Değerli hocam, en az 30 yıllık dostum, kardeşim Ümit Özdağ…
Kara günlerden geçerken, insanların arasındaki ideolojik farklılıkların, değerlendirmelerin, ayrı bakış açılarının hiç hükmü kalmıyor diye konuşurduk, anımsarsınız. Atatürk milliyetçiliğini ve sığınmacı adı altında ülkemize doldurulan Suriyeli, Afgan ve diğer milletlerden milyonlarca yabancının nasıl bir “demografik” tehdit yarattığı, vatanın büyük tehlikelerle yüz yüze olduğu gerçeğini defalarca masaya yatırdığımızı da hatırlıyorum…
Bir konuşmamızda, “Mevzubahis vatansa gerisi teferruattır” deyişinizi de hiç unutamıyorum.
İki ayı aşkın süredir Silivri’de tutsaksınız… Bu süre içinde yaşananları eminim adım adım izliyorsunuz… Bir yanardağ misali patlayan halkın “yeter artık” diyerek meydanlarda yarattığı tepki selini, protestoları da görüyorsunuz!
Niçin içerde tutulduğunuzu, neden bu kadar zaman içinde bir iddianame hazırlanmadığını en iyi bilen de yine sizsiniz… Üzerinize atılan suçlamayla ilgili bir iddianame yazılıp mahkemeye çıktığınız anda sizi bir saniye dahi içeride tutmanın mümkün olmadığını da hepimiz gayet iyi görüyoruz!
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; size yapılan haksızlıkların, kumpasların da bu milletin “yeter” diyerek el ele kol kola meydanları doldurmasında büyük etkisi oldu… Bunun ispatı ise ortada:
-Zafer Partisi’nin süratle yükselmesi bunu olanca açıklığıyla anlatıyor…
Sizin tutsak olduğunuz süreçte hem millet nezdinde hem de partiler arasında birlik fikrinin gönülden desteklenmesi de bu yargımı pekiştiriyor…
Sizin daha önceki gün “açlık grevi” kararı aldığınızı öğrenince yüreğimin acıdığını itiraf etmeliyim… Biliyorum; bunca hukuksuzluğa, adaletsizliğe verilecek bir yanıt olması gerektiğini düşünüyorsunuz… Çok haklısınız, kararı verecek olan da sizsiniz ancak yapılacak çok işiniz var:
-Oradan çıkacak, partinizin başına geçecek, bu karanlığın yırtılıp atılmasında, başat rollerden birini üstleneceksiniz…
Bunun için de sağlıklı olmanız gerekiyor, gerisi zaten sizde tümüyle mevcut. Bu vatanın ve milletin yeniden yükselmesinde, layık olduğu yere ulaşmasında elbirliği ile en fevkinde ne varsa yapılacağından, sizin de tarihe damganızı vuracağınızdan hiçbir kuşkum yok…
Vatan size minnettardır…
Millet emaneti gözü gibi korudu, koruyor…
Milletin büyük oy farkıyla seçtiği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu…
Sizi, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı zamanından beri tanıyorum… Yaptıklarınızdan söz etmeme bile gerek yok; İstanbul Büyükşehir’i söke söke aldığınızda hem de dünya tarihinde görülmemiş bir şekilde tek zarfın içinden yalnızca Büyükşehir Başkanlığı iptal edildiğinde ikinci seçimde 13 binlik oy farkını 806 bin oy farkına çevirdiğinizde neler yapabileceğinizi de zaten ispat etmiştiniz…
Hiç yakanızı bırakmadılar! Gözden düşürmek, itibarsızlaştırmak için her yolu denediler ancak ikinci dönemde, bu kez bir milyon farkla kazandınız!
Artık gelecek Cumhurbaşkanlığı seçiminde en önemli aday potansiyeline sahip olduğunuz apaçık ortaya çıkmıştı… Bugün Silivri’de tutsak edilmenizin sebebi de bu zaten! Çok açık bir şekilde “tekere çomak sokmak” suçunu işlemiştiniz…
Ancak, tarih bize gösteriyor ki, işler birilerinin istediği gibi yürüseydi o durumda zaten tarih olmazdı! Tarih bize, bu konuda o kadar çok örnek veriyor ki, bilmezden, anlamazdan gelmek mümkün değil!
Milletin, sizin Silivri misafirliğine başladığınız gün 15,5 milyon oyla Cumhurbaşkanı adayı göstermesi, Saraçhane’de 7 gün boyunca her türlü engele karşın milyonların buluşması bunun yalnızca iki örneği…
Bugün, bu kez Maltepe’de miting var; henüz görmedim ama hissediyorum, bu miting de tarihteki yerini alacak.
Millet İttifakı dediniz, birlik için çok uğraştınız, şu anda zoraki misafir olarak Silivri’desiniz ancak, istediğiniz, hedeflediğiniz o birliği de sağladınız. Eminim biliyorsunuzdur, “Her şey çok güzel olacak” sloganının mimarı Berkay Gezgin’de tutuklandı. Ama yarattığı sloganı tutuklayamıyorlar, görüyorsunuz, görüyoruz! Şimdi bu millet, meydanlarda bu sloganla birlikte yarattığınız yeni sloganı haykırıyor:
-Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz…
Vatan size minnettardır…
Bu mektup Özdağ ve İmamoğlu ile birlikte hapishanelere atılan tüm yurtseverlere yazılmıştır…