Günden güne artan hayat pahalılığı, milyonlarca vatandaşı en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz hale getirdi. Durum, CHP milletvekilleri ve Parti Meclisi (PM) üyelerinin çarşı pazar ziyaretlerine de yansıdı.
Siyasetçilerin sohbet ettiği pazarcı, emekli olmasına rağmen geçinebilmek için çalıştığını belirtti. 57 yaşındaki adamın sözleri yürek burktu:
"Torunları gördüğümüz zaman sırtımızı dönüyoruz. Dünyanın en tatlı şeyi. Kaçar mı adam torunundan? ‘Dede bir gel markete gidelim.’ Çocuğa mahcup olacağız. ‘Sonra gidelim oğlum.’ Der mi adam torununa öyle bir şey? Diyemez.
Dünyadaki en tatlı meyve torun ama kaçıyoruz, sırtımızı dönüyoruz, ondan sonra gözümüzden yaş akmıyor ama içimiz ağlıyor. Ben niye çalışıyorum, 57 yaşındayım ben. Bir tatile gidemedim. Sandıktan başlayacaksın çözmeye."
Pazarda alışveriş yapan emekli vatandaş, iki marula 30 lira verdiğini belirterek şunları söyledi:
“Bunu üretenden aldım bir de üstelik. Bunu bir düşünmek gerek. Bir paket makarnaya kendisini satıyorsa bu millet... Emekliyim, 27 sene 3 ay ben bu devlete hizmet ettim idareci olarak. Ne kadar maaş aldığımı söylersem gülersin.
23 bin lira alıyorum. Evim kira değil çok şükür, eğer o olmasaydı var ya şu anda dilenecektim, yaşım 77. Bu memlekete de evlat yetiştirdim. Kimisi mühendis, kimisi öğretmen, kimisi inşaatçı. Tuğlasını yıktırmadım bu memleketin.”
Tezgahında kilosu 180 liraya limon satan esnaf da şöyle konuştu:
“Esnafların çoğu getiremiyor bile. Günü karla bitiremiyorum. Sattığım poşetten biliyorum. 2010 yılında bu poşetten beş kilo satıyordum, şimdi bir buçuk kilo anca satıyorum. İşler çok durgun. Milletin alım gücü yok.”