"Yenidoğan Çetesi" davasını açan cumhuriyet savcısının ölümle tehdit edilmesine ilişkin soruşturma kapsamında 14 şüpheli hakkında hazırlanan fezlekenin detaylarına ulaşıldı.
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosunca hazırlanan fezlekede, Başsavcılık Örgütlü Suçlar ve Terör Suçları Bürosunda görevli cumhuriyet savcısı Yavuz Engin'e yönelik suikast eylemi hazırlığında olan bir örgütün tespit edildiği, örgütün her türlü imkanının bulunduğu, kamu kurum ve kuruluşlarıyla irtibatlı olduğu aktarıldı.
"SİLAHLI HAFİYELİK ÖRGÜTÜ"
Fezlekede, kamu görevlilerinden ve özel şirketlerde çalışan üyelerinden teknik bilgi ile destek alabilen, tabanca ve diğer ateşli silahları bulundurabilen örgütün "silahlı hafiyelik örgütü" olduğu değerlendirildi.
ARALARINDA SAYISIZ GÖRÜŞME YAPILDI
Şüpheli örgüt elebaşı Mustafa Kemal Zengin'in örgüt üyesi Aylin Arslantatar ile 1308, Yavuz Çelik ile 12, Baki Çelik ile 3, Tarık Arslantatar ile 40 normal görüşme ve sayısız mesaj kaydı bulunduğu tespitine yer verilen fezlekede, şüpheli Zengin'in dijital materyallerinin incelendiği ve örgüt üyesi şüpheli Yavuz Çelik ile ilgili kayıtlara ulaşıldığı anlatıldı.
GÖRÜŞME KAYITLARINI SİLDİLER
Fezlekede, dijital materyal incelemesinin ardından hazırlanan uzmanlık raporlarına göre, şüphelilerin birbirlerinin cep telefonu numaralarını ve geriye dönük konuşma ve görüşme kayıtlarını sildiklerinin tespit edildiği belirtildi.
Şüphelilerin birbirleriyle büyük bir gizlilik ve titizlik içinde irtibat kurmaya çalıştıkları aktarılan fezlekede, örgüt üyelerinin genellikle Telegram ve Whatsapp uygulamaları üzerinden iletişime geçtiklerinin belirlendiği ifade edildi.
ÖRGÜTÜN HİYERARŞİK YAPISI
Fezlekede, yapılan fiziki, teknik takip, iletişimin tespiti işlemleri, alınan ifadeler, tutanaklar, açık-kapalı kaynak araştırmaları ve banka analizleri sonucunda şüphelilerin, örgütlü şekilde hareket ederek, maddi çıkar temini ve birtakım şüphelileri korumak maksadıyla adaleti etkilemeyi amaçladıkları, adli ve idari makamlar ile kolluk kuvveti üzerinde baskı ve tehdit unsuru oluşturup, soruşturma-kovuşturma dosyalarını maddi veya başkaca bir çıkar amacı doğrultusunda etkilemeye çalıştıkları vurgulandı.
Örgütün amaçları doğrultusunda birden fazla suç işlediğinin aktarıldığı fezlekede, henüz kimliği tespit edilemeyen kişi ve şüpheli Mustafa Kemal Zengin elebaşılığında kurulan örgütün yöneticilerinin şüpheliler Gökhan Güler ve Aylin Arslantatar olduğu belirtildi.
KAMU GÜÇLERİNİ KULLANDILAR
Fezlekede, örgütün kimliği tespit edilemeyen "Polat" isimli yönetici ile şüpheliler Baki Çelik, Yavuz Çelik, Zeynep Kaman, Muhammed Emin Orhan ve kimliği belirlenemeyen üyelerden oluştuğu, ayrıca kamu görevlisi olan şüpheliler T.A, M.D, M.B, M.E.Y, İ.K. ve M.G'nin kamu güçlerini kullanarak mağdur kişilere ait kişisel veriler ile özel hayat niteliğindeki bilgi, belgeleri örgüte aktardıkları, örgütün adaleti etkilemeye yönelik eylemlerde bulunduğu, suç örgütünün yapısına bakıldığında üyeler ile elebaşı arasında sıkı bir emir komuta zinciri ve hiyerarşinin bulunduğu anlatıldı.
SAVCI ENGİN'İN İFADESİ DE YER ALDI: "SUİKAST PLANI DEVAM EDİYOR"
Fezlekede ifadesine yer verilen müşteki Yavuz Engin, adliyede katibiyle çalıştığı sırada şikayetçi olduğu şahsın kendisini Whatsapp üzerinden aradığını, geçen konuşmada şüphelinin kendisine "Suikast planının devam ettiğini, yürütmüş olduğu Yenidoğan Çetesi dosyasından tutuklu olan Tuğçe Toptemel'i tahliye etmezse eylemi gerçekleştireceklerini ve kendisine zarar vereceklerini" söylediğini belirtti.
