İstanbul’da önceki gün vefat eden Sırrı Süreyya Önder’i anma töreni vardı…

Törene katılan CHP Genel Başkanı Özgür Özel daha sonra salondan çıktı, kurmaylarıyla ve korumalarıyla birlikte dışarıda bekleyen gazetecilere doğru yürüdü. İşte ne oldu ise o anda oldu, kenarda bekleyen bir alçak Özel’in yüzüne şiddetli bir yumruk indirdi…

Ortalık bir anda karıştı. Saldırıyı gerçekleştiren herif-i naşerif ise bağırıyordu:

-Ben Osmanlı çocuğuyum!

Ne çocuğu olduğu kısa sürede ortaya çıkacaktı; polis tarafından etkisiz hale getirilip bir ambulansa bindirildi. Polis bir yandan saldırıyı haber alan insanların araca yaklaşmasına engel olurken diğer yandan da saldırganın kimliğini araştırıyordu. Çok geçmeden bu alçağın gelmişi, geçmişi ortaya çıkmıştı bile!

-Adı Selçuk Tengioğlu. 66 yaşında. 21 yıl önce Hatay’ın İskenderun İlçesi Çay Mahallesi’nde 17 yaşındaki kızı Mutlu ile 19 yaşındaki oğlu Barış’ı tabancayla vurarak öldürdü. Küçük kızı Gülşah’ı da yaraladı. Yargılandı, müebbet hapse mahkûm oldu. Ancak 2020 yılında şartlı tahliye ile serbest bırakıldı… Halbuki dosyası hırsızlık, tehdit gibi birçok suçla doluydu!

Müebbet hapse mahkûm azılı bir suçlu nasıl olmuş da şartlı salıverilmişti orası da bir muammaydı!

Provokasyonlar tarihi!

Bu saldırı beni 2019 yılı nisan ayına götürdü…

Yerel seçim sürecindeydik… Zamanın genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir şehit törenine katılmak için Ankara’nın Çubuk İlçesi’ndeydi. Bir grup tarafından önce sözlü ardından da fiziksel saldırıya uğradı. Yumruklar, tekmeler, hakaretler havada uçuşuyordu…

Korumaları, Kılıçdaroğlu’nu büyük zorluklarla bir eve soktular. Ama saldırganlar evi kuşatma altına aldı ve tacizler sürdü. Evin önündeki bir kadının kin dolu haykırışı ise hedeflenen sonucu belirliyordu aslında:

-Yakın o evi, yakın!

Kılıçdaroğlu evin önüne getirilen bir jandarma aracıyla çıkarılabildi tuzağa dönüşen yerden! Saldırıda başı çeken kişi ve “yakın evi” diyen kadın ile birkaç kişi daha yargılandı. Ne oldu sonuç? Verilen cezalar ertelendi yani koca bir hiç!

CHP, zamanın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında suç duyurusunda bulundu. Bakan, “Bu suç duyurusu benim şeref beratımdır” dedi! Soylu, olaydan bir süre önce valiliklere bir genelge göndererek CHP’lileri şehit cenazelerinde protokole alınmamasını istemişti!

TBMM’de Kılıçdaroğlu’na linç girişiminin araştırılması ise AKP ve MHP oylarıyla reddedildi, iyi mi!

Aslında Kurtuluş Savaşı kahramanı, 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’den bu yana CHP liderleri hep saldırıların, provokasyonların hedefi olacaktı…

Telef meselesi!

Özgür Özel’in saldırıya uğramasından birkaç gün öncesini hatırlatayım:

Erdoğan AKP grup konuşmasında, “Bakalım bu siyaset girdabında daha kaç CHP’li telef olacak” demişti.

Telef olmak ne demek, önce ona bakalım. Sözlükte şöyle yazıyor:

-Yok olma, ölme, yok edilme, öldürülme!

Arapça kökenli bir sözcük ve çoğunlukla hayvanlar için kullanılıyor. Ancak hayvanseverler son zamanlarda bu sözcüğün hayvanlar için bile kullanılmaması amacıyla eylemler düzenliyorlar…

Özel saldırıya uğradıktan sonra CHP yönetimi bu konuşmaya atıfta bulunarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözleri söylemesinin ardından böyle bir saldırının olmasına dikkat çekti…

Sözün özü, siyasetin bu tür sözcükler, cümleler söylenmeden de yapılabileceği, aksi takdirde nelere mal olabileceği de bir kez daha olanca çarpıcılığı ile ortaya çıkmış oldu! O atasözünü bilirsiniz:

-Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan bellidir!

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e büyük geçmiş olsun…