Pes doğrusu, daha son yazımın mürekkebi kurumadı, başlık şöyleydi:

-Ölmez ağacının ölüm fermanı!

Yazımda, anavatanı Türkiye olan, “ölmez ağacı” olarak bilinen zeytin için iktidar eliyle ölüm fermanı verileceğini, yüzbinlerce, milyonlarca başta zeytin ağacı olmak üzere birçok ağaç ve bitki türünün, ormanların rant uğruna yok edileceğini yazmıştım…

Niçin peki? Gayet basit; yandaş iş insanlarına, daha doğrusu “ihale baronlarına” maden, inşaat otel, villa alanları açmak ve bu beyzadelerin gözünü doyurmak için!

Türkiye’nin açıkça çölleşmesini sağlamanın dışında yüzbinlerce ailenin ellerindeki arazilerin, bahçelerin kolayca kamulaştırılmasını sağlayıp, milyonlarca insanın iyice yoksullaşmasının, açlığa mahkûm olmasının ya da kendi toprağında ırgat haline dönüşmesinin yolunu ardına kadar açmak için!

Yazımın çıktığı geçtiğimiz pazartesi günü, Karar gazetesinin manşetinde de aynı konu işlenmişti; AKP iktidarının daha önce tam yedi kez TBMM’ye getirdiği ancak geçiremediği kanun teklifinin bir benzerinin yine Meclis Genel Kurulu’na getirileceğini ve şayet bu kez geçerse “talan devrinin” başlayacağını anlatıyordu…

-Ey adalet, ey vicdan neredesin diye söylenmiştim!

Adrese teslim bir yasa teklifi daha!

Hiç yanılmadığımı dün anladım…

Dün bir başka gazetenin, Sözcü’nün manşetinde aynı konuyu “talan devrini” başlatacak kanun teklifinin AKP’liler tarafından verildiğini anlatıyordu!

Limak Holding’in patronu Nihat Özdemir’i bilirsiniz; “dolar milyarderi” olarak tanınır. AKP’ye yakınlığıyla bilinen şirketler arasında ilk sıralarda yer alır. Daha iki gün önce haber sitelerinde 28 milyon dolarlık eski jetini satışa çıkarıp, 58 milyon dolara (2,2 milyar TL) tüm dünyada yalnızca 55 tane sipariş verilen Falcon 6X lüks jeti için sipariş verdiği yazıyordu!

Gazete, işte bu milyarder iş adamı için özel kanun çıkarılacağını manşetine çıkarmıştı. Nasıl olacaktı bu iş? Muğla Milas’taki İkizköylülerin avukatı İsmail Hakkı Atal anlatıyordu:

-Torba yasaya eklenen bir maddeyle ÇED bekleme şartı ortadan kalkacak!

Sonra? Sonrası çok daha vahim; yasa teklifindeki kriterleri 3 termik santral karşılıyor, bunlardan biri de santraline yakıt arayan Nihat Özdemir. Şaşırdınız mı? Hiç sanmıyorum! Avukat Atal kısaca şöyle diyordu:

-Kişiye özel yasayla maden süreci hızlandırılacak!

Yeri gelmişken hatırlatayım; İstanbul Büyükşehir Belediyesi soruşturmasında önce çete reisi olarak suçlanan sonrasında itirafçı olan, tahliye edilen Aziz İhsan Aktaş’ın İstanbul’daki AVM inşaatına da torbadan çıkan “adrese teslim” yasayla izin çıkmıştı!

“Tek dal zeytin bile vermeyiz!”

Çıkacak bu yasanın bir numaralı mağduru Muğla Milas İkizköy halkı…

İkizköy Çevre Komitesi Sözcüsü Esra Işık yasa teklifini iki sözcükle ilan etti kamuoyuna:

-Çökme kanunu!

Yıllardır Akbelen Ormanlarını, şimdi de zeytinlik savunmasında olan köy halkı, aynı sloganı dilinden hiç düşürmedi:

-Kömür kömür diye diye ömrümüzü aldılar. Yeter artık LİMAK düş yakamızdan!

Çevre Komitesi Sözcüsü Işık ise net konuştu:

-Topraklarımız, ormanlarımız, zeytinliklerimiz maden şirketlerine peşkeş çekilecek. Direnişi bırakmayacağız. Gerekirse Ankara’ya gider, Meclis’in kapısına yatarız. Tek dal bile zeytin vermeyiz!

Bu arada AKP’nin kanun teklifi diğer madencilerin de iştahını çekti. Madencilik Platformu, Zeytinliklerde tüm madenlerin çıkarılması için kolaylık sağlanmasını istedi, iyi mi!

Haa, unutmadan; Mehmet Cengiz’i de bilirsiniz, AKP’ye yakın iş insanlarının başında gelir. Onun şirketi de aynı güzergâh için Karayolları Genel Müdürlüğü’nden çifte ihale aldı. Hediyesi ne kadar derseniz hemen paylaşayım:

-12 milyar 499 milyon TL

Allah bin bereket versin” demişlerdir herhalde!

NOT: Son günlerde özellikle AKP’nin süreli kullandığı, neredeyse slogana dönüştürdüğü iki sözcük var: “İç Cephe!” Bu sözcüklerle CHP’ye yüklenip puan toplama derdinde iktidar. Başta ana muhalefet olmak üzere, bu ülkenin aydınlık, yurtsever kitlelerinin bu tuzağa düşmemesi lazım. Eğer bu direnişe bir sıfat yakışacaksa o da bellidir zaten: CUMHURİYETÇİ CEPHE!