"DEVLET BÜYÜĞÜ DİYE BAHSETTİĞİ KİŞİ DE SUİKAST PLANLAYANLARDAN"
Şüpheli Arslantatar'ın, devlet büyüğü olarak bahsettiği şüpheli Zengin ile makamına geleceklerini söylediğini aktaran Engin, şunları ifade etti:
"Konuşma sonrasında hemen katibim Oğuzhan ile tutanak tutarak dosyama koydum. Tutanağı iki ıslak imzalı olarak hazırladım. Birini sunmak istiyorum. Ayrıca kendimi başka türlü ifade edemeyeceğimden ve başka delilim olmadığı için söz konusu suç içerikli konuşmayı kayda aldım. Kayıt telefonumdadır, en kısa sürede dosyaya ibraz edeceğim. Ayrıca mesaj atarak '16.00 gibi yanında olacağız.' dedi. Konuşmasında devlet büyüğü olarak bahsettiği kişinin de bana suikast planlayan kişilerle ortak hareket ettiğini düşündüğümden, şikayetçi olduğum avukatın yanında gelecek olan bu kişi ve kişilerden de şikayetçiyim. Tehdidi yapan kişilerin kişisel bilgilerime nasıl eriştiğinin, yakın çevreme, aileme ilişkin bilgilerin nasıl elde edildiğinin araştırılmasını talep ediyorum."
"DOSYAYA BAKAN SAVCI ARKADAŞIM"
Fezlekede ifadesine yer verilen Mustafa Kemal Zengin, şüpheli Aylin Arslantatar'ı 3-4 yıldır tanıdığını ve aralarında gönül ilişkisi olduğunu belirtti.
Zengin, şunları kaydetti:
"Tuğçe Toptemel'i şahsen tanımıyorum, Toptemel'in bir soruşturma kapsamında tutuklu olduğunu, akrabası ve arkadaşım olan Yavuz Çelik vasıtasıyla öğrendim. Çelik, Toptemel'in tutukluluk haline itirazın reddedildiğini, bana tanıdığım iyi bir ceza avukatı olup olmadığını sordu. Konuyu ceza avukatlığı yapan Aylin Arslantatar'a anlattım. Ayrıca Çelik'in sokaklarda hatırı sayılır bir kişi olduğunu, savcıya zarar verebileceğini, savcının ailesi hakkında bilgi edindiklerini, savcının sosyal medya hesaplarını takip ettiklerini, bu şahısların geçmişte mafyatik tipler olduğunu söyledim. Arslantatar bana dosyaya bakıp döneceğini söyledi. 2-3 gün sonra bana, 'Dosyaya bakan savcı yakın arkadaşım, benim dosyayı almam uygun olmaz, başka bir avukat bul.' diyerek, dosyayı kabul etmedi."
"SAVCI GÖRÜŞMEK İSTEDİĞİNİ SÖYLEMİŞ" İDDİASI
Arslantatar'a, "Madem savcı arkadaşın, onu uyar, bu tipler sıkıntılı, savcı ve ailesine zarar verebilirler" dediğini öne süren Zengin, "Arslantatar bu görüşmemizden 2-3 hafta sonra arkadaşı olan soruşturma savcısıyla görüştüğünü, savcının bu dosyayla ilgili huzursuz ve tedirgin olduğunu, birçok tehdit aldığını söylediğini aktardı. Savcı kendisine görüşmek istediğini söylemiş. Aylin de bana, 'Savcının yanına beraber gidelim, sen de bildiklerini anlat.' dedi. 1 Ekim 2024 günü öğleden sonra Arslantatar ile Büyükçekmece Adliyesi'ne gittim. Arslantatar ile savcının odasına girdik. Oraya gitme amacım, soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Tuğçe Toptemel'in akrabalarından duyduklarımı ve çevremden bu adamlar hakkında işittiklerini aktarmaktı." diye konuştu.
TANIDIK SAVUNMA: DEVLETİNE, MİLLETİNE BAĞLIYIM
Savcıyı kesinlikle tehdit etmediğini öne süren Zengin, "Savcıyla görüşmek için kimseden talimat almadım. Savcı beyin ailesi hakkında söylediğim bilgileri arkadaşım Yavuz Çelik'ten duydum. Ben devletine, milletine bağlı bir vatandaşım. Görüşmede samimiyetten dolayı üslup hatası yapıp yanlış anlaşıldığını fark ettim. Pişmanım, Türk milletinden ve sayın savcımdan özür diliyorum. Olay tamamen iyi niyetimden kaynaklanmıştır." ifadesini kullandı.
