Alanyaspor ceza sahasında sadece bir kez topla buluşabildiği, sadece Orkun’un bir şutu ile rakip kaleciyi zorlayabildiği bir devre çıkarırken Beşiktaş, soyunma odasına 0-0 ile gitse farklı bir ikinci yarı taktiği konuşulacaktı. Ama futbol anlar oyunudur. Bay top kaybı Jurasek’in ayağındakini kaptırması, Ümit’in uzun pası ve kamyon gibi ağır Djalo’nun Ogundu’yu düşürmesi... Uzatmanın uzatmasındaki penaltı golü Beşiktaş’ın tüm hesaplarını alt üst etti.

Sergen Yalçın’ın ilk büyük hamlesi Rafa Silva’yı kanada, Orkun’u 10 numaraya atmasıydı. Hiçbir işe yaramadı. Kartal Kayra oyun kuramadı. Ağrı zeminde Beşiktaşlı oyuncular başsız tavuklar gibi sağa sola koşturdu. 1. Lig’den gelen Ogundu önüne atılan her topta Beşiktaş savunmasını dağıtırken bu ‘çoban matı’na Yalçın bir türlü çözüm bulamadı.

Bir takım, teknik direktörü nasıl isterse öyle oynar. Bu kadar hoca değiştiren bir takımın oyuncuları ise gördüğünüz üzere oynamaz; oynayamaz. Beşiktaş’taki asıl sorunun kadro kalitesi olmadığını defalarca yazdık. Acil-çabuk sonuç isteyen yönetimlerin hem kendi sonlarını hızlandırdığı hem de travmatik kararlarıyla sistemsizliği kalıcı hale getirdikleri malum. Bir başka hoca değişikliğinin ardından Beşiktaş’ın Barcelona’ya dönüşmeyeceği belliydi ama Alanya’daki kötü futbolun da bir açıklaması yok gerçekten.

Amatör takımın yemeyeceği, U15 takımlarının yapmayacağı alan paylaşım hatalarının ardından gelen ikinci gol, bireysel performanslardan çok daha fazla sorunun bulunduğunu gösterdi. Takım ayarları bozuk.

Maçtan önce “Nasıl başlarsa öyle gider” demişti Sergen Yalçın. Aman dikkat, 15. haftaya doğru bir gidiş daha olmasın...