Günlük hayatta su, kahve ve çay dengesini korumak, uzun ve sağlıklı bir yaşamın anahtarı olabilir.
İngiltere'de UK Biobank verilerine dayanan yeni bir araştırma, günlük içecek tercihinin yaşam süresi üzerinde sanıldığından daha büyük bir etki yarattığını ortaya koydu.
Çalışmaya göre, günde yaklaşık 7–8 bardak sıvı tüketmek ve sudan sonra kahve ve çaya geçiş yapmak, genel ölüm riskini önemli ölçüde azaltabiliyor.
Uzmanlara göre asıl farkı yaratan, bu içeceklerin birlikte tüketilmesi. Diyetisyen Ella Davar, “En düşük ölüm oranı, toplamda 7–8 içeceğe ulaşıldığında ve bu içecekler dengeli bir şekilde su, kahve ve çaydan oluştuğunda gözlendi. Bu kombinasyon, hem metabolizma hem de damar ve inflamatuvar sağlık üzerinde olumlu etkiler yaratıyor” diyor.
Araştırma, daha önce yapılan çalışmalardan farklı olarak kahve ve çayın tek başına değil, birlikte tüketiminin yarattığı etkilere dikkat çekiyor. Dengeli tüketimin; kalp-damar, solunum ve sindirim sistemi hastalıkları riskini düşürdüğü belirtiliyor.
Davar, “Hidrasyon temel katmandır; kahve ve çayda bulunan polifenoller bu faydayı artırır. Bu bileşenler antioksidan ve antiinflamatuar özellikleriyle damar sağlığını destekler” diye ekliyor.
MİİKTAR DEĞİL ÇEŞİTLİLİK ÖNEMLİ
Çalışma ayrıca, içeceklerin çeşitliliğinin miktardan daha önemli olduğunu vurguluyor.
Uzman önerisine göre, güne bir bardak suyla başlamak, ardından sabah saatlerinde bir-iki fincan kahve, günün ilerleyen saatlerinde ise iki-üç bardak yeşil veya siyah çay içmek, uzun vadede kalp ve metabolik sağlık için en ideal dengeyi sağlayabilir.
Davar, “Farklı içecekler tamamlayıcı biyoaktifler sağlar. Kahvede klorojenik asit, çayda kateşinler, suda ise katkısız hidrasyon bulunur. Bu çeşitlilik hem fazla şeker alımını hem de aşırı kafein tüketimini engeller” ifadelerini kullandı.