Yuan Yang (d.1990)...
Ekonomist, gazeteci…
Geçen yıl İşçi Partisi’nden milletvekili seçildi. Parlamentoya giren ilk Çin doğumlu İngiliz idi...
Ailesiyle dört yaşındayken İngiltere’ye taşındı. Çocukken yazmaya karşı tutkuluydu; gerek lise ve gerekse Oxford Üniversitesi’nde burslu okudu...
Güncel meselelere duyarlı, gelecek adına kaygılı ve dünyada fark yaratma konusunda kararlıydı...
2008 yılında girdiği üniversitede ekonomi-felsefe dallarını seçti. Ve fakat:
Hüsrana uğradı. Ekonomi teorilerinin ve onları kanıtlamak için kullanılan matematiğin anlamsız şekilde dar kafalı varsayımlara dayandığını gördü…
Oxford’ta umduğunu bulamadı. Dünyanın ekonomi alanında en prestijli üniversitesi London School of Economics/LSE’de yüksek lisansa başladı. Soyut teorilerin-denklemlerin yoğunluğu memnuniyetsizliğini artırdı:
- “Her şeyi sorgulamaya çalışmak yerine, sadece önümdeki materyallerle uzmanlaşmak zorunda olduğumu fark ettim. Bu bir öğrenci için tecrübe etmesi üzücü andı...”
Sadece o değildi; çevresinde ekonomi okuyan çoğu öğrenci, kendilerine öğretilen dogmatik dar kuramsal çerçeveden sıkılıyordu. ABD’de başlayıp dünyayı etkileyen neoliberalizm krizi yaşanmıyormuş gibi, üniversitelerde ezberci ekonomi kuramları öğretilmesine karşı çıktılar.
Bu anlayıştan Fransa, ABD, Almanya, İtalya, Norveç, Hollanda, Peru, Hindistan, Brezilya gibi ülke üniversitelerinde öğrenci hareketleri doğdu: Rethinking Economics/Ekonomiyi Yeniden Düşünmek…
Popüler profesörü şaşırtan eylem
Prof. N. Gregory Mankiw, o gün Harvard Üniversitesi’nde derse vermek için amfiye girdiğinde şaşkınlık yaşadı.
Öyle ya:
O, Princeton Üniversitesi ekonomi bölümünden yüksek onur derecesiyle mezun oldu. MIT’de ekonomi alanında doktora yaptı. Harvard’da hukuk okudu...
O, 29 yaşındayken Harvard’da profesör oldu...
O, Beyaz Saray’da ABD başkanına raporlar hazırlayan Ekonomi Danışmanlar Konseyi başkanlığı yaptı...
O, New York Times köşe yazarıydı…
O, dünyanın en etkili 45’inci iktisatçısı idi…
O, dünyada en çok atıf alan on birinci ekonomist ve en üretken dokuzuncu araştırma ekonomisti...
O, Açık Müfredat Projesi/OSP’ye göre ekonomi dersleri için üniversite müfredatlarında en sık atıf alan yazardı…
Ancak:
O gün Harvard Üniversitesi’nde bir grup öğrenci, ekonomi alanında dünyada en çok okunan ders kitabının yazarı Prof. Mankiw’in sürekli telkin ettiği dar ve yanlı ideolojik
tutumu protesto ederek amfiyi terk etti:
- “Dogmatik teorilerin; biz öğrencileri, üniversiteyi ve toplumu etki altına almasına karşıyız…”
Sadece Harvard değil, dünyadaki çeşitli üniversitelerdeki öğrenciler, öğretim üyelerine açık mektup gönderdi:
- “Muhayyel/hayalci dünyalardan kaçmak istiyoruz. Öğretim üyelerine çağrımızdır: Çok geç olmadan uyanın.”
- “İktisat öğretimi de kriz içindedir ve bu bunalımın sonuçları üniversite duvarlarının ötesine taşmıştır. Ders diye dayatılanlar iktidara gelecek politikacıların zihinlerini, dolayısıyla içinde yaşadığımız toplumları şekillendirmektedir.”
- “Müfredatta özellikle son yirmi-otuz yılda görülen çarpıcı (neoliberal) daralmadan memnun değiliz. Bunlar, bizlerin 21’inci yüzyılın çok boyutlu zorluklarıyla baş etme kabiliyetimiz sınırlıyor…”
- “Ekonomi müfredatında devrim başlamıştır. Siz yaşlı keçileri kampüs kampüs kovalayacağız…”
Aynı bıktırıcı reçete
Yaşıyoruz, görüyoruz ülkemizde:
Pek “anlı şanlı” kariyerlerine bakılıp “otoriter iktisatçı” denilenlerin ekonomi savları tartışılmaksızın kabul görüyor!
Peki, bunların dedikleri-yaptıkları doğruysa Türkiye, 1929, 1946, 1958, 1960, 1974, 1980, 1982, 1990, 1994, 2001, 2008, 2012 ve halen günümüzdeki ekonomik krizi niye yaşıyor?
Benzer sebep-sonuç ilişkisi neredeyse yüz yıldır sürgit devam ediyor. Ve aynı reçeteler bıktırıcı biçimde halkın önüne konuyor!
Ne yapmak lazım?
Amerikalı felsefeci Buckminster Fuller’in anlamlı sözü var:
- “Bir şeyleri mevcut gerçeklikle savaşarak asla değiştiremezsiniz. Bir şeyleri değiştirmek için var olan modelleri ıskartaya çıkartacak yeni bir model inşa edin.”
Sadece, müfredat değişikliği talep eden üniversite öğrencileri değil, İngiltere Merkez Bankası “Ekonomi Mezunları Amaca Uygun mu” başlıklı konferans düzenledi. Bu tür adımlar kimi üniversitelerde ekonomi derslerinde bazı değişikliklere yol açtı. Arkası gelmedi…
Yük yine öğrencilerin omuzlarına bindi. Geri adım atmaya niyetleri yok; sorgulamaya, şüphe duymaya, baştan düşünmeye yani 21’inci yüzyıl iktisatçısı olmaya gayret ediyorlar…
İşte onlardan biri -girişte yazdığım- Yuan Yang…
Üniversiteden sonra Economist, BBC News ve Financial Times’da ekonomi muhabirliği yaptı. Kitap yazdı…
İşçi Partisi’nden milletvekili olunca ilk, iş gücü hareketsizliği verilerinin kalitesiyle ilgili sorunları gündeme getirdi. Mevcut mülkiyet krizine çözüm yolları üretti. Futbolun finansal sürdürülebilirliği gibi konuların parlamentoda tartışmasını sağladı. Vs. Geçen ay, “Filistin yanlısı” diye İsrail’e sokulmadı, gözaltına alındı...
Ekonomi baştan düşünürsek, siyasal adımlarda da hata yapılmıyor.
Gandi ne dedi:
- “Dünyada görmek istediğiniz değişimin parçası olun.”