"SAVCI YAVUZ ENGİN YAKIN ARKADAŞIMDIR"
Fezlekede savunmasına yer verilen şüpheli Aylin Arslantatar ise Zengin'i tanıdığını, tanışıklıklarının iş ve sosyal arkadaşlıktan ibaret olduğunu belirtti.
Tuğçe Toptemel'i tanımadığını kaydeden Arslantatar, "Savcı Yavuz Engin yaklaşık 7 senedir görüştüğüm yakın arkadaşımdır. Çok samimiydik. Kendisiyle yüz yüze veya sosyal medya uygulamaları üzerinden yazışma ve konuşmalarımız olur. Engin'in takip ettiği bir soruşturmadan dolayı tehdit edildiğini Mustafa Kemal'den duymuştum. Savcı beyle kendisini uyarmak ve tedbir almasını sağlamak amacıyla görüştüm." dedi.
"TEK AMACIM SAVCI VE AİLESİNİN ZARAR GÖRMESİNİ ENGELLEMEKTİ"
Arslantatar, Zengin'in anlattıklarından korkup savcı Engin ve ailesine zarar geleceğini düşündüğünü iddia ederek, "Tek amacım, yakın arkadaşım olan savcı ve ailesinin zarar görmesini engellemektir. Görüşmede savcının odasında ses ve görüntü alan cihaz olduğunu bilmiyorduk. İçeride samimi bir ortam oluştuğu için kendimizi sıkmadan art niyetsiz konuştuk. Mustafa Kemal Zengin savcıya takip ettiği dosya ile ilgili konuşmalar yaptı. Ancak bu planlı bir konuşma değildi." ifadesini kullandı.
ŞÜPHELİLERE YÖNELİK DEĞERLENDİRMELER
Fezlekede ayrıca şüphelilere yönelik değerlendirmelere yer verildi.
Fezlekede, kendisini emekli müsteşar olarak tanıtan şüpheli Mustafa Kemal Zengin'in, tutuklu Tuğçe Toptemel'in serbest bırakılması maksadıyla soruşturma savcısı Yavuz Engin'in tehdit edilmesi olayını organize ettiği aktarıldı.
Zengin'in, savcının makamından çıktıktan sonra Baki Çelik, İsmail Koşar, Yavuz Çelik ve Mustafa Gür isimli örgüt üyesi şüphelilerle buluşması göz önüne alındığında, suç örgütünün elebaşı konumunda olduğunun değerlendirildiği fezlekede yer aldı.
"ZITLAŞMA, KALEMİN KIRILDI"
Fezlekede, Zengin'in eyleme geçmeden önce müşteki Yavuz Engin'in sosyal medya üzerinden kişisel veri ve bilgilerini araştırdığı anlatılarak, makamında ziyaret ettiği Engin'e, "Zıtlaşma, kalemin kırıldı. Attığın her adımdan, Whatsapp'ından haberleri var. İçerdekini sal. İki kişiye talimat verdiysem, benim lafımla iki kişi hareket ediyorsa sen gelenleri toplamakla bitiremezsin. Uzatma konuyu, çıkar. Hanımın bakkala giderken mi, baban camiye giderken mi, neyin tedbirini alacaksın? İçeridekini çıkarabildiğin kadar erken çıkar, sal gitsin. Bu kağıt yanarken kolayca söner ama vaktinde söndürmezsen masayı, her yeri yakar." dediğine yer verildi.
ARSLANTATAR'DAN SUÇ ÖRGÜTÜNE HUKUKİ DESTEK
Hazırlanan fezlekede, avukat olan Aylin Arslantatar'ın, savcı Engin'in tehdit edilmesi olayında olduğu gibi Zengin'in adli makamlarla arasında zemin hazırladığı hususu değerlendirildiğinde, suç örgütüne hukuki destek sağladığının, örgütün hukuki konularla ilgili yöneticisi olduğunun tespit edildiği kaydedildi.
Fezlekede, şüpheli Arslantatar'ın, Engin'e mesaj atarak ve arayarak ilk tehdidi ulaştırdığı belirtildi.
Örgüt yöneticisi olduğu belirtilen Gökhan Güler'in, maddi menfaat sağlamak maksadıyla cezaevinde tutuklu bulunan şüphelilerin usulsüz şekilde tahliye edilebilmesi için çalışmalar yaptığı anlatılan fezlekede, Güler'in tahliye ettirdiği şüphelilerden menfaat elde ederek suç örgütüne maddi gelir sağladığı aktarıldı.
