

Yüz yıldır nice fırtınalar, darbeler, baskılar, kapatma davaları gördü ama…

Her seferinde yeniden ayağa kalktı yine kalkar…

Bugün yaşanan bu dava da o büyük yürüyüşün sadece bir virajıdır…

***

Hiç kimse endişe etmesin…

Çünkü milyonlarca yurttaşın demokrasi inancı, birkaç mahkeme dosyasına sığmaz...

Kurultay iptali tartışılsa bile, halkın iradesi iptal edilemez...

CHP örgütü, tabanı ve seçmeni dimdik ayakta oldukça:

Bu davalar da aşılacak, Türkiye’nin demokratik geleceği yine halkın elleriyle kurulacaktır…

***

O yüzden moral bozmak yok… Umut, bu ülkenin en büyük gücü ve unutmayın:

Umut hepimizin kalbinde büyüdükçe, hiçbir mahkeme kararı geleceğimizi karartamaz…