Malumun ilanına gerek var mı? Her zaman olduğu gibi bu yıl da asgari ücret zammı büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Geçen asgari ücret zamlarını aylar öncesinden nokta atışı tahmin eden ABD’li bankalar haklı çıktı. Asgari ücret yüzde 27 zamla 28 bin 75 lirada kaldı. 2026’ya günler kala işçilerin kaderini kapalı kapılar ardında yapılan hesaplarla belirlediler. Milyonlarca çalışanı da açlık sınırının altında yaşamaya mahkum ettiler. Gelecek yılın, bu yıldan daha iyi olması için ortada bir neden yok.
Belki Zat-ı Âlilerinin keyfi yerinde olur, bu rakamların üstüne 1.000 lira daha koyar diye beklemiştik, o da olmadı. Asgari ücreti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan duyurdu. Öyle olunca müjde beklentileri de çöp oldu.
İktidar, patronlar herkes elini taşın altına koyup çalışanları enflasyona ezdirmeyecek bir formül bulacaklardı. Ortaya günlük 200 liralık bir zam çıktı. Yani, yoksulun açlıkla imtihanı bitmedi.
ZAMLAR 1 OCAK’I BEKLİYOR
Geçen yıl asgari ücret 22.104 TL olarak açıklandığında 625 dolar ediyordu. Şimdi 28.075 liraya 655 dolar alabiliyoruz. Tüm o büyük tantanadan sonra ortaya çıka çıka bu çıktı. Üstelik henüz yeni yıl zamları da gelmedi. Onun da eli kulağında... İğneden ipliğe ne varsa sıraya girmiş 1 Ocak’ı bekliyor.
Açlık sınırı 29.828 liraya çıkmıştı. Onun 1.753 lira altında kaldık. İşçiler 1 Şubat’ta ilk zamları maaşları aldığında açlık sınırı alıp başını gitmiş olacak. Geçen yıl bile daha insaflı bir tablo ile karşı karşıyaydık. Asgari ücret 22.104 lira olarak açıklandıktan sonra ocak ayında açlık sınırı 22.131 TL olmuştu.
İşçilere açlık sınırını bir yaşam biçimi olarak dayatıyorlar. Sadece işçilere mi? Hayır bütün ülkenin açlık sınırının altında kalmasını istiyorlar.
Pazarlık masasına oturmayan Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, asgari ücret belirlenirken kiraya, eğitime, ulaşıma ve gıdaya bakılmasını istemişti. Ama kimse dinlemedi. “Ben yaptım oldu, hayırlı olsun” dediler.
Oysa dün asgari ücrete yüzde 27 zam yapılırken, yıllık gıda enflasyonu yüzde 44.5 olarak açıklandı. Kira artış oranı yüzde 50’ye dayandı. Eğitimdeki artış yüzde 91.6’yı buluyor. Ulaştırmada fiyatlarındaki artış yüzde 29’u aşıyor. Ama işçilere “enflasyon yüzde 31” diyorlar. Hatta “beklenen enflasyon yüzde 16” diye de ilave edip yüzde 27 zammı reva görüyorlar.
ZAM, SEÇİME ENDEKSLENDİ
Kaynak yetersizliği, bütçe açığı, tasarruf tedbirleri, kemer sıkma politikaları falan filan, hepsi hikaye... Düzeni böyle kurdular... Onlar azami bir hayat sürerken, işçilere asgari bir hayat dayatıyorlar.
İktidar çalışanlara seçime endeksli zam yapmaya alıştı. 2024’te yerel seçimlerde köşeye sıkışmıştı, asgari ücrete yüzde 49.1’lik zam yaptı. 2023’teki seçimde bir zamla da yetinmedi. Ocak ve temmuzda iki zam yaptı, yıllık artış yüzde 100’ü buldu. Hatırlarsanız, geçen yıl ara zam yoktu. Yıllık enflasyon yüzde 44.3 olmasına rağmen yüzde 30 zamla yetindiler.
2026’da ufukta henüz bir seçim yok. Öyle olunca işçilerin ağzına bir parmak bal çalmanın da alemi yok. Ancak sandığın ucunu gördüğümüzde birdenbire emekliyi, işçiyi hatırlıyorlar.
O zaman siz de bu zamları onu yapanları unutmayın...