Fezlekede, Zengin ile Güler arasında birden fazla görüşme yapıldığının tespit edildiği kaydedilerek, bu görüşmelerde değişik meblağlarda paraların konuşulduğu belirtildi.
"YA ÖNÜNE KARARI KOYACAĞIM YA BİRİNİ VURACAĞIM"
Bu konuşmaların devamında 6 Eylül 2024'te Zengin'in Güler'e, "Pazartesi günü saat 1.30'a kadar ya senin önüne kararı koyacağım ya ben birini vuracağım." şeklinde mesaj gönderdiğinin tespit edildiği anlatılan fezlekede, müştekiye yöneltilen ilk tehdidin 30 Ağustos 2024'te olduğu dikkate alındığında, Zengin'in attığı mesajın müşteki Engin'e yönelik olduğunun değerlendirildiği kaydedildi.
Fezlekede, şüpheli Güler'in ticaretle uğraştığı, örgüte finansman sağladığı, örgüt yöneticisi konumunda olduğu, 2016'dan bu yana Zengin'le örgüt faaliyeti kapsamında birlikte eylemlerde bulunduğu ifade edildi.
"YAVUZ ENGİN DİYE BİR SAVCI VAR..."
Güler'in Zengin'e, "Büyükçekmece ile ilişkilerimiz nasıl?" şeklinde mesaj gönderdiği, bu hususun şüphelinin örgüt adına hareket ettiğini ortaya koyduğu belirtilen fezlekede, Güler'in Zengin'e "Yavuz Engin diye bir savcı var, 2022'den beri orada. Onda tutuklu bir dosya var. Büyükçekmece Sulh Cezadan adli tedbir, kelepçe, ev hapsi ile çıkmak gerekiyor. Sadece tedbir çıkarmak ve hemen çok iyi para." şeklinde mesaj gönderdiğinin tespit edildiği kaydedildi.
"HABERLERDE PARANIN KARŞILIĞINI İZLERSİN"
Fezlekede, Güler'in Zengin'e, "Kiralıksa kiralık, bunlara yapacağımı biliyorum. Hakimmiş, savcıymış, yabancı kiralık hiçbirisinden anlamaz. Verirsin eline adres, fotoğraf ve işin parasını, arkana yaslanır, TV seyredersin. Haberlerde paranın karşılığını izlersin." şeklinde mesaj gönderdiği aktarıldı.
Söz konusu şüpheli tahliye girişiminde bulunulan dosyanın Yavuz Engin tarafından yürütüldüğü gözetildiğinde, örgüt elebaşısı ve yöneticisinin yabancı kiralık katil getirerek kasten öldürme planları yaptığı kişinin müşteki Engin olduğunun tespit edildiği fezlekede yer aldı.
Güler'in örgüt yöneticisi olduğu, yazışmalardan anlaşıldığı üzere örgüte finansman sağlamak amacıyla kurduğu ilişkiler vasıtasıyla maddi kazanç elde ettiği, hukuka aykırı amaçlar doğrultusunda örgüt üyeleriyle birlikte hareket ederek eylemlerde bulunduğu anlatılan fezlekede, Güler'in, müştekiye ait kaynağı tespit edilemeyen şekilde bilgiler topladığı, müştekiye karşı ''kasten öldürme'' eylemi gerçekleştirmek üzere planlamalar yaptığı aktarıldı.
HANGİ CEZALAR ÖNGÖRÜLÜYOR?
Fezlekede Mustafa Kemal Zengin, suç örgütü yöneticileri Aylin Aslantatar ve Gökhan Güler hakkında, "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye teşebbüs", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" gibi suçlarında arasında bulunduğu 8 ayrı suçtan toplamda 36'şar yıldan 72'şer yıla kadar hapis isteniyor.
Fezlekede, diğer şüpheliler hakkında da "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye teşebbüs", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak", "yargı görevini yapanı etkileme", "özel hayatın gizliliğini ihlal etmek", "suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birden fazla kişi ile tehditte bulunmak", "istihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri elde etmek", "kişisel bilgileri, hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak", "ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma" ve "örgüte bilerek isteyerek yardım etme" suçlarından şüpheliler hakkında değişik oranlarda hapis cezası öngörüldü.
Hazırlanan fezleke, değerlendirilmesi için Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi.
Daltonlar suç örgütü adına eylem yapan 3 kişi yakalandıGündem